Salgının Pençesinde Küçük Bir Osmanlı Adasının Romanı: Veba Geceleri

Salgının Pençesinde Küçük Bir Osmanlı Adasının Romanı: Veba Geceleri
  • 3
    0
    0
    2
  • Orhan Pamuk 5 yılın ardından yeni romanı ile okurun karşısına çıkıyor. Türk Edebiyatı'nın en önemli isimlerinden birisi olan Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazarımız Orhan Pamuk'un yeni romanı Veba Geceleri, bugün tüm kitapçılarda okurları ile buluşmak üzere yerini aldı. Edebiyatımızda uzun süredir bu kadar çıkışı etki yaratan bir eser olmadı desek yeridir. 1994 Yılında "Yeni Hayat" isimli eserini yayınladığında İstiklal Caddesi üzerinde gördüğünüz her iki kişiden birisinin elinde "Yeni Hayat" olduğu uzun süre söylene gelmiştir.

    Pamuk Veba Geceleri'ni 35 yılı aşkın süredir zihninde tasarladığını röportajlarında ifade etmişti, ve kitabın ortaya çıkış süreci için Sessiz Ev romanının başkarakteri Faruk’un yaptığı araştırmaları işaret etmişti. Son olarak 2016 yılında Kırmızı Saçlı Kadın romanını okuma fırsatı bulduğumuz yazar, daha önce verdiği bir söyleşide yeni kitabının bir “Doğu-Batı romanı” olduğunu ifade etmişti. 1901 senesinde, kurmaca bir ada olan Minger’de geçen roman 23 Mart 2021 tarihinden itibaren raflardaki yerini aldı.

    Veba Geceleri 1900-1901 yıllarında Girit-Kıbrıs-Rodos civarlarındaki hayali bir Osmanlı vilayetinde II. Abdülhamid devr-i saltanatında geçmektedir. Hayali bir ada olan bu vilayete 1894'ten itibaren Hindistan ve Çin’den gelen üçüncü veba pandemisi etkili oluyor. Salgının insanlar ve özellikle çocuk yaşamı üzerine etkileri Osmanlı devletinin inkirazı ekseninde anlatılıyor. Eserde Osmanlı’nın en ünlü karantina doktoru, Vali Sami Paşa, bir subay ve bir Hanım Sultan karakterleri bulunmaktadır.

    1901 baharında Osmanlı İmparatorluğu’nun 29. vilayeti Minger Adası’nda veba salgını baş gösterince Sultan Abdülhamit önce Sağlık Başmüfettişi kimyager Bonkowski Paşa’yı, onun arkasından da genç ve başarılı Doktor Nuri’yi salgını durdurması için adaya gönderir. Padişah kısa bir süre önce genç doktoru, sarayda hapis hayatı yaşattığı ağabeyi önceki padişah V. Murat’ın kızı Pakize Sultan ile evlendirmiştir ve Pakize Sultan da bu yolculukta kocasına eşlik etmektedir. Adada ise genç ve milliyetçi Osmanlı subayı Kolağası Kâmil, onun âşık olduğu adalı Zeynep ve her şeye yetişmeye çalışan Vali Sami Paşa ile güzel sevgilisi Marika vardır. Karantina yasaklarına itaat edilmesi için çaba harcayan bu insanların vebayla, adadaki geleneklerle ve sonunda birbirleriyle ve ölüm tehditleriyle savaşının ve yaşadıkları aşkların hikâyesidir “Veba Geceleri”.

    Toplamda 544 sayfadan oluşan eserin editörlüğü İshan Reyna’ya, düzeltisi Filiz Özkan’a ait. Kitapta yer alan haritaların çizimi Ahmet Işıkçı tarafından gerçekleştiriliyor. Kitabın kapağı ise Orhan Pamuk’a ait. Kitabın birinci baskısı toplamda 300 bin adet yapıldı.

    Orhan Pamuk’un “Veba Geceleri” Çizimleri

    Pamuk, daha önce dersler de verdiği Columbia Üniversitesi’nin internet sitesinde yer alan 29 Nisan 2020 tarihli söyleşisinde; karantina sürecinden ve yeni romanından da bahsetmişti. Yazar, kitabın 1901 yılındaki üçüncü veba salgını esnasında geçtiğini anlatırken söyleşiye yazarın kendi çizdiği desenler ve resimler eşlik etmişti.

    İşte Orhan Pamuk’un yeni kitabı için hazırladığı bazı görseller:

     

     


    Kaynakça:
    ">[1] Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları
    [2] Wikipedia
    [3] Turkish Literature

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.