Serimizin ilk içeriğini okumak için
buraya tıklayabilirsiniz.
İnsanlarla Onların Dertlerini Konuşun
İnsanların yanlış taraflarını tartışmak, bunları derinleştirmekten başka bir işe yaramaz.
Mutsuz bir insan size içini dökmeye başlarsa ne yaparsınız? Onu rahatlatmaya mı çalışırsınız? “O kadar da kötü olamaz.” ya da “Gel bir de işin iyi tarafından bakalım.” gibi iyi niyetli sözler, o bireyi yüreklendirmekten çok felce uğratır. Kimse akıl almak istemez, istedikleri sadece onaylanmaktır.
Bireyi probleminden uzaklaştırmak yerine, onunla problemini konuşun fakat terapistin yöntemini kullanarak konuşun. Nedir terapistin yöntemi? Terapistler bu tür durumlarda hastanın söyledikleri şeyleri benzer sözcüklerle geri aktarırlar. Söylenen şeylere katılıp katılmadıklarını belirtmezler.
Hasta, terapiste “Hiç arkadaşım yok.'' dediğinde terapist, “Yok canım mutlaka en az bir arkadaşınız vardır.” demez. Bunun yerine “Kendinizi hiç arkadaşınız yokmuş gibi mi hissediyorsunuz” diyecektir. Daha sonra hasta büyük bir ihtimalle “Evet, yüzden fazla insanın bulunduğu bir iş yerinde çalışıyorum ve iş dışında kimse benimle konuşmuyor. Sanki ben yokmuşum gibi davranıyorlar.” diye devam edecek ve bir duygu boşalımı yaşayacaktır.
Şikâyetleri Anında Sona Erdirin
Birisi size şikâyet etmeye başladığında ne yaparsınız?
Örneğin, bir arkadaşınızdan kitap aldınız, kitabı getirmeniz gereken zamanda getirmediniz ve oldukça geciktiniz. Arkadaşınıza niçin zamanında getiremediğinizi açıklamaya mı çalışırsınız? Bu oldukça yaygın bir tepkidir. Ama bu tepki arkadaşınızı yumuşatmak yerine daha çok kızdırır. Niçin? Açıklamalar gerekçe gibi algılanır ve arkadaşınız sizden hesap soramayacağını anlayınca daha da öfkelenir.
İnsanlar şikayet ettiğinde açıklama yapmayın. Önce o insanın söylediğinde doğruluk payı var mı diye kendinize sorun. Eğer doğruluk payı varsa şu sihirli kelimeyi kullanın “Haklısınız!”. İnsanlar kızmışsa genellikle bunun bir haklılık payı vardır. Yanlış giden şeyleri özetlemek yerine söylediklerini kabul edin. Ve bu konuda neler yapılabileceğini konuşun.
Açıklama yapmak karşı tarafa da aynı hakkı doğurur ve böylece devam eder gider. Kabul etmek ise sorunun çözümüne bir an önce geçmeyi sağlar.
Kabul edin, özür dileyin ve harekete geçin.
Münakaşalardan Zarif Bir Şekilde Sıyrılın
Hiç kimsenin kazançlı çıkmayacağı bir tartışmaya dahil olursanız ne yaparsınız?
Karşı tarafın fikrini değiştiremeyeceksiniz. Onun da sizin fikirlerinizi değiştiremeyeceği ortadadır. Bu tartışmayı sürdürürseniz, bir tarafın duyguları zedelenebilir veya onarılamayacak şeyler söyleyebilirsiniz. Böyle bir çıkmaza düşmemenin en etkili yolu “Her ikimizde haklıyız.” deyip başka bir konuya geçmektir. Çünkü genelde her iki tarafın da kendisinin doğruyu söylediği yönünde kanıtları vardır. Burada bir taraf haklı diğer taraf haksız demek doğru değildir. En doğrusu iki taraf da geçerli görüşlere sahiptir demektir.
Çocuğunuzun davranışları hoşunuza gitmiyor ve bir takım kötü alışkanlıkları var. Onu nasıl doğru yola getireceğinizi bilmiyorsunuz. Evin beyi, ''Çocuğa evin gerçek patronunun kim olduğunu gösterelim.'' diyor. Evin hanımı ise, ''Ona evin patronunun kim olduğunu gösterirsek daha isyankâr olur, ona yumuşak ve ılımlı yaklaşalım.'' diyor. Evin beyi, ''Burada yaşamak istiyorsa kurallara uymak zorunda.'' diyor ve tartışma böyle uzayıp gidiyor. Ve burada iki ayrı taraf oluşuyor. Burada yapılması gereken, tartışmayı kesip evin bölünmesine izin vermeden biz aynı taraftayız ve yan yanayız mesajıyla soruna yaklaşılmasıdır.
Doğru