TÜRK EDEBİYATININ MİHENK TAŞI OLAN ŞİİRLER ( BÖLÜM - 2 )

TÜRK EDEBİYATININ MİHENK TAŞI OLAN  ŞİİRLER ( BÖLÜM - 2 )
  • 4
    0
    0
    1
  • 1-) Şükrü ERBAŞ - Senin Korkularını Benim İnceliğimi

    Kendi Sesinden Dinlemek İçin : ">

    Ayrılık ne biliyor musun?
    Ne araya yolların girmesi
    Ne kapanan kapılar
    Ne yıldız kayması gecede, ne güz
    Ne ceplerde tren tarifesi
    Ne de turna katarı gökte
    İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!

    İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini
    Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine
    Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken
    Duvarlara dalıp dalıp gitmesi
    Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık

    Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek
    Birdenbire büyümesi gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun
    İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi
    Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde

    Saçına rüzgâr, sesine ışık düşürememek kimsenin
    Parmaklarını sözüne pınar edememek
    Uzaklarda bir adamın üşümesi; bir kadın dağlara daldıkça
    Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan
    Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun
    Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması
    Ayrılık; yağmurdan vazgeçiş, sudan üşüme
    Yalnızca gölge vermesi ağaçların
    İyiliğin küfre dönmesi ayrılık
    Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya
    Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüş
    İki adımından birisi insanın, sevincin kundakçısı
    Hüznün arması, süren korkusu inceliğin
    Ayrılık, o küçük ölüm; usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan

    Şimdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olmadığını?
    Bir yaprak düşmesi kadar ancak acısı ve ağırlığı olduğunu
    Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını
    Boşluğa bir boşluk katmadığını
    Kar yağdırmadığını yaz ortasında

    Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından kalkıp ağzını yıkadığında başlamıştı
    Ben bulutları gösterirken "Bulmacanın beş harfli bir yemek sorusuna"
    Yanıt aramanla halkalanmış
    Aşkın şarabının ağzını açtım, yâr yüzünden içti murt bende kaldı
    Türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş
    Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını kenara itip
    "Bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı?" dediğinde varacağı yere varmıştı çoktan

    Ne mi yapacağım bundan sonra?
    Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce
    Şiir okumayacağım bir süre
    Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim
    Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim
    Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım
    Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında
    Gençliğimi anımsamak için
    Emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak, sonumu görmeye çalışacağım
    Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce solsun diye
    İçinde ay ışığı, iğde kokusu ve begonvil bulunan tüm resimleri duvarlardan indireceğim
    Mican türküsünü asacağım yerlerine
    Falcı kadınlara inanmayacağım artık
    Trafik polislerine adres sormayacağım
    Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye
    Fesleğenden başka bir çiçek koymayacağım penceremin önüne
    Büyük kentlerin varoşlarında çırpınan üç milyon yurtsuza evimi açacağım
    Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa bıraktığı acının yanına resmini asacağım
    Şaşırma! Yetimi korumak için yeni aşklar bulacağım kendime.

    Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
    Tenin tenime bu kadar sinmişken
    Ömrüm azala azala akarken önümde
    Gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken
    Senin korkularını
    Benim inceliğimi doldurup yüreğime
    Bıraktığın boşluğu yonta yonta
    Binlerce heykelini yapacağım

     

     

     

     

    2-) Yavuz Bülent BAKİLER- Şaşırdım Kaldım İşte

    Kendi Sesinden Dinlemek İçin : ">

    Sözde senden kaçıyorum
    Dolu dizgin atlarla
    Bazen sessiz sevdasın
    İpekten kanatlarla

    Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
    Karşıma çıkıyorsun
    En serin imbatlarda
    Adını yazıyorum
    Bulduğun fırsatlarla
    Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
    Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
    Sözde senden kaçıyorum
    Dolu dizgin atlarla

    Ne olur bir gün beni
    Kapından olsun dinle
    Öldür bendeki beni
    Sonra dirilt kendinle
    Çarpsam kara sevdayı
    En azından yüzbinle
    Nasıl bağlandığımı
    Anlarsın kemendinle

    Kaç defa çıkıp gittim
    Buralardan yeminle
    Ama her defasında
    Geri döndüm seninle
    Hangi düğüm çözülür
    Nazla, sitemle, kinle
    Ne olur bir gün beni
    Kapından olsun dinle

    Şaşırdım kaldım işte
    Bilmem ki nemsin
    Bazen kız kardeşimsin
    Bazen öp öz annemsin
    Sultanımsın susunca
    Konuşunca kölemsin
    Eksilmeyen çilemsin
    Orada ufuk çizgim
    Burda yanım yöremsin
    Beni ruh gibi saran
    Sonsuzluk dairemsin

    Çaresizim çaremsin
    Şaşırdım kaldım işte
    Bilmem ki nemsin

     

     

     

     

    3-) Ahmet Muhip DIRANAS - Serenad

    Onur AKIN’dan dinlemek için : ">

    Yeşil pencerenden bir gül at bana
    Işıklarla dolsun kalbimin içi.
    Geldim işte mevsim gibi kapına,
    Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.

    Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
    Ben aşkımla bahar getirdim sana.
    Tozlu yollardan geçtiğim uzak
    iklimden şarkılar getirdim sana.

    Şeffaf damlalarla titreyen ağır
    Goncanın altında bükülmüş her sak;
    Seninçin dallardan süzülen ıtır,
    Seninçin yasemin, karanfil, zambak…

    Bir kuş sesi gelir dudaklarından
    Gözlerin gönlümde açar nergisler,
    Düşen bin öpüştür yanaklarından
    Mor akasyalarla ürperen seher.

    Pencerenden bir gül attığın zaman
    Işıklarla dolacak kalbimin içi..
    Geçiyorum mevsim gibi kapından,
    Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.

     

     

     

     

    4-)Ahmed ARİF - Hasretinden Prangalar Eskittim

    Kendi Sesinden Dinlemek İçin : ">

    Seni, anlatabilmek seni.
    İyi çocuklara, kahramanlara.
    Seni anlatabilmek seni,
    Namussuza, halden bilmeze,
    Kahpe yalana.

    Ard-arda kaç zemheri,
    Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
    Dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
    Bir ben uyumadım,
    Kaç leylim bahar,
    Hasretinden prangalar eskittim.
    Saçlarına kan gülleri takayım,
    Bir o yana
    Bir bu yana...

    Seni bağırabilsem seni,
    Dipsiz kuyulara,
    Akan yıldıza,
    Bir kibrit çöpüne varana,
    Okyanusun en ıssız dalgasına
    Düşmüş bir kibrit çöpüne.

    Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
    Yitirmiş öpücükleri,
    Payı yok, apansız inen akşamdan,
    Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
    Seni anlatabilsem seni...
    Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
    Üşüyorum, kapama gözlerini...

     

     

     

     

    5-)Ataol BEHRAMOĞLU - Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm -    

    Şiiri Dinlemek İçin : ">

     Ben ölürsem akşamüstü ölürüm 
       Şehre simsiyah bir kar yağar 
       Yollar kalbimle örtülür 
       Parmaklarımın arasından  
       Gecenin geldiğini görürüm 

       Ben ölürsem akşamüstü ölürüm 
       Çocuklar sinemaya gider 
       Yüzümü bir çiçeğe gömüp 
       Ağlamak gibi isterim 
       Derinden bir tren geçer 

       Ben ölürsem akşamüstü ölürüm 
       Alıp başımı gitmek isterim 
       Bir akşam bir kente girerim 
       Kayısı ağaçları arasından 
       Gidip denize bakarım 
       Bir tiyatro seyrederim 

       Ben ölürsem akşamüstü ölürüm 
       Uzaktan bir bulut geçer 
       Karanlık bir çocukluk bulutu 
       Gerçeküstücü bir ressam 
       Dünyayı değiştirmeye başlar 
       Kuş sesleri, haykırışlar 
       Denizin ve kırların 
       Rengi birbirine karışır 

       Sana bir şiir getiririm 
       Sözler rüyamdan fışkırır 
       Dünya bölümlere ayrılır 
       Birinde bir pazar sabahı 
       Birinde bir gökyüzü 
       Birinde sararmış yapraklar 
       Birinde bir adam 
       Her şeye yeniden başlar 

     

     

     

     

    6-) Nilgün MARMARA – Kuş Koysunlar Yoluna

    Eser GÖKAY’dan Dinlemek İçin : ">

    Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
    Hep böyle mi bu?
    Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
    Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
    aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
    Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
    Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
    Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
    niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
    niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
    "Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.

     

     

     

     

    7-) Arkadaş Zekai ÖZGER - Pencere

    Eser GÖKAY’dan Dinlemek İçin : ">

     

    pencereyi kapama
    gök dolabilir içeri
    sen neyi görebilirsin
    ıslak bir bulutun ağışını mı

    pencereyi kapama
    kuş dolabilir içeri
    sen neyi taşıyabilirsin
    kırık bir dalın yükünü mü

    Pencereyi aç
    Soluğun çıksın dışarı
    sen büyütmedin mi ciğerinde onu
    Kokusu hayatı yıkasın diye

    Pencereyi aç
    Sesin sarsın dünyayı
    Duyulur elbet ta ötelerden
    Yürek kendini tanır

     

     

     

     

    8-) Aziz NESİN – Boşuna

    Şiiri Seslendirmek İçin : https://online-voice-recorder.com/tr/

    Sen yoksun

    Boşuna yağıyor yağmur

    Birlikte ıslanmayacağız ki

    Boşuna bu nehir

    Çırpınıp pırpırlanması

    Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki

    Uzar uzar gider

    Boşuna yorulur yollar.

    Birlikte yürüyemeyeceğiz ki

    Özlemlerde ayrılıklar da boşuna

    Öyle uzaklardayız

    Birlikte ağlayamayacağız ki

    Seviyorum seni boşuna

    Boşuna yaşıyorum

    Yaşamı bölüşemeyeceğiz ki 

     

     

     

     

     

    9-) İlhan BERK – Başka Biri Nasıl Sevilir Bilmiyorum

     

    Şiiri Dinlemek İçin : ">

     

    Hangi şehre gidilir yalnız başına,
    Hangi şarkı dinlenir senle olmayınca.
    Kimle çay içilir ?
    En güzel sözlerin altı kim için çizilir
    Kimin kokusu saklanır…
    Hangi hayal hediye edilir,
    Hangi gözle bakılır o çiçek yaprağı kirpiklerine
    Nasıl anlatılır gülüşünün sesi
    Adının güzelliğine hangi alfabe de rastlanır
    Senin bakışın hangi şiire benzer
    Kime dokunur, sarılır, uyur bu kalp
    Hangi insanda rastlanır sana…
    Gel de anlat …
    Senden başkası nasıl sevilir ?
    Bilmiyorum ben …

     

     

     

     

     

     10-)Turgut UYAR- Göğe Bakma Durağı 

    Leyla İle Mecnun Dizisinden Dinlemek İçin : ">

    ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    bu evleri atla bu evleri de bunları da
    göğe bakalım

    falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
    herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    beni bırak göğe bakalım

    senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    bana dönesin diye bir bir kapattım
    şimdi otobüs gelir biner gideriz
    dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
    seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    durma kendini hatırlat
    durma göğe bakalım

     

     

     

    kaynaklar: antoloji.com

    youtube.com

     

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.