Ders Niteliğinde Bir Baş Yapıt: The Big Short

Ders Niteliğinde Bir Baş Yapıt: The Big Short
  • 2
    1
    0
    0
  •  

    Türkçe’ye “Büyük Açık” olarak çevrilmiş olan “The Big Short”, yazar Michael Lewis’in aynı isimli çok satan kitabının 2015 yapımı, En iyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar ödüllü film uyarlamasıdır. Adam McKay tarafından yönetilen film, konut ve kredi balonunun 2007 ve 2008 yıllarında birikmesi ve ardından çöküşünü öngören (diğer bir adıyla küresel mali kriz) ve bunlardan kazanç sağlayan birkaç Amerikalı finans uzmanının hayatına odaklanıyor. Ancak The Big Short, sadece finansal krize yol açan olaylara değil, aynı zamanda krizi çok önceden öngören birkaç kişinin çelişkili ahlakına da odaklanan karakter odaklı bir eserdir.

    2010'da yayımlanan The Big Short: Inside the Doomsday Machine, Lewis'in 1980'lerde Solomon Brothers'taki iş deneyimlerinin bir kronolojisi olan Liar's Poker adlı çok satan kitabının kısa bir devamı niteliğindedir. Her iki kurgu olmayan eser de, birçok Wall Street profesyonelinin ve finans dünyasının yaşamlarına, iş yerlerine ve psikolojisine derin bir bakış sunuyor.

    (Film Resmi Posteri)

     

    Peki bu film neden iyi?

    Öncelikle bildiğimiz yerden başlayalım.

    - Oyuncu Kadrosu.

    Drive, Crazy Stupid Love gibi başarılı yapımlarda da beraber oynamış olan Ryan Gosling ve Steve Carell ikilisini bu filmde de işbirliği içinde görüyoruz. Bazılarımız için Michael Scott ile özdeşleşmiş olan Steve Carell yine ikonik bir role sahip bu filmde. İkonik bir rol demişken, Christian Bale yadsınamaz güzellikte bir rol ile iyi bir iş çıkarmış bu filmde de. Kilit rollerden biri olan Brad Pitt’i de unutmamak lazım tabii. Ha bir de, davranışsal ekonomi profesörü ile sentetik CDO’ların açıklanmasıyla ilgili bir kısımda minik bir Selena Gomez cameo’suna rastlıyoruz ve burada “hot hand fallacy” (sıcak el safsatası/kumarbaz safsatası) üzerine detaylı bir açıklama gerçekleştirmiş bulunuyorlar. Anlayacağımız üzere çok çeşitli ve başarılı bir kadroya sahip olan The Big Short, izleyiciler için çekici bir ön izlenim oluşturmakta başarılı bir konumda.

    - Gerçeklik

    Tarihi gerçekliği yansıtma konusundaki başarısı, uyarlamadaki pürüzsüzlükler filmi ve akışı derinden etkileyen etmenler. Peki gerçekliğe ne kadar sadık kalmış bir yapım? 

    Film, olayların tarihsel yörüngesi konusunda doğrudur. Küçük amatör yatırımcı Jamie Shipley, kendisi ve meslektaşı Charlie Geller (gerçek yatırımcılar Jamie Mai ve Charlie Ledley'den yola çıkarak) krizin olası boyutunu ortaya koyan bir belgeye rastlarken "Tamam, bu kısım tamamen doğru değil" diye itiraf ediyor. "İzahnameyi bizi reddeden bir bankada bulamadık." Bunu duyan tarihçiler sevinçten havalara uçabilir komik bir şekilde ama unutmamak gerekir ki böyle bir durumda tüm filmlerde bu politika uygulansaydı Cesur Yürek filmi bile 12 saat sürerdi. Piyasalar, karakterler, hikaye ve gelişme açısından oldukça doğrucu ve başka bir açığı göze çarpmayan The Big Short, izleyicilere ve eleştirmenlere kendisini kanıtladı diyebiliriz. Olay doğrulu ve kitaba bağlılığı oldukça yüksek olan bu yapım, tarihsel gerçeklik açısından eleştirmenlerden A- gibi yüksek bir not almayı başardı. 

    - Karakterler ve rol uyumu: 

    Çığır açan kitabı Liar's Poker ve en çok satan kitabı Moneyball'da olduğu gibi (aynı zamanda Brad Pitt'in oynadığı bir filme uyarlandı) The Big Short'ın senaryosu keskinliği, zekası ve tonu bakımından Lewis'in kitabına oldukça sadıktır ve çoğu yarı kurgulanmış ve yeniden adlandırılmış olsa da aynı karakterlere odaklanmaktadır. Michael Burry (Christian Bale) gerçekten de Scion Capital'da bir borsa yatırımcısıydı; ayakkabı giymedi ve ofiste thrash metal dinledi. Mark Baum (Steve Carell), hedge fon yöneticisi Steve Eisman'a dayanıyor; film onun Yahudi geçmişini ve dürüst konuşmasını koruyor. Jared Vennett (Ryan Gosling), Deutsche Bank tahvil satıcısı Greg Lippmann'a dayanıyor: "Peruğunu Gordon Gekko'nun tarzında kaymış halde giydi," diye yazdı Lewis. Filmde Vennett,hayal kırıklığı yaratacak derecede yetersiz favorilere sahip ancak Lippmann ile aynı kibirli tutkuya sahip. Ben Rickert (Brad Pitt), Ben Hockett'e dayanıyor ve benzer bir öngörü yeteneğine sahip.

    - Etik Yaklaşımı

    Herkes filmin kahramanlarının çılgına döndüğünü düşünüyor, ancak 2007'de mortgage piyasası, tam da söylendiği gibi sallanmaya başlıyor. Yine de 2008'de Bear Stearns bankasının çökmesiyle işler gerçekten kötüye gidiyor. Yine de The Big Short, bankalar devrilirken havalara uçmuyor, hatta aksine sinirleniyor.Çünkü bunun Amerika’daki konut satışlarını patlamasına sebep olacağını ve milyonlarca insanın evsiz kalmasına yol açacağının farkında. Sürüngen Vennett hariç, oyuncu kadrosunun her bir üyesi, haklı olduğu kanıtlanarak aklandı. Hepsi devasa bir para yığınında uyumak için ağlayabilecek olsalar da, müthiş performanslar (özellikle Carell ve Bale'den) bunu gerçekten çarpıcı kılıyor. Baum, “Birkaç yıl içinde insanların göçmenleri ve fakirleri suçlayacağına dair bir his var” diye iç geçiriyor. Hatta filmin sonlarında doğru ilk başta Amerikan yanlısı gibi bitireceklerini düşündürürken daha sonra güzel bir ironi ile vermek istedikleri mesajı layıkıyla veriyorlar. Olaylardan birkaç yıl sonra bir film yaparken bile kehanetçi olmak kolaydır. Yine de, Baum’un meslektaşlarının New York'taki St Patrick Katedrali'nin basamaklarında olduğu, insanların geçip gittiğini izledikleri ve ne yazık ki kaçının geçim kaynaklarını kaybedeceklerini merak ettikleri sahne gerçek. 

    - Kamera Açıları ve Açıklamalar

    Bazen The Big Short’ta aksiyon durur ve birisi sahnenin durumu hakkında yorum yapar, bu çekim tekniğine hayranı olduğumuz The Office dizisinden hakimiz ve filmde efektif bir hava katmış bulunuyor. Film aynı zamanda tarihsel bir gerçekliği anlattığı için ve tüm izleyici kitlesi finans bilgisi bakımından eşit düzeyde olmadığını göz önünde bulundurarak bu tekniği belirli açıklamalar yapmak, izleyiciyi filmde tutmak ve daha anlaşılabilir olmak adına verimli bir biçimde kullandığını söyleyebiliriz. Bu tekniği özellikle Selene Gomez'in cameo sahnesinde oldukça başarılı bir biçimde kullanıldığını görmekteyiz. (Sahneyi görmek isteyenler için ">tıklayınız.) Bir diğer harika açıklama sahnesi ise bonolar ve jenga bağıntısı. (">Bkz:)

    Özetle, tarihsel olayı sadece olay olarak değil etik olarak da güzel bir inceleme niteliğinde ele alan The Big Short, kesinlikle üniversitelerde ekonomi gibi bölümlerde ders olarak izletilmelidir.  

    Eğlence puanı için B+ gibi bir not biçilse de; hızlı, eğlenceli ve haklı bir şekilde öfkeli olan The Big Short, takım elbiselerindeki pisliklerin çoğu iş filminden daha havalı görünmesini sağlamak için daha sürükleyici ve daha az umutsuz bir yapıya sahip. Aynı zamanda küresel mali krizin de sağlam bir tarihsel açıklaması diyerek son bir değerlendirmede bulunabilir ve sizi bu başarılı içeriği izlemeniz için Netflix’e yönlendirebilirim.

    Kaynak: 
    1
    2
    3


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.