Unutulmaz Şarkılarıyla Anadolu Rock'un Efsanesi: Cem Karaca

Unutulmaz Şarkılarıyla Anadolu Rock'un Efsanesi: Cem Karaca
  • 12
    0
    0
    5
  • “Sevinçlerimiz bile artık mekanik
    Sevgisiz saygısız otomatik"

    "Bu şarkı birilerine çok geç artık,
    Bu şarkı kirlenmiş bir çığlık."

    5 Nisan 1945’te İstanbul’da doğan Cem Karaca, tiyatro ve müzik ile iç içe büyümüştür. Annesinin teyzesi Rosa, daha küçük bir çocuk olan Karaca’ya piyano notaları öğretir. Ve böylece tanışır müzikle Karaca. 14 yaşındayken aşık olduğu kızı etkilemek için ona “Johnny Guitar” isimli şarkıyı söyler ve annesi Toto Karaca’yı böylece daha çok etkiler. Bu yüzden de annesi, Karaca’nın müziğe yönelmesinde büyük rol oynamıştır. Orta öğrenimini Robert Koleji'nde tamamlayan Karaca zamanla müzikle bilhassa rock müzikle daha da iç içe hale geldi. Müzikle iç içeliği günden güne artarken önce arkadaşlarının isteği ve sonrasında annesinin desteğiyle şarkı söylemeye ve sesini keşfetmeye başladı Karaca.

     

    “Beni siz delirttiniz evet, evet, evet siz delirttiniz beni
    Uçaklar, rüşvetler ve mobilyalar ve ahlak üstüne nutuklar"

     

    "Kırmızı ışıkta geçen şoförler ve boşverli türküler
    Sahil yolundaki kazalar, denize düşen şu uçak
    Beyaz camda hayvanlar ve reklamlar,
    Yeşilçam’da baldır bacak…"

    Bu süreçte bir müzik grubu kurmak istedi ve kendisine destek olan isimler arasında İlhami Gencer de vardı. Her ne kadar yeteneği erken yaşlarda kendisini göstermiş olsa da müzik konusunda annesinden gördüğü desteği babasından göremedi. 1965 yılında askere giden Karaca, askerliğini yaptığı süre boyunca gerek Türk ozanları ve gerek Anadolu kültürüyle daha da yakınlaşmış ve müzik kariyerinde belki de yönümü buldum diyebileceği deneyimler yaşamıştı. Karaca, müzikle profesyonel anlamda ilgilenmeye başladığı dönemde Rock n Roll tarzı çalışmalar yapar. Ve “Dinamitler” isimli grupta arkadaşlarıyla birlikte sahne almaya başlarlar. Ancak grup kısa zamanda dağılır ve aynı sene “Bekledikleriniz” ile geri döner sahnelere Karaca. Daha sonra tiyatroyla ilgilenmeye başlar. Ama müzikten hiçbir zaman kopmak istemez ve bu kez de “Cem Karaca-Jaguarlar” isimli grubu kurar. Bundan sonra da farklı gruplarla devam eder müzik yaşamına.

     

    “Yoksulluk kader olamaz kader değildir
    Firavunlar bile böyle gaddar değildir”

    "Devlet baba borç içinde sabret diyorlar
    Sen de bakkala kasaba borç et diyorlar
    Ben onurlu insanım boyun eğemem
    Alacaklı ver deyince ödün veremem…"

    Askerlik sonrasında Cem Karaca'nın hem kişisel hem de bireysel hayatında yeni bir dönem başladı. Apaşlar grubuyla tanışan Karaca, yaptığı Emrah bestesiyle kısa sürede ses getiren bir yıldıza dönüştü. Cem Karaca'nın Apaşlar ile olan yolculuğu kısa süreli olmadı. Beraber Almanya'ya gidip 45'likler kaydettiler. Beraber yarışmalara katıldılar ve Resimdeki Gözyaşları başta olmak üzere hit olan başka şarkılara da imza attılar. Cem Karaca’nın tam anlamıyla ilk stüdyo albümü “Yoksulluk Kader Olamaz” dır. O dönemde çalmakta olduğu “Apaşlar” ile birlikte çıkarır bu albümü. Sonra bir dönem Almanya’ya gidip sürgün hayatı yaşamak zorunda kalır. Yaşadığı bu zor dönem onun en iyi albümünü Almanca dilinde çıkarmasına neden olur. Yurda geri döndükten sonra da aynı ölçüde başarılı albümler çıkarmaya devam eder.

     

    “Gecenin nemi mi düşmüş gözlerine
    Ne olur ıslak ıslak bakma öyle”

    "Sürerim buluttan tarlaları
    Yağmurlar ekerim göğün göğsüne
    Güneşte demlerim senin çayını
    Yüreğimden süzer öyle veririm…"

    1972 yılında müzikal yaşamları birleşen Cem Karaca ve Moğollar beraber Obur Dünya / El Çek Tabip gibi parçalara imza attılar ancak hiç kuşkusuz grubun hiti Namus Belası oldu. Namus Belası öyle sevildi, öyle popüler oldu ki öyküsü dergilerde çizgi roman olarak yayınlandı.Belki de zamanla daha muhteşem şeyler yapabilecek bu grup, Cahit Berkay'ın müzik hayatına yurt dışında devam etme kararından sonra Cem Karaca ve Moğollar'ın hikâyesi yarıda kaldı. Ağır Roman filminin müziği “Resimdeki Gözyaşları” ile Karaca’nın popülerliği daha da artar. Kahpe Bizans filmi için kaydettiği üç tane parçası ve filmde de küçük bir rolü vardır. Karaca, 2000’lere doğru şiir çalışmaları yapar. Ve Barış Manço’nun grubu olan Kurtalan Ekspres ile sahne alır.

     

    "Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.
    Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez,"

    "Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor,
    Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor.
    Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider,
    Devrimin şanlı yolunda,kül gibi savrulur gider."

    Cem Karaca'dan bahsedip müziğiyle de özdeşleşmiş olan politik duruşundan bahsetmemek mümkün değil. 1979 yılı sonrasında Almanya'ya taşınan Karaca, büyük çoğunluğu Nazım Hikmet şiirlerinin besteleri olan Hasret albümünün yayınlanmasının ardından Mart 1980'de Sıkıyönetim Mahkemesi'nde "1 Mayıs" plağı adı verilen eseriyle, 'komünizm propagandası' gerekçesiyle yargılanmaya başladı. 12 Eylül darbesi sonrasında Sıkıyönetim Mahkemesi başka sanatçılarla beraber Karaca'yı da yurda çağırdı ancak Karaca önce ek bir süre talebinde bulundu ve daha sonrasında yurda dönmeyeceğini belirtmesinin akabinde 6 Ocak 1983'te Türk vatandaşlığından çıkarıldı.

     

    "Tek bir haber bile çıkmasa uzaklardan
    Saçma da olsa bekleyişin,yalnız sen olsan bile bekleyen beni"

    "Bütün gücünle bekle
    Karlar tozarken bekle
    Ortalık ağarırken
    Kimseler beklemezken
    Ortalık ağarırken
    Kimseler beklemezken
    Soluk sıkıntılarla ağırlaşan yağmurlar içinde"

    1982'de Bekle Beni albümünü yayınlayan Karaca bu albümdeki parçalarla Türkiye'ye olan özlemini sanatına yansıtmıştı. 1985'te yakın bir dostu aracılığıyla Turgut Özal ile görüşen Karaca'nın yurda dönme talebi için hukuki işlemler başlatıldı. Vatandaşlıktan çıkarılmasına sebebiyet veren davadan beraat eden Karaca, 1987'de Türkiye'ye döndü. Cem Karaca özel hayatında ise ilki Semra Özgür ve sonuncusu İlkim Erkan'la olmak üzere toplamda beş evlilik gerçekleştirdi. Müzikal yaşantısının yanı sıra tiyatro oyunları, sinema filmleri ve dizilerde de rol alan; kariyeri boyunca sayısız ödüle layık görülen Cem Karaca 8 Şubat 2004'te, henüz 58 yaşındayken aramızdan ayrıldı.
     

    “Biz görmedik sen görürüsün yavrum, daha mutlu Türkiye’mi mutlaka
    Kulun kula kul olmadığı bir yarın kuramadık kurarsınız mutlaka”

     

    Bugün, Cem Karaca aramızdan ayrılalı tam 12 sene oldu. Ama o, unutulmaz şarkılarıyla hala hepimizin hayatında..

     

     

    Kaynakça

    LeblebiTozu

    Onedio

    Wikipedia

    BiAcaip

    ListeList

     

     


     

     
     
     


     


     

     


     


     

     


     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.