Hayatımız boyunca mükemmel ve ideal insanın peşinde koşuyoruz. Bize verilen doğru ölçülere uyamadığımızda ise tökezliyor ve “kendimiz” olmayı unutuyoruz. Daha kötüsü de kendimizi görmezden geliyor, kaçırıyoruz. Bu durum da doğal olarak ruh sağlığımızı ciddi bir biçimde kötü etkiliyor.

Bana sorarsanız aslında ideal insan diye bir ütopya yok. Kişinin kendisini tanıması, iyi ve kötü yönlerini fark etmesi, kötü yönlerini törpülemesi ve sonuçta kendisiyle daima barışık olması, ideal olan insanı tanımlayabilir.

 

Mutluluk ve duygusal zekâ

İnsanın kendisiyle barışık olmasının ilk adımı, kendini fark etmekten geçiyor. Yani kişinin kendisini olumlu ve olumsuz taraflarıyla tanıması, kendi ile barışmasının en önemli adımı; çünkü karakterlerine ilişkin farkındalığı az olanlar, kendilerini kusursuz, daima yeterli görürken, doğal olarak güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olamayabiliyorlar.

Kendisini tanıyan kişiler ise ruh hallerinin farkında oluyor ve niçin, iyi veya kötü davrandıklarını, nelere takıldıklarını ya da kendilerini neden zayıf hissettiklerini çok iyi biliyorlar. Bu kişiler hayata olumlu bakıyor, duracakları yerleri ve güçlerini çok iyi biliyor, savunma sistemlerini çok iyi kullanıyorlar.

Kendileri için farkındalıkları zayıf kişilerse, sorunların karşısında, daha fazla başkalarını suçlamayı tercih ediyor. Örneğin sorundan kaçma, sorunlarını yok saymaya çalışma, olayları farklılaştırıp sorumluluğunu kendisi dışındaki kişi ve durumlara yöneltme gibi davranışlara giriyorlar.

 

Kendine güven duymak

Kişinin kendisiyle barışık olmasının önemli bir diğer adımı da kendine güven duymaktan geçer. Bir kişinin kendine güven duyabilmesi için, ilk olarak kendisine ve hayata pozitif bir bakış ile bakabilmesi gerekiyor. Geçmişine, bugününe ve geleceğine olumlu bakan kişiler hem iyi hem yanlış şeyleri aynı zamanda görüyor. Çünkü insanın yapısında önce olumuz şeyleri fark etme eğilimi var.

Kendilerini eğiten kişiler, hayatı aydınlık senaryolarla değerlendirir. Kişinin kendini güvende hissetmesinin gereklerinden biri de o kişinin güvenmesi gereken kişilerin güvenilir olmasından geçer.

Güven sorunu çeken insanlara önerilen birinci şey; ilişkilerinde açık, net ve dürüst olmalarıdır. Şaka bile olsa yalan söylememeleri gerekir. Dikkat edilecek diğer bir şeyde insanlarda korku duygusunu arttıran nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır. Kendisini yalnız hisseden kişi, kolaylıkla güvensizlik duygusuna da kapılabiliyor.

 

Kendisiyle barışık insanların portresi

Özellikle duygulanımlarını dengede tutan, davranışlarını kontrol edebilen, mümkün olduğunca, nerede, nasıl davranacağını iyi planlayan, mutlu, huzurlu ve kişilerin huzurunu kaçırmayan, sorunlara bağlı kalmayan, aksine çözüm üretmeye çalışan, mutlu oldukları dışarıdan belli olan kişiler, kendileriyle barışık olabilirler.

İllüstrasyon