İsmet Özel 1944 yılında Kayseri'de polis memuru Ahmet Bey ile Sıdıka Hanım'ın altıncı çocukları olarak dünyaya gelir. Küçük yaşlarda sanata ilgi duymaya başlayan Özel, ağabey ve ablalarının kitapları ve resim malzemeleriyle vakit geçirir. Henüz bu yaşlarda edebiyata ve sanata merak salmıştır.
(....) yetiştirme çağlarında kendime bir gelecek eylemek için aklımı çalıştırdığımda hangi sanat dalıyla kendimi geliştirebileceğimi kendime sordum. Müzik ve resim çok masraflı olduğu için maliyeti en düşük olan şiirdi benim için. Bu yüzden şiir meşguliyet saham oldu. Kendimi şiire bağlı saymam lise son sınıftır.
Kastamonu, Çankırı ve Ankara gibi şehirlerde okuyan İsmet Özel yakın arkadaşı Ataol Behramoğlu'nu da Çankırı'da okuduğu lisede tanımıştır. Arkadaşı İsmet Özel' i şöyle anlatır :
Koyu renk takım elbisesi içinde Nat King Cole özentili bir sesle, kısık gözler, meydan okumasına küstah ve erotik bir gülüşle İngilizce şarkı söyleyen...
Liseyi bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine girer. Burada siyasi fikirleriyle öne çıkar. Çeşitli siyasi faaliyetlerde bulunur. Dönüşüm dergisinin çıkarılmasında ve satılmasında arkadaşlarıyla birlikte etkin rol oynar. Üniversitede 4 yılda sadece birinci ve ikinci sınıfı okuyabilmiş, geçen bu yıllarda kendini şiire verip 25 şiir yazmıştır. İlk şiiri Yorgun da bu yıllarda Yelken dergisinde yayımlanmıştır
Yorgun (1962)
Ölüler beni derinliğe yakıştıramaz çünkü hiç kimse çıkmaz istemez bu mevsimden dışarı çünkü bitkinliklerini günden saklar ekinler ekinler çocukların en rahat uykuları (...)
1966'da ilk şiir kitabı Geceleyin Bir Koşu yayınlanır. Ardından okulu bırakıp askere gider. Muş'ta askerlik yaptığı sırada babasını kaybeder.
Askerden döndükten sonra 1970'te yakın arkadaşı Ataol Behramoğlu'nun yanında Asım Bezirci, Haluk Şahin, Murat Belge gibi isimlerle Halkın Dostları adlı dergi çıkarır. Bu dergide ll.Yenicilere karşı bir tavır sergilenir.
12 Mart 1971'de bu dergi kapanır ve İsmet Özel kendini düşünmeye, sorgulamaya ve araştırmaya verir.
Bu düşünme sürecinde sosyalist düşünceyi bırakıp kendini İslami görüşe yakın bulmuş ve İslami görüşü benimsemiştir. 1974 yılında Sezai Karakoç'un çıkardığı Diriliş dergisinde yayımlanan Amentü şiiriyle bu görüşü kabul ettiğini ve benimsediğini herkese gösterir. Sezai Karakoç'la tanışmasına, Mülkiye çevresinden ortak tanıdıkları aracılık eder.
Yazılarında ve söyleşilerinde kendisini hem sosyalizme hem de İslamiyete getiren birinci sebebin şiir olduğunu söylemektedir.
Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever, Behçet Necatigil, Ece Ayhan gibi ünlü isimler onun şiirlerinden övgüyle söz eder.
Amentü(1974)
insan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu acı asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların çıbanların reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı (...)
1971-72 yıllarında, Hacettepe Üniversitesine girmeden önce, bir eczanede kalfa olarak çalıştı. 1972 yılında Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümüne girdi. Buradaki öğrenciliği boyunca annesiyle birlikte yaşadı. Babasından kalan emeklilik maaşıyla geçindiler. Bu yıllarda okul ve şiir bütün hayatını kapladı.
Hacettepe Üniversitesi Fransız Filolojisi bölümünü 1977'de bitirir. Okuduğu yıllarda Ticaret Bakanlığında memuriyetlik yapar. 1976 yılında sınıf arkadaşı olan Necla Aslanoğlu ile evlenir.
1977'de Ticaret başkanlığındaki memuriyetinden istifa ederek Yeni Devir gazetesinde köşe yazarlığına başlar. Çeşitli gazetelerde de yazarlık yapar ve İslami Siyaset görüşüne destek amacıyla yazdığı yazıları Milli Gazete'de yazdığı Bir Zamanlar Bir İsmet Özel Vardı adlı yazısıyla sona erer.
1977 yılından başlayarak kaleme aldığı gazete yazılarının çoğunu kitaplar hâlinde bir araya getirdi. Sanattan siyasete, kültürden bilime birçok konuyu ele aldığı yazılarında bir aydının kendi dayanaklarına bağlı kalarak dünya karşısında etkin olabilmesinin imkânlarını araştırdı. Yazılarında güncel siyasi gelişmelere nadiren yer verdi.
1978'de ilk nesir kitabı Üç Mesele yayınlanır. Bu kitapta teknik, medeniyet ve yabancılaşma gibi kavramlara İslami açıdan bakar. Daha sonra Milli Gazete'de yazdığı ve her cuma neşredilen Cuma Mektupları kitap haline gelir. 1988'de yazdığı bu mektuplar 1992'de biter.
(...) Neyim, ne yapıyorum, ne ile yapıyorum diye sorduğumuz zaman karşımıza yabancılaşma, medeniyet ve teknoloji çıkıyor. Yabancılaşma ancak medeni bir hayat tarzıyla birlikte sözkonusu edilebiliyor, medeniyet ancak kendi teknolojisiyle ayakta durabiliyor. Teknoloji, hayatını devam ettirebilecek bir medeniyeti türetiyor. Yabancılaşmadan medeni olunamıyor"(Üç Mesele)
1981 yılında Kültür Bakanlığı Devlet Konservatuvarında Fransızca okutmanlığı yapar. Yeni adı Mimar Sinan Üniversitesi olan bu kurumda 18 yıl çalışır ve emekliye ayrılır. Ardından Bilgi Üniversitesinde klasik ve modern şiir dersleri vermeye başlar. 1984 yılında dördüncü şiir kitabı Erbain'i yayınlar. Artık şiirlerinde İslamiyet görüşü iyice etkindir. Otobiyografisini, 1988'de Waldo Sen Neden Burada Değilsin adlı kitapta anlatır. 1989 yılında annesi Sıdıka Özel'i kaybeder. Onlarca kitaplar, şiirler, mektuplar, denemeler, makaleler, eleştiriler yayınladı. Son şiir kitabı 2005 yılında neşredilen Of Not Being A Jew oldu. Fransızca dışında Almanca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca da bilen şairin tercüme ettiği kitapları da vardır.
Şair ;eleştirmenlik, çevirmenlik, okutmanlık yapmıştır. Hatta bazıları ona filozof dese de bu tabiri sevmemiş ve söylenmesini istememiştir.
"Ben şairim. Şairlerin filozoflardan çok daha kıdemli olduklarını daha yüksek bir rütbede olduklarını unutmamak lazım."
Şiirlerinde kimseye ideoloji baskısı yapmamış, siyasi konulara sadece değinip geçmiştir. Çok farklı yönlere sahip olan şair görüşleri ve şiirleriyle ayrı anılır. Şiirlerini severek okuyanlar kadar görüşünü reddedenler de vardır. Kendi içinde çok farklı dünyası olan İsmet Özel Ataol Behramoğlu'na yazdığı bir mektupta şunları söyler :
"Asıl çektiğim sıkıntı, kendi mantık düzenime yakın bir dostumun olmayışı. Belki bir kuşak sorunu bu. Ama bizim kuşağın adamları, her kuşakta olduğu gibi ya eridiler ya da....Gençlerle anlaşıyorum, ama zaman zaman. Onların da yeterli içtenlik gösterdiğinden kuşkuluyum. Bazen öyle oluyor ki bir şeyler, söyleyecek, dinleyecek insan için kuduruyorum. Bir tavır, bir bakış, susuşun bile yeterli olacağı zamanlar bunlar. Çektiğim sıkıntının nedenini iyi biliyorum. Çok duyarlı olmak. "
Hakkında çok şey yazılıp çok şeyler söylendi. Hayatı boyunca fikirleri ve görüşleri hep eleştirilen şairin şiirlerine de aynı düzeyde saygı duyuldu. Şiiri kapalı ve imgelemsel olduğu için okurlar kendince hep farklı şeyler buldu şiirlerinde ama hepsinin müşterek bir noktası vardı :Tüm yönüyle İsmet Özel Türk Edebiyatında yer alan ve her zaman olması gereken çok önemli bir şahsiyetti. Bazılarına göre yüzyılın şairiydi. Gerek yazıları gerek şiiriyle Türk Edebiyatını ileriye taşıyan şaire bir kez daha saygı duyuyoruz.
"Tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime Rabb bellemeyeceğim. Razı değilim beni tanımayan tarihe, beni sinesine sarmayan tabiattan rıza dilenmeyeceğim." (İsmet Özel)
İsmet Özel bugünlerde hala yazmaya devam etmektedir. Evli ve 4 çocuk babasıdır.
"İsmet Özel’in Cellâdıma Gülümserken’ini okuyorum. Gerçek bir şair o. Bu kitabında kendi kişisel serüveninden çıkarak yoğun bir şiir yaratıyor. Dilin ustası" (Cemal Süreya)
"İsmet Özel, değil öyle atlanacak, Türk düşüncesinde ve şiirinde büyük bir işlevi olan ve Türkçenin en etkin ve önemli üç dört şairinden biridir." (Ece Ayhan)
Bunlar denecekse yaşamak inanın benim de geldi başıma Geldi geçti iz bırakmadan adak başında - Deli olma çocuk dediler sonunda - Çıldırdın mı ihtiyar beni. Müşteki kıldılar yaşımdan yaşamak geçti başımdan
İlk şiiri 1963’te yayımlanan İsmet Özel’in şiirleri; Yelken, Türk Dili, Dönem, Dost, Mülkiye, Evrim, Yapraklar, Devinim LX, Şiir Sanatı, Papirüs, Yeni Dergi, Halkın Dostları, Diriliş, Sanat Olayı, Hürriyet Gösteri, Dergâh, Adam Sanat, Gerçek Hayat, Merdiven Şiir dergilerinde ve www.ismetozel.org adlı internet sitesinde yayımlandı. Dergilerde yayımladığı her şiirini hiçbir değişikliğe uğratmadan kitaplarına alan İsmet Özel’in şiirleri İngilizce, Fransızca, Rusça ve Letoncaya tercüme edildi.
Ödülleri
Taşları Yemek Yasak adlı kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği Deneme Ödülünü (1985) ve 16-20 Eylül 1991 tarihleri arasında yapılan XII. Dünya Şairler Kongresince verilen Uluslararası Yunus Emre Ödülünü kazandı. Şilili şair Gabriela Mistreal’ın Nobel Edebiyat Ödülünü alışı münasebetiyle her yıl bir ülkeden bir şaire verilen "Gabriela Mistreal Nişanı" ödülüne, ödülün ellinci yılında Türkiye’den İsmet Özel lâyık görüldü (1995). 2005 yılında Türkiye Yazarlar Birliği "Üstün Hizmet Ödülü" nü aldı.
Kaynaklar: biyografi.com leblebitozu.com
Yorum Bırakın