Röportajımız, 06.07.2020 tarihinde Barkın Ünlüeroğlugil tarafından yapılmıştır.

"Saviours of the City parçasını geçen yılın sonunda ve karantinaya girmeden önce yazmıştım. Covid-19 durumu ortaya çıktığında ise sanki şarkının, tam da bu karantina zamanları ve çevremde yaşananlar için ayrı bir anlam taşıdığını hissettim."
 

Jake Bugg, memleketi Nottingham'ın futbol takımı Notts County'nin forma reklamına "kendi ismi yazılacak kadar" şimdiden şehrinin gururu olmuş bir sanatçı.
Genç müzisyenin henüz 18 yaşındayken çıkardığı ve kendi adını taşıyan ilk albümü "Jake Bugg", 2012 yılında yayınlandığında ilk önce İngiltere'de daha sonra ise bütün dünyada çok ses getirmişti. Bugg, sonraları da bu başarısını sürdürmeye devam etti ve İngiltere'deki Modern Rock müziğin en değerli yeteneklerinden biri oldu.Şimdi ise kariyerinin 5. stüdyo albümü öncesinde, kendisi hakkında merak ettiğimiz soruları bizim için yanıtladı.

Also, you can find the English version of the interview below.👇 (Röportajın İngilizce versiyonunu aşağıda bulabilirsiniz.)

1) Kendinize özgü o etkileyici sesinizi çok özlemiştik, geri döndünüz! Son tekliniz Saviours of the City, oldukça duygusal bir parça ve sözleriyle de bir o kadar düşündürücü bir eser. Şarkı çıktığında ise hakkında şöyle bir açıklama yapmıştınız: “Bu şarkıyı bu kadar önceden yayınlamayı ön görmüyordum, ancak eserimin şu an dünyada yaşananlar hakkında yankı uyandırabileceğini hissettim ve bu, bana birçok açıdan mantıklı geldi.” Bu ifadeyi biraz daha açabilir misiniz? Şarkı size şu an ne hissettiriyor?

“Saviours of the City” parçasını geçen yılın sonunda ve karantinaya girmeden önce yazmıştım. Covid-19 durumu ortaya çıktığında ise sanki şarkının, tam da bu karantina zamanları ve çevremde yaşananlar için ayrı bir anlam taşıdığını hissettim.

2) Son albümünüzden Hearts That Strain yayınlandığından beri 3 yıl geçti. Hazır yeni şarkınız Saviours of the City’i yayınlamışken de soralım; bizi nasıl bir albüm bekliyor biraz anlatabilir misiniz?

Yeni çıkacak albümüm, bence tam da bir “cumartesi gecesi” kaydı, içinde oldukça yüksek tempolu ve sizi evden dışarıya çıkaracak şarkılar var. Tabii ki öyle acayip yavaş şarkılar da var ama özünde, diğer albümlerime nazaran biraz daha pop ve saykodelik ilhamlar içeriyor.
 
3) Başyapıtınız olan debut albümünüz Jake Bugg (2012), isminizi bütün dünyaya duyuran eser olmuştu. Hatta günümüzde de yavaş yavaş “modern klasik” bir albüm olarak değerlendirilmeye başlandı. Genel olarak hala en çok dinlenen şarkılarınızın bu albüme ait olması sizi nasıl hissettiriyor?

Albüm, sanırım o zamanlar için farklı ve taze bir sounda sahipti. Yeni bir şarkıcı olarak sadece benim yaşımdaki gençleri ilgilendiren konular hakkında şarkılar söylüyordum. Tabii o zamanlar bu konu hakkında hiç düşünmemiştim, sadece sürekli şarkılar yazıyordum hepsi bu. Bence başarımın sırrı, biraz şans ve biraz doğru zamanlamaydı.

4) Shangri La (2013) albümünde efsane prodüktör Rick Rubin’le ve Hearts That Strain (2017) kaydında da The Black Keys’den Dan Auerbach ile çalıştınız. Bu isimler gibi büyük müzik insanlarıyla yaptığınız iş birlikleri size bir sanatçı olarak neler kattı?

Rick Rubin, gerçekten de sonsuz derecede bir müzik deneyimi olan müthiş bir prodüktör. Onun düşüncelerine güveniyorum, müthiş bir müzik zevki ve özgüveni var. Bunlar da bana albümü kaydederken oldukça yardımcı oldu.

Dan Auerbach ise esasen benim birlikte şarkılar da yazdığım bir arkadaşım ama o tabii ki aynı zamanda daha önce beraber turneye çıktığım ve fazlasıyla saygı duyduğum bir müzisyen / prodüktör.

5) Kariyerinizin çoğunda geleneksel folk-rock tarzını benimsediniz. İlerleyen süreçte yine bu tarz eserler mi üreteceksiniz yoksa CamelPhat ile yaptığınız ve hayranlarınız tarafından oldukça sevilen Be Someone çalışmanızdaki gibi daha deneysel işler yapacak mısınız?

Oldukça açık görüşlü bir karakterim var ve bir şeyleri değiştirmeye bayılıyorum. Dürüst olmak gerekirse ileride her şey olabilir.
 
6) Daha önce Oasis’in efsanevi şarkısı Slide Away’i ve Imagine Dragons’un popüler Radioactive hiti gibi birçok eseri olağanüstü orijinallikte cover’ladınız. O şarkıları alıp bambaşka güzelliklere dönüştürdünüz. Kariyerinizin ilerideki döneminde de bu tarz çalışmalar yapacak mısınız? Ayrıca, çalmaktan en çok zevk aldığınız cover’ınız hangisidir?

Her zaman başka sanatçıların şarkılarını da çalıyorum. Özellikle de gitarda farklı şarkıları çalmayı öğrenmeye bayılıyorum. Hatta bu aralar bir filmin soundtrack albümü için biraz Samba çalıyorum. Bu nedenle de an itibariyle Samba’nın favori müzik türüm olduğunu söyleyebilirim.

7) Bugünlerde hem İngiltere’de hem de dünyada “gitar müziğinin” etkisi oldukça azalmış gibi görünüyor. Sizin kariyerinizin başında önemli bir indie-rock dalgası vardı şu an ise global çapta ses getiren çok yeni isim çıkamıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Size bu durum değişebilir mi?

Kesinlikle bunu değiştirmek isterdim ve belki de kendiliğinden değişecek. Her şey belli dönemlerde kendini tekrar ettiği için bu durumun da yeniden düzeleceğini umuyorum.

8) İlk albümünüz Jake Bugg (2012) çıktığında tam 18 yaşındaydınız. Şu an ise birçok albüm yapıp kariyerinizde oldukça ilerlemenize rağmen hala genç sayılabilecek bir yaştasınız. Ulusal ve uluslararası basın da sizi hep “Yeni Bob Dylan” olarak isimlendiriyordu. Gelecekte bizi nasıl bir Jake Bugg bekliyor?

Ben, sadece albümler yapmak istiyorum. Ayrıca onları da olabilecek en sık şekilde piyasaya sürmek beni şu an en çok ilgilendiren şey.
 
9) Maalesef aylardır Koronavirüs nedeniyle karantinadayız. Siz de Light Hustle Festival’daki evden yaptığınız performansınızda olduğu gibi bu süreci sakin geçiriyorsunuz gibi. Peki siz bir sanatçı olarak bu günleri nasıl değerlendiriyorsunuz ve hangi albümleri dinliyorsunuz?

Billie Eilish’in albümünü dinlemekten çok zevk aldım. Bu aralar çok fazla Küba müziği dinledim, özellikle de Buena Vista Social Club dinledim.

10) Daha önce konser için ülkemizde bulunduğunuzu biliyoruz. Bir daha konsere gelmeyi düşünüyor musunuz?

Umuyorum ki bir an önce tekrar dünya turnesine çıkabilirim. Türkiye’ye de kesinlikle bir daha geleceğiz bundan hiç şüphemiz yok.

Jake Bugg'a cevapları için gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Listenary ve Türkiye olarak sizi seviyoruz Mr. Bugg!

 
English Version: 

1. We missed your unique style of singing but you’re back right now! Your latest single Saviours of the City is a pretty emotional track that also have some thoughtful lyrics on it. When the song came out on April, you said that “It's a song I didn't envisage releasing this early, but it seems to resonate with what's going on right now and makes sense of it for me in some ways.'' Could you open the meaning of this sense of resonating more? How do you feel about this song right now?

I wrote the song before lockdown at the back end of last year and when the ~Covid 19 situation came about it felt like this song needed to be out there as it resonated with the times and what was happening around me.

2. It’s been 3 long years since your last album, Hearts That Strain (2017). After the release of the Saviours of the City, we should ask you the possibility of a new album of course: Could you tell us about the musical style of this album?

This album is what I like to think of as a Saturday night record, some uptempo songs to put on but you go out. There will be the odd slower song but in essence its more uptempo with some pop and pyschadelic influences.

3. Your debut album, “Jake Bugg (2012)” was a masterpiece that popularized your art all over the world. And it’s gradually considered as a “modern brit classic” nowadays. How do you feel that your most streaming songs are still from this album?

I guess it sounded different and fresh, a new voice singing about issue that people my age cared about. I wasn’t thinking that at the time though - it was just a case of keep writing songs and keep going. It was a bit of luck and good timing I think.
 
4. You previously worked with the legendary producer Rick Rubin in Shangri La (2013). And after that, you recorded Hearts That Strain (2017) with the one and only Dan Auerbach from The Black Keys. What did you learn from these collaborations? How did they support you as an artist?

Rick is a wonderful producer with an endless wealth of music experience. I trust his opinion, he has great taste and confidence and that really helped me when making that record. Dan is a friend really, we wrote songs together but he’s someone I’ve toured with and respect as a musician and producer.

5. You mostly embraced the traditional folk-rock genre in your Do you consider to produce these types of songs in your following career? Is there any chance to see you in a work of art such as you successfully did with CamelPhat on Be Someone?

I’ve got an open mind and love shaking things up. Anything could happen to be honest.

6. You covered many songs with an incredible originality such as you did the legendary Oasis classic Slide Away and the popular hit of Imagine Dragons, Radioactive. You took these songs and turned into a different piece of art. Do you even plan to cover more songs? And also what is the best cover that you really loved to play?

I play other artists songs all of the time, I absolutely love learning songs on guitar - I’m playing a bit of Samba at the moment for a film score I’m working on so let’s say Samba is my favourite style of music at the moment.
 
7. It seems that there’s a downgrade on the “guitar music” for British and for even the global mainstream market. In the beginning of your career, there was an indie-rock vogue as we all remembered. However right now, we cannot see a newcomer rock artist with a global success. What do you think about this situation? Do you think that this could change in the future?

I would love it to change and perhaps it will. Things go in cycles thought don’t they so I expect it will come around again.

8. You were 18 when you released your debut album. And after all these previous records and experience on stage, you are still considered as young in this business. As you know for many years, the local and international media see you as “The Next Bob Dylan”. What could you say about the future of your career?

I just want to make records and release them as often as possible that’s my only concern really.

9. Unfortunately, we are under a quarantine mode right now for months. And you seem to pass this time calmly as we saw on the Light Hustle Festival video from your house. How do you spend your days as an artist in these days? Could you recommend 3 albums for our followers that they can listen to in their homes?

I enjoyed the Billie Eilish record. I’ve listened to a ton of Cuban music, Buena Vista social club have been good to dig into.

10. We know that you visited our country for some gigs before. What would you like to say about Turkey and your fans here? Do you plan to come here again?

I would hope more that anything we can tour the world again and we’ll be sure to come back to Turkey.
 
We thank Jake Bugg so much for his answers, Listenary and Turkey love you!