Duvarları olmayan müze, British Council Türkiye'nin sanat ekibi tarafından başlatılan bir sanal sergi platformudur. İlk olarak 2017 yılında Elif Kamışlı’nın küratörlüğünde “Geçen Gece Bir Rüya Gördüm” adlı sergi internet üzerinden erişime açılmıştır. Daha sonra Ulya Soley’in “Tanışıyor muyuz?” adlı sergisi, Mine Kaplangı’nın "Cadılarla Dans Etmek" sergisi ve son olarak 2020 yılında Seyhan Musaoğlu, Tatiana Kochubinskave Teona Burkiashvili küratörlüğünde “Varmak Üzere” sergisi ziyaretçileri ile buluştu.

British Council tarafından erişime açılan sergiler arasında beni en çok etkileyen sergi Mine Kaplangı’nın Cadılarla Dans Etmek sergisi oldu. Sergi 4 bölümden oluşmakta ve her bölümün başında o bölümün ana teması ve hangi konuların işlendiği ile ilgili ufak bilgiler bulunmaktadır. Sergide özellikle bir güç sembolü olarak cadı/kadın olmanın değerlendirildiğini görmekteyiz. Mine Kaplangı, ingiliz edebiyatı metinleri ve mitoloji çerçevesinde kadının tarihteki hak ve eşitlik arayışını bize yansıtmıştır. Sitenin özellikleri arasında ise sesli betimleme, kontrast ayarlama ve yazıları kalınlaştırmak gibi bazı kullanıcılar için kolaylık sağlayacak seçenekler bulunmaktadır. Bunların yanı sıra dezavantajlı bireyler için her eserin açıklaması kısmında eserin işaret dili ile açıklandığı bir video yer alıyor. 

Eserlerin teknik özellikleri ve yapısı hakkında temel bilgiler verilmiştir. Eser hakkında metinleri ve eser betimlemesi metinleri genel, herkese hitap edecek şekildeki bilgilerden oluşmaktadır. Bu bilgiler yeterli fakat daha fazla bilgi edinmek isteyen ve hem sanatçıları hem de eserleri detaylıca incelemek isteyen kişiler için kütüphane kısmı faydalı olacaktır. Kütüphane kısmında okumalar, söyleşiler ve belgeseller bulunmakta. Künye kısmında serginin nasıl gezileceği ile ilgili bir yönlendirici metin de bulunmaktadır.

Son yıllarda dijitalleştirilerek sanal ortama aktarılmaya başlanan sergilerin, koleksiyonların ve müzelerin pandemi ile birlikte popülerleştiğine şahit olmaktayız.Sanal sergiler doğası gereği fiziksel olarak deneyimlediğimiz müze deneyiminden oldukça farklı. Genel olarak bir müzedeyken göreceğimiz, öğreneceğimiz ya da yalnızca durup bakcağımız, kendimizce anlamlandırma çabamızın verdiği heyecanı ekran karşısında hissetmek oldukça güç. Ayrıca bir müzeye gittiğimizde elimizden geldiğince her ayrıntıya odaklanmayı, her esere yakından bakmayı severiz fakat ne yazık ki bazı sanal sergiler bu anlamda hala kısıtlı kalmakta. Fakat diğer yanıyla şu anda çeşitli nedenlerle gitmeye fırsat bulamadığımız ama çok merak ettiğimiz bir müzeyi sanal ortamda gezebiliyor, hakkında bilgiler edinebiliyoruz üstelik yeniden görmek istediğimiz her an tekrar çabasızca görüntüleyebiliyoruz. Günümüz dünyasında gittiğimiz her müzede veya sergide uzun süre kalamayabiliyoruz işte tam da bu noktada yeniden görüntülenebiliyor oluşunun müze kavramına yeni bir boyut kazandırabileceğini düşünüyorum.

Henüz çok yeni olan sanal müzelerin daha da geliştirilebileceğine inanıyorum. Diğer alanlarda olduğu gibi sanat konusunun da aktarılması anlamında sınırlılıkların kalkması ve herkesin ulaşabileceği bir konumda olmasının faydalı olacağını düşünüyorum.

 

Ayrıntılı bilgilere erişmek için: 1

Cadılarla Dans Etmek sergisini ziyaret etmek için: 2

Varmak Üzere sergisini ziyaret etmek için: 3