Umutsuz Bir Melodramadan Çıkış Yolu: Madrigal İle Röportaj.

Umutsuz Bir Melodramadan Çıkış Yolu: Madrigal İle Röportaj.
  • 2
    0
    0
    1
  • Seni Dert Etmeler, Kelebekler gibi parçalarıyla listelerimizde yer edinmeyi başarmış genç bir grup Madrigal ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

    Bu röportajımız yazarımız Tuna Yağmur KOCA tarafından gerçekleştirilmiştir.

    1. Merhabalar nasılsınız?

    İyiyiz, teşekkürler (gülüşmeler)

    2. Madrigal nasıl kuruldu? Nasıl müzik yapmaya karar verdiniz? Grup üyelerinden, kendinizden bahsedebilir misiniz?

    Ceyhun: Madrigal’in temeli, esasında 2007 yılı sonunda Mavera adlı bir grup. Kaan’la (bas gitar) da tanışmamız o dönemde oldu, grubu birlikte kurduk. 2013 sonrasında ise Anıl (vokal) ve Sanlı’nın (davul) dahil olmasıyla birlikte Madrigal adını alarak ilk bestelerimizi yapmaya başladık. 2015 yılında ilk EP’miz olan Neden Diye Sorma’yı ve bunu takip eden senelerde de Sonunda ve Yapboz isimli iki single yayınladık. 2019 yazında soundumuzda radikal değişikliklere gitmek istedik ve bunun paralelinde de Burak (klavye) gruba dahil oldu. Kelebekler de bu sürecin sonunda ortaya çıktı.

    Kısaca grup üyelerinden bahsetmek gerekirse,

    Ben grupta elektro gitar çalıyorum. Mühendislik ve Sosyoloji eğitimi aldım halihazırda sosyoloji yüksek lisansıma devam ediyorum.

    Sanlı: Selam ben Sanlı 2014’den beri Madrigal’de davul çalıyorum aynı zamanda da bir ajansta tasarımcı olarak çalışıyorum.

    Anıl: Ben Anıl, grubun solistiyim. Maaş almak için yaptığım iş dışında uzun zamandır çoğunlukla müzikle vakit geçiriyorum.

    Burak: Ben Burak Madrigal'de klavye çalıyorum, müzik prodüksiyonuyla profesyonel olarak ilgileniyorum. İTÜ’de ses mühendisliği okuyorum.

    Kaan: Ben Kaan bas gitar çalıyorum, özel bir şirkette çalışıyorum aynı zamanda işletme mühendisliği yüksek lisansıma devam ediyorum.

    3. Uzun bir süredir hep single tercih ediyorsunuz. 2020’de albüm çıkarmak gibi bir düşünceniz var mı?

    Sanlı: Bu zamana kadarki süreçte single yayınlamak aslında özellikle tercih ettiğimiz bir şey değildi. Grup olarak Madrigal’e çok yoğunlaşamadığımız bir dönem oldu. Geçtiğimiz yılın başlarında grubu tekrardan canlandırmaya karar verdik ve bundan sonraki süreçte çok daha fazla şarkı yayınlamayı planlıyoruz. Bir albümümüz de olsa güzel olur tabii.

    Anıl:  Elimizdeki birikmiş şarkıları mümkün mertebe single şeklinde çıkarıp, belki tarzı daha yakın olanlardan 2-3 tanesini de toplu yayınlayıp bir albüm içinde derlemek istiyoruz. Yaz sonuna kadar kısa aralıklarla bu şekilde devam etmek, sonrasında bu zamana kadar yayınladığımız şarkılardan bazılarını akustik formatta bir albüm konseptinde yayınlama planımız var.

    4. Sizi bu süreçte en çok destekleyen, sizi heyecanlandıran kişiler kimler oldu?

    Anıl: Kardeşim Berke’ye ve kulağına güvendiğim bazı yakın arkadaşlarıma danışıyorum ben şarkı yaparken grup arkadaşlarım dışında. Onların dönüşleri yolumu aydınlatıyor, şarkıları ilerletmeme yardımcı oluyor.

    5. Her gün yeni bir müzisyen, yeni bir şarkı çıkıyor. Her gün yeni müziğe ulaşabiliyoruz. Sizce bu olumlu bir şey mi? Bu konu hakkında ne düşünüyorsun

    Sanlı: Bu durum dinleyici açısından mükemmel bir şey bence. Müzisyenler için soruyorsanız da hem artıları hem eksileri var. Bağımsız müzisyenler şarkılarını çok kolay bir şekilde insanlara ulaştırabiliyorlar ama bunun yanında her gün yeni bir şey çıkması demek sizin müziğinizin de çabuk tüketilmesi anlamına geliyor.

    Anıl: İnanılmaz olumlu bir şey bence de. Hem dinleyici hem müzisyen olarak çok memnunum ben müziğin geldiği noktadan.

    6. Son şarkınız ‘Kelebekler’ oldukça ilgi gördü. ‘Kelebek’ kelimesi size özel bir anlam ifade ediyor mu?

    Anıl: Kelebekler, 3 sene boyunca akşam 7-8'lere kadar çok yoğun ve stresli çalıştığım beyaz yakalılık dönemimde, 2 hafta yazlık tatili yapmaya vakit bulabildiğim bir dönemde ortaya çıktı. Anlatmak istediğinizi karşıya ulaştırırken kullanılacak birçok metaforu kelebekler üzerinden kurabilirsiniz. Biz ışığa karşı koyamayıp ateşin üzerine gitmelerini kullanmak istedik. Bu aslında insana özgü de bir özellik aynı zamanda.

    Kaan: Tabi ki şarkının dinleneceğini düşünüyordum fakat Yapboz sonrası verdiğimiz aranın ardından çıkardığımız ilk singleın bu kadar ilgi görebileceğini düşünmüyordum açıkçası.

    7. Yeni tekliniz "Seni Dert Etmeler’ yakında çıkıyor. Şarkının hikayesi nedir? Kimlerle beraber çalıştınız?

    Anıl: Seni Dert Etmeler bizim uzun zamandır üzerinde durduğumuz, Kelebekler’le birlikte güvendiğimiz birkaç şarkımızdan biriydi. Ben bu şarkıların altyapılarını, melodilerini aslında 14 gün içinde yazlıkta yapmıştım. Biz bu şarkıların en ilkel hallerini, sözsüz hallerini bile dinlemekten keyif alıyorduk.

    Sanlı: Seni Dert Etmeler’in henüz sözleri yazılmadan önce bir kaydı vardı elimizde. Ben bunu birkaç yakın arkadaşıma gönderdim hani dinleyin yorum yapın gibisinden, sözsüz halini bile o kadar sevdiler ki kulaklıklarında bu şarkıyla gezdiler bir süre. Hatta birkaçı söz bile yazmıştı üzerine.

    Anıl: Bu şarkıda biraz daha köklerimize dönmek istedik. Türk işi melodiler, sololar ekledik. Dinleyeni üzmeyi planladık aslında. Sözleri de öyle, dertli gamlı birinin, sevdiğinden kopamayan birilerinin düşündüklerini anlatmaya çalıştık. 

    Burak: Anıl’ın yazlıktayken karaladığı bir şarkıydı bu da. Daha sonra birkaç provayla düzenleyip kendi stüdyom olan KMC Production’da kaydettik. Şarkı 27 Mart’ta Avrupa Müzik etiketiyle yayınlanacak.

    8. Kimleri örnek alıyorsunuz, kendinize benzettiğiniz ya da benzemek istediğiniz birileri var mı?

    Ceyhun: Gitara ilk başladığım yaşlarda özellikle Guns N Roses’ın gitaristi Slash’in tekniğini sever ve örnek almaya çalışırdım fakat son birkaç senedir John Frusciante’nin hem geçmişte RHCP ile yapmış olduğu çalışmaları hem de solo kariyerindeki çalışmalarını takip ediyorum. Açıkçası çalış stilimin de Frusicante’yle benzer olduğunu düşünüyorum.

    Anıl: Tame Impala’nın vokalisti Kevin Parker diyebilirim. Bir sürü enstrümana hakim. Eve kapanıp albüm yapıp bitiren deli bir adam bu. Son zamanlarda da alternatif müziğe yön veriyor. Dehası bana ilham veriyor. Aynı zamanda Yüzyüzeyken Konuşuruz, Gaye Su Akyol gibi neslimizin gruplarını takip ediyorum. Kendi soundumuza gelecek olursak da Kelebekler ve Seni Dert Etmeler peş peşe dinlendiğinde “işte bu Madrigal” dedirteceğimizi düşünüyoruz. Kendi tarzımızı yakaladık diye düşünüyorum.

    Burak: Örnek aldığım müzisyenlerden biri Giorgio Moroder. Synthesizer müziğinde devrim yapan kişilerden biri olduğunu düşünüyorum.

    Sanlı: Punk müzik altyapısıyla büyüdüm. Müziğe başladığım ilk yıllar yani ergenlik yıllarım punk ve ska dinlemekle geçti. Bu süreci enstrümanıma da yansıttığımı düşünüyorum. Son zamanlardaysa Black Keys ve Tame Impala’yı severek takip ediyorum. Yeni akım Türk gruplardan da Palmiyeler’i çok seviyorum.

    Kaan: RHCP’dan Flea diyebilirim.

    9. Röportajımızın sonuna yaklaşırken şunu da sormak istiyorum. Kendinizi 5 sene sonra nerede görüyorsunuz?

    Anıl: Hayal kurmak bedava. Ben stadyum konseri vermek istiyorum. (gülüşmeler)

    Ceyhun: 5 sene değil de daha kısa dönemli bir temenni olarak şunu söyleyebilirim. Bence Seni Dert Etmeler’le birlikte çok daha fazla dinleyiciye ulaşacağız ve hayallerimize bir adım daha yaklaşacağız.

    Kaan: 5 sene müzik piyasasında bir şeyleri başarabilmek için çok uzun bir süre. Bu süre sonunda daha dinamik bir grup olacağımızı ve üretkenliğimizin çok daha iyi seviyelere gelmiş olacağını düşünüyorum.

    10.  Son olarak yakın zamanda yeni haberler, duyurmak istedikleriniz var mı?

    Sanlı: Seni Dert Etmeler 27 Mart’ta yayınlanacak inanılmaz heyecanlıyız bu konuda ayrıca Kelebekler’e yapamamıştık ama Seni Dert Etmeler özelinde bir lansman konseri de yapmayı planlıyoruz. Kelebekler sonrasında kayıtlara yoğunlaştığımız için konser verme şansı bulamamıştık ama Nisan ayından itibaren başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde konserler vereceğiz. En yakın zamanda da konser tarihlerimizi sosyal medya hesaplarımızdan duyurmuş olacağız. 

    Bizle bu röportajı gerçekleştirdikleri için Listenary ekibine sonsuz teşekkürler.

    Madrigal’den sevgilerle...


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.