Prenses Diana, Galler Prensi Charles'ın ilk eşi olarak ünlenmeye başlamıştır. İngiltere'nin Sandringham şehrinde doğan Diana, her zaman insanlar stiliyle ön plana çıksa da elinden gelebildiği kadar yaşamı boyunca evsizlere, çocuklara ve AIDS hastalarına yardım etmiştir. Talihsiz bir kaza geçirmesi sonucu ölümünün ardından Diana, bugün hâlâ merhameti ve yardımseverliği ile kendinden söz ettirmeyi başarmış önemli bir kadındır. Prenses Diana gerek eşsiz güzelliği gerekse ikon haline gelmiş moda anlayışıyla günümüzde hâlen unutulmayan isimlerden biri. Diana daima stiliyle de ön plana çıktı ve muhteşem zarafetinden asla ödün vermedi. Her zaman bulunduğu yerin hassasiyetine göre uygunca giyindi, pek çok mücevheri imitasyondu. Medyayı yönetirken de bir yandan da onunla savaştı. Farklı güneş gözlükleri, muhteşem mücevherleri Diana’nın imzası haline gelmiş detaylardı. [caption id="attachment_238972" align="aligncenter" width="980"] 24 Şubat 1981 Diana kraliyet mavisi etek ve bluzuyla. Diana'nın, Buckingham Sarayı'nda Prens Charles'la nişanlandığı açıklandı.[/caption] Medya ona karşı hep acımasız ve doyumsuzdu, sanki onun insan olduğunu unutmuşlar ve her zaman kusursuzluk beklemeye başlamışlardı. Onu her yerde, her adımını çılgınca takip ediyorlardı. Çocuklarıyla çıktığı gizli kayak tatili, sevgilisinin terası, teknesi, her yer… O her an gözetleniyordu, fotoğrafları milyonlarca sterlin ediyordu. Medya onun sonunu getirdi. Paris’te paparazilerden kaçarken hazin bir trafik kazası geçirerek hayatını kaybetti. Tüm dünya bu durumla yasa boğuldu, insanlar halkın prensesini kaybetmenin acısıyla korkunç bir şekilde medyaya saldırdı. Prenses Diana günümüzde bile hâlâ etkisini kaybetmeyen ikonik bir isim. [caption id="attachment_238973" align="aligncenter" width="980"] 29 Temmuz 1981 Emanuel tarafından tasarlanan bir gelinlik. Londra'daki düğün gününde kocası Prens Charles ile St.Paul Katedrali'nden ayrılıyor.[/caption] Prenses Diana'nın kadınlara miras bıraktığı en önemli değer: zarafet. Doğal zarafetini her zaman her yerde hissettirdi ve kişiliğinden de ödün vermedi. Daima gülümseyen, ışıltılı bir duruşa sahipti. Afrika'da çocuklarla New York'ta Rahibe Teresa'yla nerede olursa olsun yaşlılara ve çocuklara duyduğu saygı ve sevgi her yerde kendini hissettirdi. Günlük hayatında sade görüntüler veren Prenses Diana, özel gecelerde de âdeta ışıldadı. Özel hayatı da yakından takip edilen Prenses Diana, her daim izlendi ve fotoğrafları çekildi. Kırmızı ve altın rengi elbiseler içinde sanki Prenses Diana günümüzde yaşıyor gibi. Bugünün elbiselerini 90'larda giyen Diana için zamansız bir stile sahip diyebiliriz. 80'li ve 90'lı yıllarda olduğunu ve kraliyet ailesinden birisi olduğunu düşünürsek kısa ve cesur modellerle de onu görmek mümkün.
İşte Diana’nın Stilinin Detayları:
Mavi Kalem
Konu kaleme gelince, Prenses Diana asla kurallara uymazdı. 20’li yaşlarında Prenses Diana’nın genellikle gözlerinin altına kalın bir şekilde açık mavi kalem sürdüğünü görüyoruz. Ancak yaşı ilerledikçe mavi ortadan kayboldu ve onun yerini alışık olduğumuz kahverengi veya siyah kalem aldı.
Kolyeler = Saç Tacı
[gallery columns="2" size="large" ids="238975,238976"] Her ne kadar Diana'nın bir düzine taçla fotoğrafı çekilse de taktığı sadece iki tane taç vardı: “Spence Tacı” ve “Cambridge Aşığının Düğümü”. Çoğu zaman Diana mücevherlerini işlevleri dışında kullandı. Kolyelerini hatta choker dediğimiz tasma kolyeleri bile alnına takıp aslında bir nevi bir taç görünümü vermekteydi.
Çorap ve Kıyafet Uyumu
[gallery columns="2" size="full" ids="238978,238983"] Kraliyet ailesinde, kadınların bacaklarını göstermemesi herkesin bildiği önemli bir kuraldır. Bu yüzden çoğu zaman külotlu çoraplarla görülürler. Diana bu kuralı bir adım öteye taşıdı ve çoraplarını kıyafetleri ile aynı renk giymeye başladı. İlerleyen zamanlarda giydiği çoraplar elbiseleri ve takımları ile uysun diye özel olarak o tonlarda yapıldı.
İki Saat
Prenses Diana bir bileğine iki saat takardı. Bu moda bir süre akıllarda kafa karışıklıklarına sebep oldu. Bazı haberlere göre, bir saat Prens Charles’a aitti ve ona Polo maçlarında şans getirmesi için takıyordu. Diğeri ise, önceden taktığı saati eskidiği için Prens Charles’tan ona bir hediyeydi. Ne olursa olsun, Diana saatleriyle de modada bir dönüm noktası yarattı.
Saç Aksesuarı = Taç
[gallery size="full" columns="2" ids="238979,238974"] Diana’nın taçlarında saçlarının tonlarında sarı bir kumaş sarılı olurdu. Aynı zamanda kumaşları saçlarına özel olarak eşleştirdiği de biliniyordu. Böylece saç renginin koyu ve açık tonları onun tacıyla birleşiyordu.
Dekolte Çantası
[gallery size="full" columns="2" ids="238982,238983"] Kraliyet ailesi kadınları, tanımadıkları insanlarla tokalaşmak istemedikleri için elleri dolu gözüksün diye ellerine çanta alıyorlar. Bir kraliyet ailesi üyesi sana elini uzatmadığı sürece el sıkışmamak bir kraliyet geleneğidir. Ancak Diana, çantalarını farklı bir amaç için kullanmaktaydı: magazinden göğüs dekoltesini saklamak için. Diana’nın en sevdiği tasarımcı Anya Hindmarch, bir zamanlar Diana’nın dekolte çantaları için şu yorumu yapmıştı, ''Arabadan inerken göğüs dekoltesini kapatmak için kullandığı çantalara ‘dekolte çantası’ adını verdiğinde ona çok gülmüştük.'' Kaynak: 1, 2
.