İngiliz şair ve oyun yazarı William Shakespeare'in Hamlet'i hala tüm zamanların en iyi tiyatro oyunu olarak kabul ediliyor. 1599 ve 1601 yılları arasında yazılan bu trajedi politik konulu olmasının yanı sıra bireyi anlamayı, dünyanın kavranışını, yaşam ve ölüm arasındaki ayrımı ve ona dair sorgulamayı bize sergiliyor. İntikam duygusuyla alevlendirilen oyun, yaşamak ve ölmek arasındaki çizgide bize çok fazla soru soruyor. Sıkışan, boğulan ve çaresiz hisseden Hamlet ile göz ardı edilip deliliğe sürüklenen Ophelia karakterleri üzerinden oyundaki intihar düşüncesi ve sorgulama hali önemli bir yer tutuyor.

 

 

    Hamlet, genç Danimarka prensidir. Babasının Hamlet'in amcası Claudius tarafından zehirlenelerek öldürüp kral olmasından ve annesiyle evlenmesinden sonra Hamlet'te derin bir ızdırap hali ve intikam alma isteği başlar. Hamlet bu ihaneti ve cinayeti hiç kimseye söyleyemez çünkü söylerse kendisi kral olmak durumunda kalır. Bu da onun hiç istemediği bir şey. İşte Hamlet'i anlamaya yönlendirildiğimiz yer burası; kendi arzusu ve aynı zamanda babasının intikamını alma hissi onu çıkmaza sürükler. Kendisi ve babası arasında sıkışıp kalır ve tam bu noktada hayata karşı felsefi tutumunu, sorgulayıcılığını ve çaresizliğini görürüz. Hamlet, aslında hepimizin aynasıdır. Hepimiz içinden çıkamadığımız ikilemlere düşüyoruz ve kendimizi bir şey yapamaz halde buluyoruz. Hamlet bu durumun onu daha da acınası,zavallı,korkak yaptığını düşünerek bu ikilemde yaşamalı mı yoksa ölmeli mi diye kendini sorgularken buluyor ve hepimizin aşina olduğu o ölümsüz monolog ortaya çıkıyor;

    

    Hamlet, ızdırabına bir çözüm bulmak istiyor. Yaşadığı bu iç savaşta huzura ihtiyacı var bu yüzden ölmeli mi yoksa yaşamalı mı diye bir düşünce halinde. Sözlerindeki kızgınlık hem bu ayrıştırıcı ve insanı tüketen dünya için hem de kendi içindeki öfkesinin yansıması. Acı içinde yaşamanın mı yoksa intihar ederek ölüp acının sona ermesinin mi daha onurlu bir davranış olacağını sorguluyor ama öte yandan ölümün de bir bilinmezlik olduğunu söyleyerek belki ölümün de huzur getirmeyeceğini düşünüyor. Böylece ölüm, Hamlet için daha korkunç ve bilinmez bir seçenek oluyor, o da yaşamı tercih ediyor.

     Oyundaki bir başka acı içinde olan karakter Ophelia; Hamlet'in sevgilisi ve çoğu kadın karakter gibi erkekler tarafından suistimal edilen bir genç kadın. Sevdiği erkeklerden gelen hak etmediği tavırlar onu adım adım ölüme götürüyor. Abisi Ophelia'yı anlamaya çalışmadan bir sürü öğüt verip gidiyor, babası sözleriyle onu küçük düşürüp, onunla alay edip onu sürekli manipüle ediyor ve sevdiği erkek Hamlet ise onu aşağılayıp Ophelia'yı reddediyor. Tüm bu küçük düşürülme, reddedilme ve bir bakıma ihanete uğrama halleri babasının kazara Hamlet tarafından öldürülmesiyle daha da şiddetlenip Ophelia'nın deliliğe sürüklenmesine sebep oluyor. Bu dünyada yalnız başına olduğunu, terk edildiğini anlıyor üstelik tüm bu yıkım sevdiği erkeklerden geliyor.

 

   

   Sonunda Ophelia, yaşadığı acıya daha fazla dayanamayıp ağlayarak ırmağa kendini bırakıyor ve yaşamaktansa ölmeyi tercih ediyor. Tam burada Hamlet ile Ophelia arasındaki en büyük farkı görüyoruz. Hamlet sorgulayıp yaşamaya karar verirken, Ophelia ölmeyi seçiyor. Bir bakıma artık beni küçük düşüremeyeceksiniz, manipüle edemeyeceksiniz, diyerek kendini bu dünyadan siliyor. Hak ettiği değeri bir birey olarak göremeyen Ophelia, yapılabilecek en isyankar hareketi yaparak intihar ediyor.

   Birinin yaşamayı, birinin ölmeyi tercih etmesine kadar Hamlet ve Ophelia arasındaki paralelliği görebiliyorduk; ikisi de babalarını kaybettiler, reddedildiler ve derin acılar yaşıyorlar. Hamlet bu acıya son vermek için ölümün mantıksız olduğuna karar verip yaşamayı seçmişti; Ophelia ise sorgulamadan duygularına kendini bırakıp ölmeyi seçti. İntihar etmek eylemi, oyunda Hamlet tarafından sorgulanıyor ve Hamlet'i değil Ophelia'yı intihar etmiş halde buluyoruz. Peki, Hamlet bu durumu düşünebildiği ve ölümün bilinmezlik olduğu sonucuna varıp yaşamayı seçtiği için Ophelia'dan daha mı akıllı yoksa Ophelia Hamlet'in yapamadığı şeyi yapıp ölmeyi göze alabildiği için Hamlet'ten daha mı cesaretli ? Karar bize bırakılmış gibi. Shakespeare'in harika bir yazar olduğunu sadece Hamlet'i okuyarak bile anlayabiliriz.