Şekerden vazgeçme zamanı geldi mi?

Tatlı şeyleri yemeyi biraz abartırsanız, şekerin vücudunuza zarar verebileceği bir sır değildir. Fiziksel sağlığınız üzerindeki zararlı etkileri için pek çok çalışma vardır, bu yüzden kilo vermek ve hastalık riskini azaltmak için şeker konusunda dikkatli davranmalıyız.

Tatlı şeylerden uzak durmak size fiziksel olarak daha sağlıklı bir sonuç verirken, şekerin zihinsel sağlığımız üzerindeki etkisi göz atalım.

Beyin ve Şeker İlişkisi

Vücudunuzdaki tüm hücreler enerji için glikoz kullanır. Ve beyniniz çok fazla sinir hücresine ev sahipliği yaptığı için, vücudunuzdaki glikozun çoğunluğunu yakıt olarak kullanır. Çalışmalar, beynin vücudun glikoz kullanımının%60'ını oluşturduğunu gösterir.

Beyninizin çalışması için biraz glikoza ihtiyacı vardır (En katı ketojen diyetinde olanlar bile diyetlerinde biraz glikoz veya karbonhidrat alır) ancak tipik Amerikan diyetinde, ihtiyaç duyulandan daha fazla yol alır. Dünya Sağlık Örgütü'nün günde 25 gramlık tavsiyenin üç katından fazla. Şeker ve beyin söz konusu olduğunda, daha fazlası daha iyi değildir.

Beyniniz vücudunuzun kontrol merkezidir ve sisteminizde çok fazla şeker olduğunda, kontrol merkezini çatırdatır. Çok fazla şeker beyninizde bir dizi olumsuz yan etkiye neden olur ve bu olumsuz yan etkiler ruh halinizden diyetinize ve enerji seviyenize kadar her şeyi etkileyebilir.

 

Şekerin beyni etkilediği olumsuz yollardan bazılarına göz atalım:

 

1.Şeker, her şekilde beyninizde ciddi tahribat yaratabilir, zihinsel sağlık sorunlarına, bilişsel işlevin azalmasına ve hatta bunamaya neden olabilir.

2.Şeker, bağımlılık yapan bir madde gibi davranır, beyninizin kokain gibi ilaçlarla aynı alanlarını aydınlatır.

3.Şeker depresyona doğrudan katkıda bulunabilir ve kaygıyı artırabilir.

4.Çok fazla şeker insülin direnci oluşturabilir.

 

ŞEKER DEPRESYONA KATKIDA BULUNUR

Şeker, özellikle depresyon ve anksiyete söz konusu olduğunda, zihinsel sağlığınız üzerinde de olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Depresyonun birincil nedenlerinden biri, serotonin hormonudur (veya daha spesifik olarak eksikliği) ve vücudun depresyona yol açabilecek serotonin üretme kabiliyetiyle şeker karmaşıklaştırır.

Çoğu serotonin (yaklaşık%90) bağırsakta üretilir. Bağırsağınızın işlevi, çok fazla şekerle aşırı yüklenirse tehlikeye düşer. Sindirim, bağışıklık hücresi oluşumu ve serotonin üretimi gibi önemli bağırsak işlevleriyle ilgili sorun yaşarsınız.

 

ŞEKER KAYGIYA NEDEN OLABİLİR

Şeker sadece depresyona katkıda bulunmakla kalmaz, aynı zamanda kaygıya da neden olur. Şekerin kötüye kullanımı, anksiyete ataklarını tetikleyebilen bir atak başlatır. Kan şekeri seviyesi düştüğünde, beyniniz yemek için istekli hale gelir ve vücudunuz hipoglisemik durumunuzda titrek, zayıf, karışık ve endişeli olabilir. Kan şekeri seviyesi düştükçe, beyin paniklenmiş bir adrenalin alarmı göndererek kaygıya yol açar. Ayrıca, çok fazla şeker yediğinizde, beyin kaynaklı nörotropik faktör (BDNF) adı verilen bir proteinin miktarı azalır. BDNF, kaygı, panik ve stres reaksiyonlarını azaltmada önemli bir rol oynar, bu nedenle bir eksiklik durumunda koşullar daha da kötüleştirebilir.

 

Yazardan Not: Aşırı şeker tüketimi bazı beyin kimyasallarındaki dengesizlikleri tetikler. Bu dengesizlikler depresyona yol açabilir ve hatta bazı insanlarda uzun süreli bir zihinsel sağlık bozukluğu geliştirme riskini artırabilir. Bu yüzden şeker tüketimini minimum düzeyde tutmakta her zaman fayda vardır.

Kaynak

İllüstrasyon