Koronavirüse yakalanma korkusu son zamanlarda neredeyse herkesin yaşadığı ortak bir ruhsal problem haline geldi. Koronafobi olarak da anılan bu yeni durum, ruh sağlığımızı ve buna paralel olarak da beden sağlımızı etkiliyor. Buna ek olarak, bu fobi çevremizle olan ilişkilerimizi de olumsuz bir şekilde etkiliyor.
Gönüllü Karantinalar Psikolojiyi Olumsuz Etkiliyor.
Teknolojinin gelişmesi ve yaygınlaşması nedeniyle ülkeler arasındaki sınırların ortadan kalkmasıyla birlikte salgın hastalıkların dünya çapında hızla yayılması, koronavirüsün ekonomi, küresel ısınma, politika ve depremler bağlamında bile çok önemli sorunlara neden olmuştur. Zaman içerisinde sosyal medyada ya da hayata karışan bireylerin psikolojisinde olumsuz tepkiler görülebilmektedir. Virüsün mutasyona uğramış olup olmadığına bakılmaksızın ülkedeki vaka sayısı, ölüm oranı, aşılama ve ilaç araştırmalarına dair pek çok haber var. Tabii yalan haberlerde var. Koronavirüs hastalığı, insanların ve ailelerinin hayatlarını büyük ölçüde değiştiren bir şeydir. "Benim başıma gelmeyecek" diye düşünmek doğru değildir. Bu yüzden bununla yaşamayı öğrenmemiz gerekir. Bu anlamda insanlar bazen izolasyonun psikolojik etkilerinin de olduğunu fark etmeliler. Yapmak istediğiniz şeyi sizi kişisel özgürlükten mahrum bırakacak şekilde yapamama hissi, hayal kırıklığı ve saldırganlık yaratabilir. Ama bu duruma karşı böyle bir tepki vermek bizi daha kötü olmaya itmekten başka bir işe yaramaz.
Zaten belirsizliğin olduğu bir ortamda, insanların işsizlik korkusu ve hatta akrabalarının hasta olma korkuları zamanla yaşam düzeninde tam bir değişime girdiğinde olumsuz duygular daha da artacaktır. Bunu sinirlilik, hoşgörüsüzlük, kaygı ve hayal kırıklığı gibi iletişim sorunları takip eder. Öncelikle toplum her şeyde olduğu gibi “kaderi” bilmek yerine çeşitli afetlere hazırlanmalı ve doğru bilgiyi almalıdır ki bu da önleyici tedbirlerin önceden alınmasına yardımcı olur. İnsanlar bu şekilde kendilerini güvende hissettiklerinde, üzerlerindeki baskı ve baskı da azalacaktır. Bu maddi hazırlığa ek olarak, insan psikolojisinin küresel salgınları nasıl etkili bir şekilde anlayıp ortadan kaldırabileceğinin nasıl anlaşılacağı da dikkate alınması gereken bir diğer noktadır. Böylesine zor bir dönemde insanın yalnız hissetmeden yaptığı ve birbirini destekleyen her çabanın olumlu katkı sağlayacağı aşikardır. Kendiniz için yeni alışkanlıklar yaratmaya çalışırken, değişikliklere uyum sağlama yeteneğinizi artırmak stres seviyenizi azaltacaktır.
Koronavirüs endişesini azaltmak için 10 etkili madde
1. Sosyal medya
Sosyal medyayı takip düzeyi sizin tarafınızdan ya da ailecek kısıtlanmalı ve yaşanılan süreç sadece güvenilir kaynaklardan takip edilmelidir.
2. Kaliteli zaman geçirmek
Ev bulunduğumuz zaman diliminde, özellikle aile üyeleri ile geçirilecek olan kaliteli ve eğlenceli zamanlar, ortak olarak belirlenecek kararlar doğrultusunda, aile birlikteliği ve bütünlüğü sağlanmalıdır.
3. Duyguları paylaşın
Duygular, yakın hissedilen ve kendinizi yanında iyi hissettiğiniz eş, dost, akrabalar ile paylaşılmalı ve dertleşmekten asla çekinilmemelidir.
4. Rutinler
Sürekli aynı ortamda bulunmanın getirdiği isteksizlik, sıkılmışlık, plansızlık ve düzensizlik karmaşasına kapılmadan, bir sağlıklı uyku, yemek ve sohbet rutini oluşturulmasında fayda vardır.
5. Evde olmanın avantajları
Uzun süredir zaman bulunamadığı, evde olunamadığı için ötelenen aktiviteler hatırlanmalı ve pandeminin avantajlı olan tarafları da fark edilmelidir. (Bu davranış, kişiyi ileride olabilecek çeşitli sorunlar için de pozitif bir bakış açısına odaklanmaya alıştırır.)
6. Kendinize vakit ayırın
Kişinin kendisine mutlaka ama mutlaka özel zaman aralıkları ayırarak, keyif aldığı ya da yapmak istediği şeyleri kendi mutluluğunu da düşünerek yapmaya özen göstermelidir.
7. Empati
Kişiler diğer insanların ya da aile bireylerinin de sıkıntılarını düşünerek ve empati yaparak, onlara destek olmaya çalışmalıdır. Bu hem size hem de onlara iyi gelecektir.
8. Konuşulanlara dikkat edilmeli
Özellikle çocukların ya da yaşlı aile üyelerinin yanında, onları endişeye sevk edecek davranış, konuşma ve bilgi kirliliğinden uzak durulmasına oldukça çok dikkat edilmelidir.
9. İletişim
Sosyal izolasyon elbette çok önemlidir ama bu izolasyon sırasında çevre ile iletişim tamamen koparılmamalıdır. Görüntülü konuşmalar ya da samimi mesajlaşmalar yapılmalı ve moraller yüksek tutulmalıdır.
10. Online terapi
Gerekli görüldüğü zaman izolasyon sırasında online terapi gibi bazı desteklerden yararlanılabileceği unutulmamalıdır. Bu şekilde stres düzeyi azaltılıp, kişisel huzur ile beraber, aile bireyleri arası iletişim de daha sağlıklı şekilde ilerletebilirsiniz.
Doğru