Öğrenme Tarzın Nedir?

Öğrenme Tarzın Nedir?
  • 9
    0
    0
    0
  • İçinde bulunduğumuz milyarca insanın yaşadığı bu dünyada insan sosyal bir varlıktır. Başka insanlarla iletişim halinde olmak, insan doğasının özünde vardır. İsteyerek ve ya istemeyerek birçok farklı tipteki insanla iletişim kurmamız gerekebilir. Gerekse işimizde patronumuzla gerekse de adres sorarken bir yabancı ile konuşma halinde oluruz. Bu akıp giden hayatın içerisinde bazen insanlarla konuşmak daha zor olabilir. Bazı anlar gelir ki iki farklı dil konuşan yabancılara dönüşebilirsiniz. Karşınızdaki insanın öğrenme tipini anlayarak iki yabancı olma sorunundan kurtulabilir ve aynı zamanda iletişimi iki taraf içinde kolaylaştırabilirsiniz. Ve kendinizi tanıma yolunda yeni bir farkındalığa varabilirsiniz. Her insanın 5 farklı duyu organı bulunmaktadır. Bunlar göz, kulak, burun, ağız ve deridir. Bu duyu organlarını hepinizin bildiğine eminim. Peki, az önce söylediğim bu duyu organlarımızla bağdaşmış, öğrenme tiplerimiz olduğunu biliyor muydunuz?  Hangi öğrenme biçimine sahip olduğunuzu anlayarak kendinizi tanıma ve ifade etme yolunda daha başarılı olabilirsiniz. 

     

      3 adet algı tipi vardır :

    1-)Görsel algı

    2-)İşitsel algı

    3-)Dokunsal (kinestetik) algı

     

    Öncelikle kesinlikle bu algı tipleri insanları birbirinden ayırıp ötekileştirmek için değil, karşımızdaki insanla daha rahat, sağlıklı ve iyi bir ilişki kurabilmemiz ve kendimizi tanıyabilmek içindir.

     

    1-)Görsel Algı

    Bu kişilerin öncelikle beyni aynı bir film şeridi gibidir. Film şeritlerinin ne kadar hızlı olduğunu bilirsiniz bu kişiler de bu yüzden çok hızlı konuşurlar. Bir şeyi hatırlamak istediklerinde öncelikle beyinlerinde bir resim canlanır. Dikkatlerini ilk olarak görüntü çeker. Dış görünüşe çok önem verirler. Görsel tipi öğrenmeye sahip olanlar için düzen çok önemlidir. Dağınıklık sevmezler. Herhangi bir şey düşünürken veya hatırlarken gözleri yukarı doğru bakar. Resim, sanat, heykel vb. alanlarda başarılıdırlar. Şablonlar, grafikler ile görsellerin dikkatini rahatça çekebilirsiniz. Görsel zenginlik onlar için önemlidir. Ve görsel algı tipine sahip kişiler görsel ağırlıklı cümleler kullanır.

    -         Dört gözle bekliyorum.

    -         Gözümden düştü.

    -         Başıma gelenleri gördün mü?

    -         Göz kamaştırıcı

     

     

     

    2-) İşitsel Algı

    İşitsel öğrenme tipine sahip kişiler tane tane ve orta hızda konuşurlar ve ses tonları etkileyicidir. Genellikle başka insanlarla veya kendi içlerinde çok konuşurlar. Sıkıldıklarında kendi kendilerine konuşur hatta mırıldanabilirler. Bir şeyi hatırlamak istediklerinde beyninde konuşma veya sesler canlanır. Sözlü talimatları yazılı talimatlara göre akılda tutmak, onlar için daha kolaydır. Spiker, muhabir vb. mesleklere çok yatkındırlar. Yüksek sesle okuma eğilimindedirler. Kulaklarını konuşan kişiye doğru çevirebilirler. Bir şey düşünürken veya hatırlarken gözleri kulak hizasına doğru bakar. İşitsel algı tipine sahip kişiler işitsel ağırlıklı cümleler kullanır.

    - Karnım zil çalıyor

    -Kulağa hoş geliyor

    -Sesini duymak istemiyorum

    -Aynı telden çalmak

     

     

    3-)Dokunsal (Kinestetik) Algı

    Bu kişiler duygularıyla (hisleriyle) hareket ederler ve onlar için duygular hep ön plandadır. Ağır ve yavaş konuşurlar. Bir şey hatırladıklarında genellikle beyinlerinde o an ki duygular canlanır. Görsellere kıyasla dağınıktırlar ve bu dağınıklık onları daha rahat hissettirir. Çok fazla hareket etmeden duramazlar. Sürekli oturmak onlara göre değildir. Sık sık ara vermeleri gerekir. Dokunarak, uygulayarak bir şeyler öğrenirler. Deneyimlemek kinestetikler için önemlidir. Sık sık insanlara dokunarak iletişim kurarlar. Şairler, psikologlar vb. meslekler bu gruptan çıkabilir. Bir şey düşünürken veya hatırlarken gözleri aşağı yöne bakar. Dokunsal (Kinestetik) algı tipine sahip kişiler duyguların ağırlıklı olduğu cümleler kullanır.

    -Kanım ısındı

    -Ne soğuk bir insan

    -Önemli bir noktaya parmak bastınız

    -Üstümde ağır bir yük var

     

     

    Baskın olduğunu düşündüğünüz ilk algı kanalında, bilgiler alınır ve beyine bu bilgiyle alakalı danışılır.

    İkinci kanalda ise bilginin doğru olup olmadığı kontrol edilir.

    Üçüncü kanal da en zayıf olan kanaldır. Genellikle yaşadığımız sorunlar bu kanal ile ilgilidir.

    Fakat her insanın sadece bir algı tipi baskın olmak zorunda değildir. Bazı insanların iki algı tipi de aynı baskınlıkla öne çıkabilmektedir.

     

    Bu bilgiler ışığında takip edeceğiniz ufak ipuçları ile hangi algı tipine veya tiplerine sahip olduğunuzu anlayabilirsiniz. Bu farkındalık ile en önemlisi kendi beden dilinizi ve beyninizin işleyiş şeklini anlayarak, bir olayı hatırlarken artık neden öyle düşündüğünüzü veya gözlerinizin neden sürekli aynı yöne kaymasını anlayabilirsiniz. İletişim kurduğunuz insanın da hangi tip algılama yöntemine sahip olduğunu bulabilir hatta onu bilmiyorsa bu konuda bilgilendirerek onun da ufkunu genişletebilir ve daha sağlıklı bir iletişim kurabilirsiniz. Neleri öğrenmeye yatkın olduğunuzu veya bir türlü başaramadığınız konu hakkında düşünceleriniz şekillenebilir. Uzun ve keyifli kendinizi tanıma yolculuğunda başarılar dilerim.

    Hangi öğrenme tarzınız olduğunu yorumlara yazabilirsiniz.

     

    Kaynak:1,2,3


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.