Ortadoğu’da Bir Vaha: Mashrou Leila

Ortadoğu’da Bir Vaha: Mashrou Leila
  • 1
    0
    0
    0
  • 2008 yılının Şubat ayında Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde bir gitarist, bir kemancı ve bir piyanist; okulun stresinden kaçarak eğlenmek ve ülkenin dengesiz politikal durumunu biraz olsun unutmak amacıyla açık bir davetiye paylaşırlar. Cevap veren onlarca kişi arasından 7 kişiyle beraber bir yolculuk başlar. Üniversitenin sene başlangıcı konserlerinde yer alması için arkadaşları tarafından birtakım yüreklendirmelere, zorlamalara maruz kalırlar. İyi ki de kalırlar… O konserlerde kendi yazdıkları şarkıları söyleyen tek grup Mashrou Leila olmuştur. İsimlerini iki şekilde çevirmek mümkün: “Tek Gecelik Proje” ya da “Leyla’nın Projesi”. İlk röportajlarından birinde onlara anlamı sorulduğunda biraz da alaycı bir şekilde “Leyla diye bir kız için para toplama projesi” diye tanımlamışlardır. Resmi Facebook sayfalarında ise An Overnight Project yani “Bir Gecelik Proje” olarak geçmekte. Bir süre küçük konserlerle devam eden ve belli bir fan kitlesi yakalayan grup, 2008’de Beyrut Belediyesi tarafından yapılan Fete de la Musique etkinliğinde şarkı sözlerinde değindikleri cinsellik, politika ve yaşanamayan aşk gibi konularla çok büyük olmasa da ses getirirler. 2009’da Radio Liban’ın düzenlediği modern müzik yarışmasında Raksit Leila (Leyla’nın Dansı) şarkısıyla hem jüri hem de popüler ödülleri kazanarak ödül olan albüm antlaşmasını kazanırlar ve Mashrou Leila için yepyeni bir dönem başlar. Aralık ayında kendi adlarını taşıyan albümü piyasaya sürdükten sonra Byblos Festivali’nde headliner olurlar ve artık dünya sahnesine adım atarlar. 2011’de politikadan ve şehir hayatından daha uzak olan, genel teması iki genç aşık ve onların yaşam mücadelesi üzerine odaklanan El Hal Romancy EP’sini yayınlarlar. Beyrut hipodromundaki büyük konserlerinden 1 hafta önce grubun resmi sitesinden albümü ücretsiz bir şekilde indirebileceklerini fanlarına duyururlar. 2013’te Kanada’da kaydettikleri Raasuk albümünde Haig Papazian’ın sert ve alışılmadık keman tınıları daha fazla öne çıkar. Albümdeki Lil Watan şarkısına çektikleri klip Dubai Lynx Festival’de birinci seçilir. 6 Nisan’da ise Rolling Stones dergisinin kapağına çıkan ilk Ortadoğulu grup olurlar. Fransız-Lübnanlı Samy Osta’yla Fransa’da kaydettikleri Ibn El Leil (Gecenin Oğlu) albümünde saydamlıktan biraz uzaklaşıp daha gizli bir şekilde kaydetme yoluna gitmişlerdir. ’’Şimdiye kadar yaptığımız en pop albüm’’ olarak tanımladıkları bu albümde yer alan Maghawir şarkısı aynı hafta içerisinde iki kez silahlı saldırıya uğrayan bir gece kulübünden ve doğum gününü kutlamak için orada olan gençlerin hikayesinden bahseder. Boston’da verdikleri bir konserde Tayf şarkısının kapanan bir gay club hakkında olduğunu, Bint Elkhandaq şarkısının ise Beyrut’ta kadın olmanın zor olduğu kadar, Batı’da kahverengi tene sahip olmanın aynı zorlukta olduğunu fark eden bir arkadaşlarının düşünceleri hakkında olduğunu söylerler. Bu albümde çok daha elektronik bir sound yakalayan Mashrou Leila; mitolojik figürlere, tanrılara ve hatta şeytanlara bile gönderme yapmışlardır. 28 Kasım 2015’te Londra’daki Barbican sahnesinde lansmanı yapılan albüm müzik dünyasında o kadar yankı yapmıştır ki Arctic Monkeys, Radiohead, Roxy Music ve Wild Beasts gibi isimlerle kıyas bile yaptırmıştır. 1 Aralık’ta yerel iTunes listesinde 1 numaraya; uluslararası Billboard listesinde ise 11 numaraya kadar yükselmiştir. Son olarak 2019'da yayınladıkları The Beirut School ise yaptıkları 10 yıllık yolculuğun konsantre bir hali gibi. LGBT haklarından, savaş karşıtlığına kadar ilk yayınladıkları şarkılardan bile izler taşıyan bir albüm. Benim sizlere önereceğim şarkıları ise bence en iyi albümleri olan Ibn El Leil'den 3 Minutes;

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.