Deniz

Deniz
  • 0
    0
    0
    0
  • Kumsala doğru yürüyorum. Sıcak, yüzüme vuruyor. Bembayaz tenliyim, yanmaktan korkuyorum. Parmak arası terliklerimle, bir elimde plaj çantamla diğer elimde dondurmamla, saçımda şapkamla tek başıma yürürken denizi görüyorum. Dünkü kadar sakin değil. Dalgalar bir an beni korkutuyor. Yalnız oluşum da korkuma eşlik ediyor. Yavaşlasam da yürümeye devam ediyorum. Ayaklarım kuma bastığında yerde daha önce görmediğim güzellikte bir deniz kabuğu buluyorum. Hemen onu yerden alıp bir süre hayran hayran baktıktan sonra plaj çantama atıyorum. Artık denize daha yakınım, dalgalara da öyle. İçten içe yüzebileceğimi bilsem de, korkumun beni ele geçirmesine izin veriyorum. Fakat korkarak da olsa denize gireceğimin farkındayım. Plaj çantamı yere bıraktıktan sonra havlumu yere serip üzerine oturuyorum. Denizi izleyerek dondurmamı bitirdikten sonra bolca güneş kremi sürüyorum. Omuzlarıma, yüzüme, kollarıma, bacaklarıma, sürebildiğim kadar sırtıma. Ayağa kalkıp terliğimi çıkardıktan sonra denize doğru ilerliyorum. Başta, kumun sıcaklığından ayaklarım yanıyor, su ayaklarımı ıslatınca mutlu oluyorum. Tepemde güneş, yakın çevremde hiç kimse yok. Dalga sesleri kulağıma hoş bir müzik gibi geliyor ve bir şarkı mırıldanmaya başlıyorum. Yavaşça ilerlemeye çalışırken, taşlar ayağımı acıtıyor. Denizin soğukluğu tüylerimin diken diken olmasına sebep oluyor. Fakat zamanla alışıyorum. Taşlar ayağımı acıtmasın diye soğuk suya bir an önce girmem gerektiğinin farkındayım. Dalgalar bana çarptıkça daha çok üşüyorum. Kendimi cesaretlendirip denize atlıyorum. Anlık üşümemin ardından rahatlıyorum. Daha derine doğru yüzüyorum. Yalnızım, kendime defalarca iyi yüzemediğimi söyledim. Yakın çevremde kimse yok ve deniz dalgalı. Fakat başka bir taraftan bakınca; yalnızlık bana huzur veriyor, tek ses denizin güzel sesi. Güneşin sıcaklığı ve denizin serinliği birbirine harmanlanıyor. hem ısınıyorum hem serinliyorum. Mutluyum. Korkmadığım sürece huzuru hissediyorum. Dalgaların hareketlerine odaklanıyorum. Ne kadar güzel göründüklerini düşünüyorum. Sakince yüzmeye devam ediyorum. Sırlarımı denize anlatmaya karar veriyorum. Beni duyan kimse yok. Anlatmaya başlıyorum. Ailemden, arkadaşlarımdan hatta bazen kendimden bile sakladığım sırlarımı anlatıyorum. Dalgalar beni dinliyorlar ve korkularımı, derinlerime gizlediğim, içten içe beni üzen anılarımı benden alıp çok uzaklara götürüyorlar. Mutluyum, anlattıkça hafifliyorum. Manzaranın güzelliği bana her şeyi unutturuyor. Yalnızlığım güzelleşiyor. Korkum azalıyor. Yüzüyorum, saçlarım ıslak, dalgalanmış. Sarıları güneşte parlıyor. Beyaz tenimin yanmasından daha az korkuyorum. Denizin içine dalıp çıkıyorum. Hala çevrede kimse yok. Şarkı söylüyorum, yavaş ve kontrollü. Korkulacak şeyler her zaman vardır. Çoğu zaman bir karar vermek zorunda kalırız. Yalnız başımıza denize gitmek veya gitmemek. Denize sırlarımızı dökmek, şarkılar söylemek veya susmak. Korkmak ya da korkmamak bizim seçimimiz. Yapmak veya yapmamak bizim seçimimiz. Engeller her zaman vardır. Zorluklar her zaman vardır. Bizi korkutacak şeyler her zaman belirir karşımızda. Kendine güvenin kırılması kolaydır. Risk her zaman olacaktır. Bütün korkularınıza, bütün engellere farklı bir gözle bakmayı deneyin. Bırakın güneş sizi yakmasın, saçlarınızı ışıldatsın. Deniz sizi değil sırlarınızı, korkularınızı içine atıp götürsün. Yalnızlığınız sizi mutsuz etmektense huzur versin, dinginleştirsin. Dalgalardan korkmayın, dalgaların şırıltılarını dinleyin. Yüzemediğinizi düşünmeyin, çünkü yüzebiliyorsunuz. Güneş ve deniz gibi harmanlayın korkularınızı ve mutluluğa dönüştürün. Kalbinizi açmaktan, yüzmekten, sevmekten, cesaret etmekten korkmayın. Beyaz teniniz yansa da, alacağınız mutluluğa değecektir.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.