Yazarın Notu: İçerik, Harry Potter ve Fantastik Canavarlar serileri ele alınarak oluşturulmuştur. Şimdiden söyleyelim içerikte bolca spoiler ve spoiler ihtimali bulunmaktadır. Karanlıkta yaşamak isteyenler bu yazıdan uzak durmalıdır.
Yazımıza öncelikle Ariana Dumbledore’un kim olduğundan bahsederek giriş yapıyoruz. Ariana, Kendra ve Percival Dumbledore’un bilinen en küçük çocuğudur. Bu da kendisini Aberforth ve Albus’un kız kardeşi yapmaktadır. 1885 yılında doğmuştur. Çektiği psikolojik sıkıntılar nedeni ile ailesi tarafından Hogwarts’a gönderilmemiştir. Rita Skeeter’a göre bunun nedeni Ariana’nın bir squib (sihirli anne babadan doğup da büyü gücüne sahip olmayan birey) olmasıdır. Oysa, Ariana sihir gücüne tamamen sahiptir, sadece güçlerini tam olarak kontrol edememektedir. Kendra tarafından gündüzleri eve hapsedilmiş, yalnızca geceleri çevrede kimseler yokken dışarıya çıkmasına izin verilmiştir. Bunun nedeni ise Ariana’nın hiç kimseye zarar veremeyeceğinden emin olmak istenmesidir. Zira Ariana büyük bir güce sahip ama onun üzerinde egemenlik kuramayan genç bir cadıdır. Buna ise çocukluğunda yaşadığı büyük bir travma sebep olmuştur. Harry Potter ve Ölüm Yadigarları kitabında bu durum Aberforth’un ağzından şöyle anlatılmıştır:
"Kız kardeşim altı yaşındayken üç Muggle oğlanın hücumuna uğradı, onun üzerine çullandılar. Arka bahçe çitinin arasından gizlice gözleyip sihir yaptığını görmüşlerdi. Çocuktu, kontrol edemiyordu, o yaşta hiçbir cadı ya da büyücü edemez zaten. Gördükleri şey onları korkuttu, sanırım. Zorla çitten içeri girdiler ve kardeşim onlara numarasını gösteremeyince, küçük ucubenin bunu yapmasını durdurmaya çalışırken biraz ileri gitmişler."
Ariana yaşadığı bu travmanın ardından asla eskisi gibi olamamıştır. Sihir yapmaktan o kadar korkmuştur ki güçlerini bastırmaya başlamıştır. Hatta adeta bir Muggle olmak için uğraşmıştır desek yanlış olmaz. Ariana’nın babası Percival ise, kızına saldıran bu üç Muggle’ı bulup öldürmüştür. Bunun üzerine baba Dumbledore, maalesef ki Azkaban’a gönderilmiştir çünkü o üç çocuğu neden öldürdüğünü açıklamaktan kaçınmıştır. Bunun sebebi ise Ariana’nın durumunun bilinmesinin kızı için risk teşkil edeceğidir. Percival’ın gönderilişi üzerine, Dumbledore’larda taşınmıştır.
Kitapta bahsedildiği üzere, bu saldırı sonucu Ariana ürkek ve hasarlı, akli olarak dengesiz ve büyü yapmaya korkan biri haline gelmiştir. Kitapta onun güçlerinden bahsederken J.K.Rowling "içeri döndü" kelimesini kullanmıştır ki bu aslında durumun ne kadar tehlikeli bir hal aldığının kanıtıdır. Aberforth, Ariana’yı genellikle "sevimli, ürkek ve zararsız" olarak tanımlarken üzgün ya da kızgın olduğunda içindeki sihrin patladığını ve "tuhaf ve tehlikeli" birine dönüştüğünü söylemektedir. Bu durumda, Ariana 14 yaşına geldiğinde kendi ellerinden çıkan bir trajediye imza atmıştır ve kırılma noktasına gelmiştir. Ariana, öfke nöbetlerinden birini geçirdiği sırada kontrolünü kaybetmiş ve annesinin ölümüne neden olmuştur. Okumak isteyenler için kitapta Ariana’nın annesini öldürdüğü şöyle anlatılmıştır;
"'Sonra, on dört yaşındayken ben orada değildim,' dedi Aberforth. 'Orada olsam, onu sakinleştirebilirdim. Öfke nöbetlerinden birine kapıldı, annem eskiden olduğu kadar genç değildi ve… Bir kazaydı. Ariana kontrol edemedi. Ama annem ölmüştü artık.'"
Buraya kadar Ariana’nın hikayesini dinlediniz. Şimdi yavaş yavaş can alıcı kısımlara gelelim. Fantastik Canavarlar serisi ile izleyici ve okuyucuyla Ezra Miller tarafından canlandırılan Credence Barebone adında genç bir büyücü tanıştırılmıştır. Bu büyücünün asıl özelliği aslında bir Obscurial olmasıdır. Obscurial’in tam olarak ne olduğunu bilmeyenler için küçük bir tanıtım yapalım hemen;
Wizarding World evreninde, kişideki büyünün psikolojik veya fiziksel yöntemle baskılanması sonucunda ortaya çıkan, karanlık ve parazit yapıdaki güce Obscurus; buna sahip olan genç cadı yahut büyücülere Obcurial adı verilmektedir. Bu gücün oluşmasının ana sebebi, kişinin, büyü gücüne sahip olması nedeni ile Muggle'lar tarafından fiziksel ya da psikolojik baskı altında kalmasıdır. Muggle’lar tarafından dışlanma, canının yakılması, zulme uğrama gibi korkularla, sihir gücünü bastırmak böyle bir gücün doğmasına sebep olmaktadır. Yani bu gücün oluşmasına Muggle’lar tarafından oluşturulan bir travma sebep olmaktadır denebilir. Bir Obscurial kırılma noktasına eriştiğinde kontrolünü kaybedebilir ve Obscurus'unu serbest bırakabilir yahut kendisi fiziksel olarak bu varlığa dönüşebilir. Bir Obscurus oluşturan genç büyücü yahut cadılar genellikle bu güce dayanamayıp 10 yaşından önce ölmektedirler. Kişinin kendisi öldüğünde Obscurus da genellikle onunla birlikte yok olmaktadır.
Bunun tek istisnasını Fantastik Canavarlar film serisinin ilkinde Newt Scamander’ın çantasının içinde görebilmiştik. Newt, Obscurus’u ölen bir çocuktan ayırıp, bir büyünün içine hapsederek yaşatabilmişti. Keza yine bu filmde Obscurial olup da on yaşını geçen bir büyücüye ilk kez rastlanmıştı. Filmde Credence Barebone, muazzam bilinmeyen/gizli gücü sayesinde daha uzun yaşayabilmişti. Yani genel olarak bakıldığında, Muggle’lar tarafından dışlanan, korkutulan, şiddete maruz kalan genç büyücülerde ya da cadılarda kendilerini korumak için oluşan bir güç bu Obcurus denilen şey.
Credence’da küçük yaştan beri büyü karşıtı olan koruyucu ailesi tarafından şiddete uğramakta ve psikolojik baskı altında bırakılmaktadır. Dolayısıyla büyücü olduğunu gizlemek ve güçlerini baskılamak zorunda kalmış ve böylece de bir Obscurus oluşturmuştur.
Aslında Ariana ile Credence benzer durumlara maruz kalmışlardır. Her ikisi de büyü gücüne sahip oldukları için Muggle’lar tarafından fiziksel şiddete uğramışlardır. Dışlanma ve fark edilme korkusuyla yaşamışlardır. Hayatta kalmak için tek şanslarının bu güçlerini saklamak olduğuna inanmıştır ikisi de. Böyle bakılınca Ariana’nın da aslında bir Obscurial olabileceği düşüncesi ortaya çıkmaktadır. Bu düşünce de hem Credence ile olan geçmiş benzerliği ile hem de kitapta Ariana’dan bahsedilirken ki kelime seçimleri ile de desteklenebilir.
Dikkat edilirse, Obscurial’in tanımı Ariana’nın hikayesi ve büyüsünü içinde baskılanmasıyla son derece uyumludur. Keza J. K. Rowling’in kelime seçimleri de öyle. Hatta "içindeki sihrin patlaması" tabiri, Credence’ın Obcurus’unu serbest bıraktığında oluşan görüntünün birebir tasviridir adeta. Yine Ariana’nın annesini öldürdüğünden bahsedilirken, Ariana’nın "kontrol edemediği" söylenmiştir. Fantastik Canavarlar serisinin ilk filminde de Credence’ın başına gelen olay aslında tam da budur. O da Obscurus’unu tam olarak kontrol edemediğinden büyük bir yıkıma sebep olmuştur. Keza yine Ariana’nın bir öfke nöbeti sırasında annesinin ölümüne neden olduğu söylenmektedir. Credence’ın da öfkelendiği zaman Obscurus’u ortaya çıkmakta ve onu kontrol edememektedir.
Şöyle bir elimizde olanlar değerlendirildiğinde, Ariana’nın çocukluğunda yaşadığı travmalar, onun sihrini baskılamasına neden olarak bir Obscurus yaratmış olabilir. Böyle bir durumda ise on yaşını geçen ilk Obcurial aslında Ariana olacaktır.
Buraya kadar olan fikirler eşliğinde gelelim şimdi bir diğer duruma. Bir aileden iki tane Obscurial’in çıkmasının gerçekten de Wizarding World evreni için bile çok ender bir durum olduğu ortada. O yüzden acaba Ariana ile Credence bağlantılı olabilir mi? Bu sorunun cevabını bulmak için argümanlarımızı okurken Ariana’nın bir Obscurial olduğu düşüncesi ile okursanız gerçekten seviniriz.
Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları filmini izlemeyenler için büyük bir SPOILER geliyor, baştan uyaralım. Filmin sonunda Grindelwald’ın dediğine göre, Credence’ın gerçekte kim olduğunu öğrenmiştik ve bu kişi Albus Dumbledore’un kardeşi Aurelius Dumbledore çıkmıştı. Bunun nasıl olabileceği konusunda birden çok teori var zira yukarıda dediğimiz gibi Albus’un babası Percival Azkaban’da bulunmakta annesi ise Ariana tarafından öldürülmüştü. Dolayısıyla biraz zor bir ihtimal gibi gelmişti Harry Potter tutkunlarına. Ama işin içine Ariana’yı sokunca bir anda ihtimaller artıyor ve bizce aslında en güzel ihtimal ortaya çıkıyor. O da Credence yani Aurelius ile Ariana’nın Obscurus ile bağlantılı olarak aslında aynı kişi oldukları. Şimdi gelelim olası delillere.
Kendra’nın ölümünün ardından eve dönmek zorunda kalan Albus’un Grindelwald ile tanıştığını ve Ölüm Yadigarları arayışının başladığını bilmeyen yoktur. Bu iki büyücü zamanlarının en güçlü ve zekileri bunu unutmamak gerekiyor. Bu arayış içinde Albus, kız kardeşini de yanına almak istiyor lakin Aberforth bu duruma şiddetle karşı çıkıyor çünkü kız kardeşinin akli olarak durumu iyi değil. Daha doğru bir şekilde ifade etmek gerekirse dengede değil. Grindelwald’ın dünya egemenliği arzusunun bir Obscurial ile bağlantılı olduğunu unutmamak lazım, yani Ariana eğer gerçekten de bir Obscurial ise Grindelwald’ın onu da bu seyahate götürmek istemesinin nedeni bu olabilir. Bunun isteğin üzerine Aberforth, Albus ve Grindelwald bir düelloya tutuşuyor ve bu da zavallı Ariana’yı tetikliyor, güçleri serbest kalıyor ve nasıl olduğu ile kimin yaptığı bilinmeyen bir şekilde Ariana ölüyor. İşte bu durumda Ariana’nın Obscurus’una ne oluyor? Asıl soru bu bizce zira Obscurus’un bedenden ayrı yaşayamayacağı söylense bile Newt’un bavulunun içinde bedeni olmayan bir Obscurus görmüştük ki bizce bu sahnenin filmde yer almasının asıl amacı da bu.
Credence’ın tam yaşını henüz bilmediğimizden burada farklı yollar çıkıyor karşımıza.
- Bunlardan birincisi, Ariana öldüğü zaman Credence’ın yeni doğmuş olması ve Ariana’nın Obscurus’unun o öldüğü zaman bedenini terk ederek yeni bir bedene yerleşmesi ki bu şanslı(!) bedende bizim biricik Credence’ımız. Zira Credence’ında aslında Avrupa da (büyük ihtimalle İngiltere de) doğduğunu Fantastik Canavarların ikinci filminde görmüştük. Yani Ariana ile aynı şehirde olma ihtimalleri var.
- İkinci ihtimal ise, eğer Credence, Ariana’dan sonra doğmuşsa, Albus’un Obscurus’u tıpkı Newt’un yaptığı gibi hapsetmesi lakin bir şekilde o Obscurus’un serbest kalması ve Credence’ı bulması.
- Üçüncü ve favori ihtimalimiz ise biraz karışık. Fantastik Canavarlar filminin ikincisinde Albus Dumbledore’un söylediği çok kritik bir cümle var. Aynen alıntılamak gerekirse; "Şunu biliyorum: Bir Obscurus karanlık bir ikiz olarak sevgiden uzak bir şekilde büyür. Eğer Credence’ın dışarıda bir yerde onun yerini alabilecek bir erkek ya da kız kardeşi varsa kurtulmuş olabilir." Belki de Credence, Obcurus’un yarattığı, Ariana’nın karanlık ikizidir. Bir diğer değişle Credence, Ariana öldüğünde Obscurus’un kurtulma yoludur. Doğmuş bir çocuk değil de yaratılmış ama yine de Albus’un kardeşi. Filmin ikincisinde de Grindelwald’ın bunu destekleyen bir sözü var. "Credence, Dumbledore’u yenebilecek hayatta olan tek varlık" diyor. Kişi değil, insan değil; varlık. Ve eğer bu teori doğruysa 10 yaşından uzun yaşayan iki Obscurial’in varlığının da aslında tek olduğu ortaya çıkacaktır. Ayrıca bunu destekleyici bir de şu var, sizce neden hala serinin ismi Fantastik Canavarlar? Neden ismi değişmedi hem de filmde ilkine oranla daha az canavar bulunmakta ve kullanılmakta iken? Çünkü eğer bu teori doğruysa Credence da tıpkı Burnuk ya da Testral gibi bir canavar ve filmin odak noktalarından biri.
Yorum Bırakın