Beni Kendinden Kurtar, Ankara'yla Bozuşuruz, Kendime gibi birçok başarılı parçayı kaleme almış Perdenin Ardındakiler; 2017 yılında yayımlanan ilk şarkıları "Gökyüzü"nden bu yana hissetiklerimizi sözlerine ve müziklerine yansıtıyor. Mart ayında yayımlanacak yeni albümleri öncesinde Kalbinde Birileri Var, Bu Şehir Bugün Sensiz ve Uzaklara Savrulalım isimli 3 ayrı başarılı şarkı yayımlayan grup, albüm öncesi bizimle tekrardan tatlı bir röportaj gerçekleştirdi. Röportaja geçmeden önce albümün yayımlanacağı gün grup üyelerinin Listenary Instagram profilinde albümü karşılayacağını da not düşmek isteriz.
Bu röportajımız yazarımız Busenaz BİLİCİ tarafından 07.02.2021 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
- Merhaba, nasılsınız? Tekrardan sizinle bir başka röportajda buluştuğumuz için çok mutluyum. Yeni albümünüz gelmek üzere. Yakın zamanda dinleyicilerinizle paylaşmaya hazırlanıyorsunuz. Heyecanınız yüksektir eminim. Hazırlanma aşaması sizin için nasıl geçti?
Doruk: Çok teşekkür ederiz öncelikle. Sizi tekrar görmek güzel. Pandemi süreci biz dahil pek çok müzisyen için sancılı geçti ama bu süreci albüme yoğunlaşarak olumladık diyebiliriz. Yaklaşık 6-7 aydır üzerinde çalıştığımız, farklı soundlar barındıran ama Perdenin Ardındakiler tadını özellikle korumaya çalıştığımız zengin bir albüm yaratmaya çalıştık. Şarkıların bazılarını ben önceden akustik olarak yazmıştım. Dirençle birlikte yazdığım demolardan ufak bir seçki yaparak ilk adımları attık. Direnç onları düzenlerken aynı zamanda sıfırdan bazı altyapılar yaptı. O benim yaptığım demolar üzerinde çalışırken ben de onun gönderdiği altyapılara sözler yazdım ve yeni demolar kaydettim. Bu şekilde albüm son halini almaya yaklaştı. İlk albüm ilk heyecan.. Tarif edilemez gerçekten.. Umarım dinleyicilerimiz de beğenirler.
Direnç: Albüm hazırlamak zorlu ve yorucu bir süreç. Benim açımdan yaptığım tüm bestelerin düzenlemelerini yapmak, vokal kanallarını düzenlemek, canlı enstrüman kayıtlarını düzenlemek ve bunların mix işlemlerini yapmak uzun süren ve üstüne çok yoğunlaşmanızı gerektiren bir süreç.
- Geçtiğimiz günlerde Mark Eliyahu ile “Uzaklara Savrulalım” isimli bir düet yayımladınız. Sözlerde Doruk, şarkının müziğinde de Mark Eliyahu ile birlikte ortak bir çalışma gerçekleştirmişsiniz. Sizin için nasıl bir deneyimdi? Şarkının sound’undaki kemençe sesi parçalarınıza ve sözlerinize çok yakışmış. Dinleyenleri etkileyici bir mistik havaya sokuyor. Yeni albümdeki şarkılarınızda da bu tarz farklı enstrümanlar duyacak mıyız?
Öncelikle bizim için oldukça ilginç bir deneyimdi. Mark, müziğini uzun süredir severek takip ettiğimiz bir sanatçıydı ve bir şekilde onunla çalışma fırsatı bulabilmek bizim için manevi değeri çok yüksek bir durumdu. Albümde farklı soundlar mevcut ancak en etnik tınlayan şarkımız bu diyebiliriz.
- Albüm çıkmasına çok az kaldı. “Uzaklara Savrulalım” albümden yayımlanan son tekliniz ve bir düet. Albümde bizi başka isimlerle düetler de bekliyor mu?
Evet, albümde bir düet daha dinleyicilerimizi bekliyor olacak. Sevgili Ivo Dimchev ile bizi çok mutlu eden bir işbirliği gerçekleştirdik. Umarım dinleyicilerimiz de beğenirler.
- Yeni albümden önce yayımlanmış parçalardan biri olan “Bu Şehir Bugün Sensiz” hakkında konuşmak istiyorum. Şarkının altyapısı olsun ya da sözler olsun Perdenin Ardındakiler tarzının bir imzası gibi. Albüme ipucu niteliğinde, beklentilerimizi tam karşılayan bir parça oldu. Peki siz nasıl geri dönüşler aldınız?
Doruk: “Bu Şehir Bugün Sensiz” albümden yayımlanan ikinci tadımlık. Her üç şarkı için de harika geri dönüşler aldık. “Bu Şehir Bugün Sensiz” bildiğiniz üzere Silvyo Behmoaras imzalı klibiyle birlikte dinleyicilerimizle buluştu. Klip için de şarkı için de gelen yorumlar bizi çok memnun etti. Bu olumlu dönüşler bizim motivasyonumuzu ciddi anlamda etkiledi. Vakit işledikçe albüme dair sabırsızlığım artıyor.
Direnç: Aldığımız geri dönüşler beni yaptığımız diğer işler için kamçılıyor. Çoğunlukla olumlu geri dönüşler alıyoruz fakat aldığımız olumsuz geri dönüşlerde oluyor. Müzik tarafında olumsuz geri dönüşleri ve eleştirileri dinleyerek yapacağımız diğer işler için daha güzel şeyler ortaya koymaya çalışıyorum.
- Sizi dinlediğim zaman dikkatimi çeken ilk şey şarkılarınızın retro havası oluyor. Her parçanızda bir şekilde o hava dinleyenleri yakalamayı başarıyor. Bazen bu havaya şarkılarınızın güçlü altyapısı eşlik ederken bazen ise sözlerin dinginliği bizi bağlıyor. Peki bir şarkıyı hazırlama süreceniz nasıl gelişiyor? İlk olarak sözleri yazıp sonrasında müziğe geçenlerden misiniz, yoksa bir sound üzerine sözleri ekleyen taraf mısınız?
Doruk: Grubun ilk zamanlarında Direnç’in yarattığı altyapılar üzerine söz ve güfteyi yazıyordum, bu şekilde şarkıları son haline getiriyorduk. “Beni Kendinden Kurtar” ile birlikte bu durum iç içe geçmeye başladı. Belirli bir çalışma stilimiz yok dolayısıyla. Bazen iyi olduğunu düşündüğüm bir bestemi Direnç’e gönderiyorum, onun da hoşuna giderse kendi soundumuzda şarkıyı düzenliyoruz. Bazen de Direnç bana birtakım altyapılar gönderiyor ve ben onların üzerine yazıyorum. Belirli bir matematikte, sabit bir işleyiş ile müzik yapmıyoruz, yapmak da istemeyiz.
- İlk parçalarınızdan biri olan “Ellerim Seni İstedi” şarkınız benim dinleyip Direnç’in altyapıda çıkardığı işe hayran olduğum bir çalışmaydı. Açıkçası günümüzde çıkan ve popülerliği yakalayan parçalardan da biraz uzak bir altyapıya sahip bir şarkı. Bize verdiğiniz önceki röportajınızda da dediğiniz gibi “Kendi müziğimizi yapalım gerekirse sahne arkasında perdenin ardında olalım.” cümlenizi kanıtladığınız bir çalışma. Nitekim kendi müziğinizi yaptınız ve Türk müziğine inanılmaz yeni bir soluk getirdiniz. Nasıl hissediyorsunuz?
Doruk: “Türk müziğine inanılmaz yeni bir soluk getirmek” bence biraz fazla iddialı. Henüz yolun başında sayılırız ve yalnızca sevdiğimiz şeyi, özgün bir şekilde yapmaya çalışıyoruz. Herhangi bir şeye soluk getirdiğimiz ya da getirmeye çalıştığımız yok dolayısıyla. Ancak elbette dinleyicilerimizin gösterdiği muazzam ilgi beni çok mutlu ediyor. Aynı cümleler içinde bambaşka hayatları, anıları bir araya getirebildiğimizi görmek benim için muazzam bir duygu. Umarım yıllar içerisinde bu ilişki, bu sevgi zedelenmeden, büyüyerek devam eder.
Direnç: Perdenin Ardındakiler oluşumu oluşmadan önce elektronik dans müziği yapıyordum. Yıllarca büyük plak şirketlerinden elektronik dans müziği tarzında singlelar çıkarttım. Ellerim Seni İstedi isimli parçamızda elektronik dans müziği soundları ile daha chill soundları karıştırmak istemiştim. Perdenin Ardındakiler oluşumu oluşmadan önce Doruk ile Gökyüzü projesine başladığımızda tek amacım kendi dinlemek istediğim Türkçe şarkıları yapabilmekti. Benim için şarkıların dinlenmesi veya sevilmesi önemli değildi sadece kendi dinlemek isteyeceğim şeyleri yapmak istiyordum. Kendi dinlemek istediğim şarkıları insanlarında dinlediğini ve sevdiğini gördüğümde açıkçası çok mutlu oldum. Türkiye'de böyle soundların dinlenebildiğine sevindim : )
- Bize “Biz kötü sonlu hikayeler yazmaya çalıştığımız için değil, ne denli çabalarsak çabalayalım hikayelerin bir şekilde kötü bitmesinden dolayı kendimizi böyle tanımladık. Belki bir gün daha mutlu şarkılar yaparız kim bilir?” demiştiniz. Öyleyse bu albümde mutlu bir şarkı da var mı? Yoksa hala hikayeler kötü mü bitiyor?
Doruk: Hikayeler hala kötü bitiyor. Mutlu şarkılar yazabileceğime dair inancım günbegün azalmakta. Açık kapılar her zaman var tabii ancak bu albüm oldukça kasvetli oldu diyebiliriz. Sonrasında ne olacağını zaman gösterir.
- Çok uzun bir süre tekli olarak şarkılarınızı yayımladınız. Daha sonrasında “Düşüş” EP’nizi dinleyicilerle paylaştınız. Şimdi ise yeni bir albümü Ocak ayında yayımlıyorsunuz ve bu albüm sizin ilk albümünüz. Birçok sanatçı özellikle bu pandemi döneminde çalışmalarını erteledi. -Bizce- albüm yayımlandıktan sonra müziğiniz ve dinleyenleriniz aranızdaki bağ daha da güçlenecek. Bir de konserlerde eşlik edebilseydik keşke… Siz neler düşünüyorsunuz? Bir online konserde yeni şarkılarınızla tekrardan bir araya gelir miyiz?
Doruk: Biz aslında henüz pandemi söz konusu değilken de bu zaman aralığını albüm çalışmaları için değerlendirmeyi düşünüyorduk. Pandemiyle beraber albüme kanalize olabilmemiz daha kolay oldu çünkü yapabilecek başka hiçbir şeyimiz yoktu maalesef. Albüm, bizim için yer yer yorucu, yer yer stresli ama bir o kadar da keyifli bir süreç. Online konser konusunda da özel olarak bir plan yapmadık açıkçası. Belki bir sürpriz olur da çalarız ancak şuan buna dair bir çalışmamız yok. Albümün son rötuşlarındayız. Konserleri albüm sonrasına bırakmayı düşünüyor ve bunun yüz yüze, özlediğimiz tarzda gerçekleşmesini umuyoruz.
- Müzikal yolculuğunuzda 3. yılınızı doldurmak üzeresiniz. Daha yolun çok başında çok güzel yerlere vardınız. Yolculuğunuz da devam etmekte. Bu yolu nasıl tanımlarsınız? Unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Doruk: Bu yolu tanımlamak çok güç. Benim için adeta bir hayali yaşamak, kendimi gerçekleştirmek gibi bir şey. Bu kadar kısa sürede bu kadar yol kat edebileceğimizi açıkçası ben de düşünmüyordum. Dolayısıyla mutluyum. En sevdiğimiz şeyi yapıyoruz her şeyden önce. Hiç yol alamasaydık bile yine en sevdiğimiz şeyi yapmaya devam edecektik yani bu açıdan değişen bir şey yok. Dinleyicilerimizin bize kattığı güç ve inanç da göz ardı edilemez elbette. Spesifik bir anı gelmedi şuan aklıma. Ama verdiğimiz her konseri her detayıyla hatırlıyorum, biraz klişe olacak ama hepsi gerçekten benim için unutulmaz anılara ev sahipliği yaptılar.
Direnç: Uzun ve yorucu bir yolculuk. Müzik sektörünü̈ bir yol olarak düşünün. Bu yolun bir sonu yok ve kariyerinizi bir araba olarak düşünürseniz arabanın hiç̧ durmadan bu yolu gitmesi gerekiyor. Bir Ankara konserimizde yüzlerce kişi flashlarını açmıştı ve Ankara’yla Bozuşuruz söylemişti. Bu benim için çok etkileyiciydi. Yüzlerce kişi hep bir ağızdan Ankara’yla Bozuşuruz söylüyordu, atmosfer inanılmazdı.
- Yavaş yavaş son sorumuza doğru geliyoruz. Benim gerçekleştirdiğim röportajlarda sormayı sevdiğim bir soruyu size de sormak istiyorum. Hep güzel şeylerden bahsediyoruz hep olumlu şeyler konuşuyoruz fakat kişiyi büyüten, olduğu kişi veya çıkardığı işi kaliteli yapan yegane şeylerden biri de zorluklardır ve yanlışlardır. Sizin çok zorlandığınız fakat şu an oturup düşündüğünüzde iyi ki olmuş dediğiniz bir an var mı? Varsa anlatmak ister misiniz?
Doruk: Tüm zorluklara rağmen inandığımız şeyden vazgeçmedik. Kendi müziğimizi oluştururken de kimseye muhtaç olmadık. Dolayısıyla en başından beri düşe kalka hatalar yapa yapa öğrendik müzik üretiminin her sürecini. Bu da bize özgür bir alan ve özgüven sağladı. Pek çok hatamız olmuştur elbet ama hepsi daha sonraki adımların öncüsü olduğu için hiçbirinden şikayet etmiyorum. Yaptığımız her işe yapacağımız bir sonraki işin taslağı olarak bakıyor ve sürekli kendimizi geliştirmeye, daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Günahlar da bizim, sevaplar da. İnsanız ne de olsa.
Direnç: Bir enstrüman ile yaptığınız besteleri dijital ortama geçirmek için DAW adında çeşitli programlar kullanmanız gerekmekte. Bu programları kullanmaya başladığım dönemde herhangi bir tutorial kaynağı bulamamıştım. Bu yüzden yapmak istediğim şeylerin hiç birini yapamıyordum. Aylarca programların en ufak detaylarına kadar kurcalayarak öğrenmeye çalıştım. Herhangi bir öğrenme kaynağı bulamamak beni o dönemlerde çok zorlamıştı. Hatta belirli bir dönem yapamayacağımı düşünüp programları kurcalamayı bırakmıştım. İyi ki programları kurcalamayı bırakmamışım : )
- Son olarak bir röportaj klasiğimiz ile röportajımızı bitirelim. Listenary’nin mottosu “Songs to discover today.” için takipçilerimize başarılı bulduğunuz 3 albümü önerir misiniz?
Doruk: Lucy Rose – No Words Left
Seafret – Tell Me It’s Real
Keaton Henson - Monument
Direnç: Müzik hayatımı şekillendiren üç̧ tane albüm var bunlar ;
Daft Punk - Random Access Memories
Avicii – True
The Weeknd - My Dear Melancholy
Röportajları için Perdenin Ardındakiler grubuna çok teşekkür ederiz. Sosyal medya hesaplarından onlara ulaşabilirsiniz.
Yorum Bırakın