Sürrealizm denildiğinde Dali'den sonra akla gelen en önemli isimlerden birisi Rene Magritte'tir. Magritte'in sürrealist bir sanatçı olmasının yanı sıra resimlerinde kendine özgü üslubu ile dikkati çekmektedir. Birbirinden bağımsız nesnelerin bir tablonun içine girmesi tıpkı bilinç dışı gibidir. İnsanın bilinciyle bilinç dışını bilmesi olanaksız bir durumdur. Fakat hepimizin bazen birbirinden alakasız rüyaları tek gecede gördüğü olmuştur. Ben, Rene Magritte'in eserlerini bir rüyaya benzetirim. Kaldı ki sürrealist üslubun bilinç dışı ile zaten yakından ilgisi bulunmaktadır. 1928-29 yıllarında Rene Magritte'in resmettiği İmgelerin İhaneti isimli eser sanat dünyasında bazı çalkantılara sebep olmuştur.
Rene Magritte, İmgelerin İhaneti, 1929
Manzarasız, düz bir zeminin önünde duran bir pipo resmi ve altında Fransızca bir yazı dikkati çekmektedir. Yazının anlamına bakmadan önce bu resim, resme bakan kişiye herhangi bir anlam ifade etmez, herhangi bir his ya da düşünce uyandırmaz. Yani resmi yalnızca görürüz. Buraya bir pipo resmi çizilmiştir ve bakan da bu pipo resmini görür. Gelelim pipo resminin altında yazan yazıya, burada; 'bu bir pipo değildir' yazmaktadır. Sanat camiasında çalkantılara sebep olan bu resmin ortalığı karıştırmasının sebebi bu yazıdır. Rene Magritte bu yazıyı yazdığında resme bir bütün olarak bakan kişinin resmi yalnızca görmesini istemediği çok açıktır. Burada derin bir felsefe yatmaktadır. Evet, bu bir pipo değildir çünkü bu piponun bir resmidir. Gerçeğe çok yakın bir betimlemesidir. John Berger'in ünlü kitabı Görme Biçimleri'nden şöyle bir alıntıya bakmak yerinde olacaktır; 'İmgelerin yeni dili değişik bir biçimde kullanılsaydı bu kullanım yoluyla yeni bir güç kazanacaktı. Bu imgeler dili içinde yaşantılarımızı sözcüklerin yetersiz kaldığı yerlere göre daha iyi bütünleyebilecektik (Görme, sözcükten önce gelir)...' Rene Magritte'in bu eserinde kazandığı güç de budur. Günlük yaşantımıza dahil olan sıradan bir nesne üzerinden, nesnenin kendisi ve nesnin görüntüsü üzerine yarattığı felsefi güç. Resmin altında yazan yazının anlamını bildikten sonra evet bu gerçeği değil sadece resmi deyip geçmek de aslında resme yalnızca bakmak olur. Hepimizin hayatında farkında olmadan bile bir şeylere, nesnelere, bir odaya, insanlara yüklediğimiz anlamlar vardır. Bu anlamlar kimi zaman bizleri memnun eder, kimi zaman yanıltır. Bu durum bazen bizleri derin hüzünlere sürüklerken, bazen bazı şeylerin farkına varmamızı sağlar. Bir insana veya neseneye yüklediğimiz anlam belki de başta piponun kendisi sandığımız ama yalnızca resmine yüklediğimiz anlamdır.
İmgelerin İhaneti isimli resim şüphesiz ünlü düşünür, sosyolog, eleştirmen Michel Foucault'yu da etkilemiş olacak ki bu resim ve anlamı üzerine Bu Bir Pipo Değildir isimli kitap yazmıştır. Bu kitapta Foucault ve Magritte arasındaki mektuplaşmaları da görmekteyiz. Rene Magritte'ten Foucault'ya gelen iki mektupta anlam ve görme üzerine şöyle cümleler dikkat çekmektedir;
'Benzeyiş ve Andırış sözcükleri, dünyanın ve kendimizin tamamen yabancı varlığını, güçlü bir şekilde düşündürmenizi sağlıyor.'
'Önemini kaybetmeyen, görülen ve görülmeyenin gerçekte çağrıştırdığı ve belki de gizemi çağrıştıran düzen içinde 'şeyler'i birleştiren düşüncenin ilkece çağrıştırabileceği gizemdir.'
Sanat dünyasında ya da günlük yaşantılarımızda bir şeyler'e yüklediğimiz anlamlar her zaman o şeylerin anlamını ifade etmez. Bazı şeyler üzerine düşünülmek ister. Bazı şeyler ise bizlerin onlara yüklediğimiz anlamlar olmadan yalnızca yeryüzünde yer kaplayan şeylerdir. Bu noktada, Berger'in bir sözü ile sonlandırmak yerinde olacaktır; 'Nesneler bizim onlara yüklediğimiz anlamlardan ibarettir. İnsanlar da...'
Kaynakça
1. Berger John, Görme Biçimleri, Metis Yayınları, 1972
2. Foucault Michel, Bu Bir Pipo Değildir, Yapı Kredi Yayınları, 2019
"Bir insana veya neseneye yüklediğimiz anlam belki de başta piponun kendisi sandığımız ama yalnızca resmine yüklediğimiz anlamdır ". Berger´in sözünden yola çıkıp ne kadar güzel yere götürmüşsün öyle,eline sağlık.