Neill Blomkamp imzalı 2015 yapımı film, dış görünüş dışında neredeyse her özelliğiyle bir insana dönüşen robotun başından geçen olayları anlatmaktadır. Çağımızın çok ötesindeki teknolojik imkanları gözler önüne seren yapımın analizi; sosyal ve toplumsal, ekonomik ve post hümanizm başlıkları altında incelenebilir.
İnsan sosyal bir varlıktır. Etkileşim olarak açıklanabilecek sosyallik, bireyin duygusal ihtiyaçları neticesinde gereklilik olacağı gibi, fiziksel ihtiyaçlarını gidermesi için de ön koşullardan biridir. Marx’ın üst yapı olarak açıkladığı toplum ise konuyla bağlantılı olması adına “el alem ne der?” cümlesindeki el alem olarak ele alınabilir. Birçok açıdan yeni boyutlar görmemizi sağlayacak olan robotlar, günümüzde halen artış gösteren şiddet olaylarının önüne geçmek için kullanabilir, filmde de örnek gösterildiği gibi bireyin güvenlik ihtiyacını sağlayabilir. İnsan hayatının evrensel haklarla korunduğu halde hala kayıpların olması, robotlarla belki yok edilemez ancak ciddi derecede azalabilir. Öte yandan bilinçli robotlar kendi doğrularını kendileri belirlediğinden şiddete ya da çeşitli suçlara meyledebileceğinden bu sorunlar katlanarak artabilir de.
Varoluştan günümüze insanın insana olan ihtiyacı hep vardı. Çağlara göre değişen bu ihtiyaç, kimi zaman kendi bahçesinde yetişmeyen ürün için etkileşime giren insanla, kimi zamanda ülkeler arası teknoloji alışverişi için gerekliydi. Filmde belirtilen “gerçek akla” sahip robotların insanlardan çok daha hızlı düşünebilmesi, toplulukların yoksunluklarını ve birbirlerine olan ihtiyaçlarını yok edebilmek ve bireyi ve toplumu özgür kılmak için kullanılabilir. Bu açıdan iyi olabilecek bilinçli robotlar iletişimin önüne geçeceğinden, psikolojik sorunlara yol açabilir, insanlar arasındaki bağı zayıflatabilir.
Daha geniş perspektifte ele alırsak bilinci olan bir robotun toplum mekanizmasını anlaması ve “sessizlik sarmalı” gibi psikolojik baskıları kavraması çok daha kolay olacağından, insana dayalı bir toplumun yerini robotlara dayalı bir toplum alabilir. Bu da farklı bir sınıfsal/ varoluşsal çatışmanın önünü açabilir, kitlesel savaşlar bile yaşanabilir. Olumlu olarak bakarsak eğer, Chappie’nin yarım günde bilinç aktarımını keşfettiğini gördük. Bu kadar hızlı evirilen teknoloji, günümüze nazaran daha bilgiye dayalı bir topluma insanlığı ulaştırabilir.
Ekonomik açıdan baktığımızda robotlarla birlikte verimliliğin ciddi derecede artış gösterdiğini söylemek mümkündür. Bilinci olan ve yapabilecekleri sınırsıza yakın olan robotlar (Chappie’nin bir günde çeşitli materyallerle bilinci olan başka bir robot yaratması gibi), sanayi devriminde görüldüğü gibi üretimde ciddi bir sıçrama yaratabilir ve bir çağın başlamasına önayak olabilir. Bu artışa yol açabilecek kapasite, aynı zamanda artan işsizlikle beraber olumsuzluklara da yol açabilir. Maddi imkansızlıklar yüzünden ailelerin günümüzün aksine tekrar geniş aile şeklinde yaşaması (finansal birlik sağlamak amacıyla), bu değişikliklerden sadece biridir. Saatler süren projeler üstünde çalışan bireylerin iş yükünü azaltmak için kullanılabilecek olan robotlar, bireyin kendine daha çok vakit ayırmasıyla birlikte çevresiyle de daha yakın ilişki kurmasını sağlayabilir, toplumun kendi içindeki bağların güçlenmesi sağlanabilir. Ancak bu artı, insanoğlunun makineye bağlı bir yaşam sürmesini de beraberinde getirecektir. Yüzyıllar süren yaşayışlarla ancak değişiklik gösteren toplumlar, alıştığı yaşam tarzına mahkûm olabileceği gibi, filmdeki gibi “bilinçli robotların” varlığı sebebiyle kendi kaderini post human diyebileceğimiz insansı makinelerin inisiyatifine bağlı hale getirebilir. Yeni yaşam tarzıyla yeni iş alanlarının da gerekliliğine sebep olacak robotlar, üretim ya da hizmet sektörü gibi insanların gelir elde ettiği birçok mesleğin de yok olmasını sağlayacaktır. Filmde robotların polislik mesleğini yerine getirmesi, buna örnek olarak gösterilebilir.
Altyapısını çoğunlukla dijitalden alan tekno-kültürel gelişmelerin ilerleyen günlerde birçok değişime yol açacağı aşikâr. İnsanlığın, çeşitli yöntemlerle, güç ve kabiliyetini artırmak amacıyla teknolojiden yararlanarak “trans human” olması da ilerleyen yıllarda söz konusu. Filmdeki başrolün bir robot bedenine kendi bilincini aktarması, trans human olmanın ötesinde, post human şeklinde açıklanabilir. Bu durum birçok tartışma alanını beraberinde getirmektedir. Filmde robot bedeniyle yaşamaya devam eden başrol, en başta ontolojik açıdan insanın özünü tartışmaya açmaktadır. Bu tartışma, “üstün insan” gibi kavramları da gündeme taşıyacaktır.
Bilinçli robotun insana göre daha hızlı düşünebilmesi bir yazılımdan kaynaklanmaktadır (Chappie’ye yüklendiği gibi). Bu da bilinci aktarılan bir insanın robot bedeninde daha hızlı kendini geliştirebileceği sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Daha hızlı düşünebilen post human yapıdaki insanların tüm tarihe getirebileceği yenilikler, buluşlar, yeni yaşam tarzıyla çok uzun sürecek ilerlemeler çok kısa sürelerde kat edilebileceği gibi, bilinci olan robotların tüm hakimiyeti kendinde barındırması, sonu olmayan değişimlerin iyi ya da kötü olma halinin insan kanaatinde değil, bilinçli robotların elinde olmasıyla ilişkilidir. Doğru ya da yanlış kendi kaderini belirleme imkânı olan insan, bu ayrıcalığı kaybedebilir.
Bir diğer önemli husus ölümsüzlük halidir. Başka bir bedende hayatına devam edebilecek olan insan, bu yenilikle başta dini inançlar olmak üzere sayısız alanda tartışma konusu olabilir. Kimsenin ölmemesi, sadece beden değişikliği yaşaması nüfus patlamasına da yol açacaktır. Doğaya aykırı kabul edilebilecek sonsuzluk hali temel kanunların sorgulanmasıyla sonuçlanacak, ihtiyaçlar piramidine kadar birçok bilinen kabul edilen, evirilmeyle ya da yok olmakla karşı karşıya kalacaktır. Bu olumsuzluklarla birlikte insan en önemli özgürlük olan “seçenek” ile tanışabilir. Varoluştan bu yana çözümü bulunamayan ölüm bu şekilde yenilebilir, en önemlisi insan ölümünü seçebilir. Tüm canlılardan düşünme yeteneğiyle ayrışan insan, post hümanizm ile düşünme eyleminde yeni bir paydaşla tanışmaktadır. Kendi isteği doğrultusunda tüm dünyayı şekillendiren bireyin ölümsüz, daha hızlı ve analitik düşünebilen, bir sonu olmayan bilinçli robotlarla karşı karşıya gelmesiyle ilgili çeşitli kıyamet senaryoları yazmak gayet ihtimal dahilindeyken, bu iki türün yan yana gelmesi halinde tüm disiplinlerde hızla kat edilecek yolların ve elde edilecek başarıların gerçekleşmesi işten bile değildir.
Yorum Bırakın