Konum: Louvre Müzesi, Paris

Tarih: 1622-1625

Dönem: Barok Dönemi, Flaman Barok

İtalya’da Rönesans'ın büyük "padrone"larınden biri olan Medici Ailesi sanat, edebiyat ve mimarlık tutkunu olarak uzun süre ülkede ciddi rol almışlardır. Bu meşhur aileden gelen Marie de Medici, Toskana grandükünün kızıdır. 1589-1610 yılları arasında görev yapan Fransa kralı IV. Henry ile evlenmiştir. Eşi Henry’nin ölümünden sonra, oğlu Louis çok küçük olduğundan yedi sene boyunca Fransa’nın tahtını devralmıştır. Bu durum Fransız asilleri tarafından tepki çekmesine sebep olmuş, kendisini, gücünü ve asaletini insanlığa kanıtlamak amacıyla yaşadıklarını konu alan bir sürü eser yapılmasını istemiştir. Döneminde de kendini kanıtlamış bir ressam olan Rubens, Fransa kraliçesinin hayatını anlatan 24 büyük ölçekli eserden oluşan; içinde Yunan ve Romamitolojisi ve alegorik öğeleri de bulunduran, bir seri yapmıştır. Serinin altıncı tablosu olan Marie de Medici’nin Portresi’ninTakdimi, kraliçenin IV. Henry ile nasıl tanıştığını anlatır. 

Tabloya baktığımızda IV. Henry’nin, inci kolyesi ve ihtişamlı bir elbise giymiş olan eşi Marie de Medici’nin tablosuna baktığını görürüz. Henry’nin yüzüne dikkatlice bakarsak, sanki eşinin görüntüsüyle kendinden geçmiş, eşiyle gurur duyan bir adamın surat ifadesini görürüz. Tablonun sol üst tarafına baktığımızda, Roma mitolojisindeki Jüpiter (Zeus) ve eşi Hera’yı (Juno diye de bilinir.) evlilik bağını sembolize edecek şekilde ellerini birleştirmiş bir şekilde ve huzurla aşağıdaki manzaraya baktıklarını görürüz. Zeus olarak da bilinen Jüpiter’in arkasındaki kartal figürü onun sembolüdür ve şimşeği pençeleri arasına aldığı resmedilmiştir. Hera’nınsembolü olan tavuşkuşları ve onların çektiği ihtişamlı araba ise Zeus’un arkasındaki bulutlara gizlenmiştir. Jüpiter ve Juno’nun tabloda yer alması, IV. Henry ve Marie’nin evliliğinin Tanrılar tarafından da, -Özellikle doğurganlık ve evlilik Tanrısı Juno tarafından.- onay kazanıp kutsandığı anlamına gelmektedir. Medici’nin portresini havaya doğru tutan, Henry’nin sağındaki Cupid (Yunan mitolojisindeki Eros) adlı aşk Tanrısıdır. Başında çiçek tacı olan ve portrenin diğer kısmını tutan figür ise Hymen adlı evlilik Tanrısıdır. Elinde aşkın ateşini simgeleyen bir meşale görülür.Katolikliğin hakim olduğu bir döneme göre antik Roma ve Yunan mitolojisinin konu edilmesi de ilginç bir detaydır. 

Kral Henry’nin hemen arkasında sağda duran, cinsiyeti belirsiz, mavi giysili bir figür vardır. Başında Fransa’yı temsil eden bir tolga vardır ve üzerinde altın bir taç taşımaktadır. Kral ile birlikte portreye doğru bakan figür, elini Henry’nin omzuna koyarak evliliğini Fransa’nın desteklediğini temsil etmektedir. Tablo her ne kadar aşkı ana tema olarak alsa da politika da yan tema olarak konu edilmiştir. Hymen’in hemen altında dumanlı bir manzaraya ilişir gözlerimiz. Hemen öncesinde savaş yaşanmış gibi duran toprakların önünde “Putti” adı verilen iki tane kanatlı aşk meleğinin kralın miğferini ve zırhını tuttuğu gözükmektedir. Bu melekler Henry’nin Fransa’nın sözünü dinleyerek savaşçı yönünü bırakıp kendini tamamen aşkına adadığının göstergesidir. 

Esere zikzak şeklinde çizgiler çekildiğinde; Puttilerden IV. Henry ve Fransa’nın bedenselleştirmiş haline, sonrasında eserin merkezindeki evlilik tanrısı Hymen’e ve Hera ve Zeus’a uzanan bir bağ görürüz. Konu bütünlüğünü bozmadan, Medici’nin portresini her şeyin merkezine alan bir yapıdır. Gözümüzün tablodaki figürleri takip etme yönünü yönetmeyi amaçlayan Rubens, yüzyılların usta bir sanatçısıdır.