Advertisement Tracker

Trap'te Yeni Bir Soluk "sez" İle Röportaj

Trap'te Yeni Bir Soluk "sez" İle Röportaj
  • 1
    0
    0
    0
  • Sezer Değirmendere sahne adıyla SEZ. Rap müzik sanatçısı, lirisist. İlk single’ı Bi’ Kez Daha’yı iş ortağım olarak tanımladığı QB ile 2019 yılında yayınladı. Hemen ardından ilk solo çalışması Labirent’i yayınladı. Bir süre sonra işin iyice içine girmeyi planlayan SEZ, müzik teorisi ve solfej eğitimi aldı. Şu anda yakın arkadaşları Gcode ve QB ile kurdukları Soundcheck adlı labelın altında bağımsız olarak sanat hayatına devam etmekte.

    Öncelikle ilk sorumuzla başlayalım. Neden SEZ? Senin için ne anlam ifade ediyor?

    İlk şarkımı yayınlamadan önce çok uzun bir süre kendime uygun bir isim aradım ancak bulamadım. SEZ bir bakıma kabullenilmiş çaresizlik. Ama bir süre sonra bu isim benim yansıtmak istediğim kişiliğe dönüştü, evrimleşti. Günlük hayatımda daha durağan ve sakin biriyim. SEZ ise şımarık ve asi, daha hırçın.

    Peki seni müziğe başlamaya iten neydi ve neden hip-hop?

    Ufak yaşlarda istemeden kendimi müzik sektöründe buldum. Direkt hip-hop olmasa da hayatın bana getirisi hep müzik üzerine oldu. Hip-hop kültürünün içine doğdum. Kadıköy hip-hopun başkenti. Hip-hop’ı kavramaya başladıktan sonra benimseyip, bunun içerisinde olmayı seçtim. Kendimi en iyi yansıtabildiğim yerin müzik olduğuna inanıyorum.

    Hip-hop ile ilk kez ne zaman etkileşime geçtin?

    8 yaşında ablamın bana hediye ettiği bir cd ile tanıştım. İlk dinlediğim albüm "Rapstar"dı. Dinledikçe sevdiğimi fark edip, rap üzerine araştırmalar yapmaya başladım. Araştırdıkça kendimden bir şeyler bulup tamamen içine girdim.

    İlk teklin “Labirent” üzerinden tam 1 sene geçti. Bu 1 seneyi nasıl değerlendiriyorsun?

    Labirent parçasından sonra kendimi sürekli geliştirmeye ve üstüne eklemeye çalıştım. Müzik teorisi eğitimi aldım, elime geçen her müzik kaynağını tükettim. Rap yapmakla kalmayıp; işin mutfağına girdim ve müzik eğitimi almaya başladım. Özetleyecek olursak hem kendimi tanıdığım hem de kendime yatırım yaptığım bir sene geçirdim.

    Yaptığın şeyi seviyor musun? 1 sene geriye gidebilseydin eğer yine şu an yaptığın şeyi mi yapardın?

    Yaptığım işi seviyorum, geri dönsem yine yaparım ama müzik üretiminin ve yayınlamanın kolaylaşması; insanların bilgi sahibi olmadan bu işe atılması ve özensiz projelerin havada uçuşması keyfimi kaçırıyor.

    Hip-Hop ile yaşadığın temastan sonra kimleri dinledin? Kimler seni hip-hop dinleyicisine evriltti?

    Benim çocukluğum 2000'lerde geçti. O dönem Ceza, Killa Hakan ve Fuat gibi yerli sanatçıları dinledim. Global piyasada Eminem, 50 Cent gibi yine bilindik isimleri dinleyerek başladım. Eskiden müziklere ulaşmak şu an olduğu kadar kolay değildi; yine de elimden geldiğince araştırdım.

    Çok dinlenen bir sanatçı olduğunu söyleyemeyiz, bunun neyle alakalı olduğunu düşünüyorsun? Gelecekte bu durum değişir mi?

    Bildiğiniz üzere müzik piyasası artık hızlı tüketime geçti. Bu hızlı tüketimde de piyasada birçok Mc'nin önüne PR ile geçebiliyorsunuz. Şu an bu kadar dinlenmemin en büyük etkeni pr konusunda zayıf kalmam. Ben bağımsız bir sanatçıyım ve elimde bir reklam ağı yok; fakat bu durumun bir gün değişeceğine inanıyorum.

    Neden trap? Trap müzik en çok dinlenen tür olmasaydı da trap yapar mıydın?

    Direkt olarak cevabım evet. Çünkü trap kişinin istediği şekli alabiliyor. Bana beat'in üstünde dans etme fırsatı tanıyor, müziği tekdüzelikten çıkartıyor. Parçalarımın çoğunun trap olması kaygı taşıdığım için değil, kendi yeteneklerimi en iyi şekilde sergileyebildiğim için. Nihai amacım dinlenmeden öte kendimi yansıtabilmek. Yoksa dancehall gibi türlere yönelip daha fazla kişinin radarına girmeye çalışabilirdim.

    Kimleri örnek alıyorsun, kendine benzettiğin ya da benzemek istediğin birileri var mı?

    Hip-hop kültüründe en önemli şey özgün olmak ve gerçeği yansıtmak. Bu sebeple birini örnek almaya gerek duymuyorum. Kendi markamı yaratmak istiyorum. Global isimleri de dinleyip kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum. Özgünlüğün çok da para etmediği bu dönemde ben özgün olup kendimi tekrarlamamaya niyetliyim. Hatta vizyonumu ve misyonumu unutmamam için 'Farklı Ol' diye bir parça yaptım. Orada bahsetmiştim bu konudan. Her zaman nihai amacım onlara farkı koymak olacak.

    18 Şubatta ilk kez dinleyicinle canlı şekilde buluştun. Bu sana nasıl hissettirdi? “Konser” atmosferi nasıldı?

    Şu an büyük olmasa da bir kitleye sahibim, sahneye çıktığımda onlarla birlikte olmak beni heyecanlandırdı. Özellikle parçalarımı dinleyenlerin biliyor olması ve bana eşlik etmesi tarif edemeyeceğim bir histi. Maddi olarak olmasa da yaptığım işin manevi olarak meyvesini yemeye başladığımı görmek mükemmeldi. Sahneye çıktığımda ilk başladığım yerden buralara gelmiş olduğumu görmek, beni gelecek için daha da heyecanlandırdı diyebilirim. Son olarak ilk konserimizi kendi doğup büyüdüğümüz mahallede verdik ve insanların “bir daha bir daha” sözleriyle birlikte indik. Bu his gerçekten unutulmazdı.

    1 senedir bu işi yaptığını düşünerek yalnız olmadığını varsayıyorum. Bu yolda seni en çok destekleyen, seninle heyecanlanan kişiler kimler oldu? Bir şarkında ekibinden bahsediyorsun, son çıkan şarkılarında SoundCheck grubunu anıyorsun. İlk şarkın olan Bi’ Kez Daha‘da QB isimli sanatçıyla çalıştın. Ocak ayında QB’nin albümünde de düetiniz vardı. SoundCheck ile bütün bunların alakası nedir?

    Yakın iki arkadaşım olan Gcode ve QB ile ayrı ayrı üretim aşamasındaydım. Açıkçası ikisini bir araya getirmem bu oluşumun kurulmasına yetti. Üçümüz birlikte Soundcheck'i kurduk, üçümüzün de ortak amacı hip-hopın gerçeklerinden kopmadan bu müziği icra etmekti. Bu yolda da tahmin edersiniz ki en büyük destekçim onlar oldu, benim kadar heyecanlıydılar her attığım adımda. Ben de onların her adımında aynı heyecanı taşıyorum, çünkü dostluk bizde böyledir. Post modern dünyada hala bu ilişkileri koruyabilmek oldukça önemli bizim için.

    Ekip arkadaşlarından biraz daha bahsedebiliriz bence. SoundCheck olarak üretim süreciniz nasıl işliyor? QB ve Gcode ile arandaki bağ tam olarak nedir?

    Önce üretim sürecimizden bahsedeyim; genel olarak Gcode’un mutfağında buluşuyoruz ve akışına bırakıyoruz, o anki hissettiklerimize bağlı olarak bir proje çıkıyor. Sonra üzerinde oynadıkça, uğraştıkça proje şekil alıyor. Zaten kayıt esnasında çok fazla şey spontane gelişiyor. Labirent şarkımdaki “Ezilme SEZ” bunlardan biri.

    Gcode gerçekten tanıdığım en yetenekli prodüktör, en iyi dememe daha var fakat en yetenekli prodüktör diyebilirim. Yapabileceklerinin sınırı yok ve her projede beni şaşırtıyor; onla çalışmak heyecan verici çünkü şarkı nereye gidecek ben de kestiremiyorum bazen. Umarım birileri onu farkedip bizden çalmaz!

    QB ile ise çok ayrı bir ilişkim var. Lise zamanında tanıştık o zamanlar QB başka bir mahlasla müzik üretiyordu onu tanıdıkça gerçekten ona hayran kaldım. Hip-hop hakkında neredeyse her şeyi ondan öğrendim. Çok hızlı bir şeylere yükselen ve her şeyi yapmak isteyen biriydim; beni sakinleştiren ve “hey bro her şeye atlamak iyi değildir” diyen oydu. Eğer şu an SEZ olarak bu röpörtajı veriyorsam Gcode ve QB’nin payını kesinlikle es geçemem. SoundCheck 4 Life!

    Röportajımızın sonuna yaklaşırken şunu da sormak istiyorum. Dünyanın en büyük klişesi fakat SEZ için bence en önemli soru bu. Kendini 5 sene sonra nerede görüyorsun?

    Ben anı yaşayan bir insanım. Öngörülerimi kısa süreli kullanmayı tercih ediyorum. 5 sene sonrasını düşünmektense şu anda neler yapabileceğime odaklanıyorum. Şu an yapabildiklerim ne kadar iyiyse 5 sene sonra o kadar daha iyi bir yerde olacağıma inanıyorum.

    Son olarak bu ara kimleri dinliyorsun? Türkçe Rap'te en çok dinlediğin sanatçı hangisi?

    Global piyasadan JID, Don Tolliver, YBN Cordae bu ara en çok dinlediğim sanatçılar. Night Lovell’ın müziğine karşı her zaman bir ilgim olmuştu. Ses eğitimi almaya başladığımdan beri Night Lovell’ın vokalini ne kadar iyi kullandığını farkettim, bu ara çok fazla dinlediğimi söyleyebilirim. EarthGang ise yeni keşfettiğim bir ikili. Çok özgün müzik yapıyorlar. D Smoke’u da son zamanlarda dinlemeye başladım, kendine has bir soundu var; umarım onun kadar geç keşfedilmem.

    Türkçe rap özelinde konuşursak, bütün çıkan parçaları dinlemeye gayret gösteriyorum. Müzik algım sürekli olgunlaştığı için bir kişiye özel hayranlık beslemiyorum; tüketiyorum ve daha çok öğreniyorum.

    Bana, Listenary ailesine ve seni seven takipçilerine söylemek istediğin bir şey var mı?

    En başından beri bağımsız sanatçıları destekledikleri için Listenary ailesine teşekkür ederim. Röportajımda yardımcı olduğunuz için size de çok teşekkür ederim. Ayrıca tabi ki beni seven, destekleyenlere de güzel haberlerim var. Teknik sorunlarımızı bitirdik ve birçok projenin de kaydı bitti. Post prodüksiyonları bittikten sonra seri bir şekilde şarkılarımızı dinleyebileceksiniz. PEACE!


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.