Rönesans Döneminde Sanatçının Toplumsal Konumu

Rönesans Döneminde Sanatçının Toplumsal Konumu
  • 2
    0
    0
    0
  • Rönesans döneminde sanata duyulan gereksinimin artması, sanatçının küçük kentsoylu kökenli zanaatçılıktan, özgür tinsel emekçilerden oluşma bir kesime yükselmesine yol açar. Önceleri belli bir kökenden yoksun sanatçılar olarak rastlanan bu emekçiler, böylece sınıfsal tutarlılığı bulunmayan ama ekonomik açıdan güvenceye sahip ve toplumsal açıdan da belli bir sürekliliği olan bir kesit oluşturmaya başlarlar. Quattrocento'nun erken döneminin sanatçıları henüz tümüyle sıradan insanlardır; ötekilerden daha iyi zanaatçılar gözüyle bakılan bu sanatçılar, ne kökenleri ne de eğitimleriyle loncanın küçük kentsoylu öğelerinden ayrılır. Andrea del Castagno bir köylü ailesinin, Paolo Uccello bir berberin, Filippino Lippi bir kasabın ve Pollaiolo kardeşler de bir kümes hayvanı tacirinin oğullarıdır. Adlarını babalarının uğraşlarından, doğdukları yerden veya ustalarından alırlar ve kendilerine, tıpkı hizmetkarlara olduğu gibi, sen diye hitap edilir. Lonca düzeninin kurallarıyla bağlıdırlar ve onlara sanatçılık yapma hakkını yetenekleri değil, yalnızca aldıkları eğitim kazandırır. Bu eğitim de loncanın kuralları doğrultusunda gerçekleşir.  Bu sanatçılar da normal zanaatçılar için uygulanan ilkeler doğrultusunda eğitilirler; okullarda, atölyelerde ve kuramsal olarak değil, uygulamalı olarak yetiştirilirler. Daha çocuk yaşlarında, okumayı,yazmayı ve hesap yapmayı biraz öğrendikten sonra bir ustanın yanına verilirler ve çoğu kez yıllarca onunla kalırlar. Perugino'nun Andrea del Sarto'nun ve Fra Bartolommeo'nun bile sekiz on yıl böyle bir eğitim gördükleri bilinmekte. Erken rönesans döneminin Brunelleschi, Donatello, Ghiberti , Uccelo, Antonio Pollainolo, Verrocchio, Ghirlandaio, Botticelli, Francia gibi pek çok sanatçısı, haklı olarak yüzyılın sanat okulu diye adlandırılmış olan kuyumcu atölyesinden gelmedirler. Çok sayıda heykeltraş, tıpkı Ortaçağ'daki seleflerin yaptıkları gibi, başlangıçta taş oyma atölyelerinde ve süsleme ustalarının yanında çalışmışlardır. Donatello, Lukas Loncası'na alınırken bile 'kuyumcu ve taş oymacısı' diye nitelendirilir; sanat ve zanaat konusunda kendisinin nasıl düşündüğünü gösteren en iyi örnek son ve en önemli yapıtlarından biri olan 'Judith ve Holofernes ' grubunu, Palazzo Riccardi'nin avlusu için bir havuz figürü olarak tasarlanmış olmasıdır. Erken Rönesans Döneminin başlıca sanatçı sanatçı işletmelerinde ise, henüz geniş ölçüde zanaat yapısındaki örgütlenmiş biçimlerine karşın daha bireysel  nitelikte öğretim yöntemleri izlenmeye başlanmıştır. Bu durum özellikle Verrocchio'nun, Pollaiolo'nun ve Ghirlandaio'nun Floransa'daki, Francesco Squarcione'nin Padua'daki ve Giovanni Bellini'nin Venedik'teki atölyeleri için geçerlidir; bu atölyelerin yöneticileri sanatçılıkları kadar önemli ve ünlü öğretmenlerdir. Çıraklar da önlerine ilk çıkan atölyeye değil, belli bir ustanın yanına girerler; bu usta, bir sanatçı olarak ne denli ün yapmışsa, öğrencilerinin sayısı da o ölçüde fazla olur. Bu ğrenciler her zaman en iyisi olmasa bile, en ucuz işgücüdür; başlayan yoğunlaştırılmış sanatsal eğitimin baş nedeni, ustaların iyi bir öğretmen olarak tanınma tutkusu değil, büyük olasılıkla budur. 

    Ressamlar ve heykeltıraşların lonca kurallarının boyunduruğundan kurtulmalarının ve zanaatçılıktan, şairler ve bilginler katına yükselmelerinin nedeni, hümanistlerle olan ortaklıklarında aranır; oysa hümanistlerin sanatçılardan yana olmasının nedeni, bu Antikçağ hayranlarının o çağdaki yazınsal ve sanatsal yapıtları bölünmez bir bütün saymaları ve klasik antik dönemde şairlerle sanatçıların saygınlıkları arasında hiçbir ayrım bulunmadığına inanmalarıdır. Ortak kökenleri nedeniyle aynı hayranlığı duydukları yapıtların yaratıcılarının bir zamanlar farklı değerlendirilmiş olduğunu düşünmek, hümanistler için olanaksızdır ve hümanistler, gerek kendi çağlarını, gerekse -xıx. yüzyıla kadar- bütün kendilerinden sonrakileri, Antikçağ'ın kavramlarına göre aslında birer cahilden başka bir şey olmayan sanatçıların şairlerle aynı tanrısal onuru paylaşmış olduklarına inanılır. Hümanistlerin, Rönesans sanatçılarına özgürleşme çabalarında yardımcı oldukları tartışmasızdır; hümanistler bu sanatçıları sanat piyasasının konjonktürü sayesinde kazanmış oldukları konumlarında desteklemişler ve gerek loncalara, gerek kendi saflarında yer alan tutucu, sanatsal düzeyleri düşük ve bu nedenle de korunmayı gereksinen öğelerin direnişine karşın, istemlerine geçerlilik kazandırmalarını sağlayacak silahları onlara vermişlerdir. Ancak edebiyatçılar tarafından korunma, sanatçıların toplumsal yükselişlerinin nedeni değildi; bu koruma, bir yandan yeni kent yöntemlerinin ve prensliklerinin kurulması, öte yandan da kentlerin büyümesi ve zenginleşmesi sonucunda sanat piyasasındaki arzla talep arasındaki uygunsuzluğun gittikçe azalması ve tam bir dengeye dönüşmeye başlaması olgusundan kaynaklanan gelişmenin bir belirtisiydi. Bilindiği gibi lonca sistemi, bütünüyle, böyle bir uygunsuzluğu üreticiler yararına olmak üzere önlemek çabasından doğmuştu; lonca makamları ancak işsizlik artık korkutucu boyutlarda olmaktan çıktığı zaman zanaat düzeninin ihlaline biraz göz yumarlardı. Sanatçılar, bağımsızlıklarını hümanistlerin iyi niyatine değil, sanat piyasasında işssiz kalma tehlikesinin gittikçe azalması olgusuna borçluydular. 

    Yeteneklerin çok yönlülüğü, özellikle sanatın ve bilimin tek bir kişide brleşmesi, Rönesans açısından özellikle belirleyici sayılmıştır. Ne var ki sanatçıların çeşitli teknikleri bilmeleri (mimari , heykeltraş, kuyumculuk, madalyon yapımı) çok yönlülüğe ilişkin Rönesans idealinin ötesinde, güzel sanatların teknik-zanaatsal karakteriyle ilgilidir. Çok şey bilmek ve çok şey yapmak, Ortaçağ'a ait bir erdemdir. Quattrocento, bu erdemi zanaat geleneğiyle birlikte devralır ve zanaat ruhuna yabancılaştığı ölçüde , o erdemden de uzaklaşır. 

     

    kaynak: Arnold Hauser

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.