Müzisyen Burcu Arı, eğitim hayatı boyunca müziği ve sahneyi hiç bırakmamış, yol gösterici olmasına izin vermiştir. Sadece müzik değil, çeşitli tiyatro oyunlarında da oynamıştır. Şimdilerde ise pop ve caz kategorisindeki şarkılarıyla sevenlerini güzel melodileriyle buluşturmaya devam ediyor. Bu sefer Burcu Arı'ya Gökhan Türkmen eşlik etti ve birlikte Anadolu Halk Müziği ezgilerini modernize ederek Gelin Canlar'ı yorumladılar. Şarkı başlı başına huzur. Tekrar tekrar dinleyebileceğiniz türden. Gelin Canlar, GTR Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda yerini aldı, bizde bunu güzel bir röportajla taçlandırdık.

Öncelikle nasılsın, her şey yolunda mı?
Çok teşekkür ederim, umarım siz de iyisinizdir.

Pandemi dönemi senin için nasıl geçiyor?Pandeminin hayatına katkılarını öğrenmek isterim.
Öncelikle, içinden geçtiğimiz bu zor süreçte, gezegen olarak tüm canlara şifa diliyorum. Zaten çok dışarı çıkan, sosyal bir insan değildim. Genelde ev ve stüdyo arasında geçen, çok yoğun bir tempomuz vardı. O yüzden hayatımda çok fazla değişiklik olmadı. Olumlu anlamda da uzun zamandır vakit ayıramadığım, kişisel gelişimim, okuyamadığım kitaplar, spor gibi konulara vakit ayırma fırsatı buldum. Zaten yalnızlığı ve az insanla görüşmeyi seven biri olduğum için, bir içe dönüş alanı ve zamanı yarattı.

Yıllardır müzik sektöründe önemli projelerde yer aldın, bildiğim kadarıyla hep üreten ve durmaksızın çalışanlardansın. Müzik dışında hayatında neler yapmaktan hoşlanırsın?
Sessizliği, meditasyonu, yemek yapmayı, doğa ve hayvanlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Çocukluğumdan beri özel ilgi alanım olan konularla ilgili bilgi topluyor ve bunları içsellestirmeye çalışıyorum. Çok keyif alarak yaptığım işlerden biri de tamirat ve tadilat. Şu anda ofisimin ses izolasyonunu yapıyorum mesela. Severek yaptığım her iş, benim için bir çeşit meditasyon.

Türküler projesinden bahsedebilir misin? Yeni nesil için çok önemli bir projeye başladın, Trip hop ve Deep House bir sound ile farklı bir soluk getirdin. Bu gereksinimi neden duydun, sence türküler ve Anadolu Kültürü’ne gençler uzak mı?
Türküler, 2015'den beri yapmak istediğim bir projeydi. Yeni neslin, Anadolu topraklarının bilgeliğini unuttuğunu düşünüyorum. Bu topraklardaki kültürel zenginlik çok kadim. Müzik de bunun içindeki en dinamik öğelerden biri. Gerek müzikte, gerek hayat algımızda, özümüzü unutmak/unutturulması, beni gerçekten çok üzüyor. Ancak zaman da, teknoloji de, müzik de, hayat da eskisinden çok daha süratli bir biçimde değişiyor. Bu yüzden, güncel soundlarla daha önce bu parçaları duymamış olan gençlerimize, yeniden duyurmak istedik.

Türküler Projesinin ilk teklisi ''Gelin Canlar'' ı Gökhan Türkmen ile yorumlamak nasıl bir duyguydu? Parçaya nasıl bir katkı oldu sence? 
Çok güzel ve keyifliydi. Stüdyodaki kayıt kendiliğinden aktı. Gökhan Türkmen, algıları çok yüksek bir ruh ve çok iyi bir yorumcu olduğu için O'nun zarif dokunuşu parçanın hissiyatını çok güçlendirdi. Aynı anda aynı şeyi hissetmek ve parçanın içinde kaybolmak her zaman yakalanabilecek bir şey değil. Birlikte seslendirdiğimiz için son derece mutluyum.

Projenin devamında Ersay Üner ve İsmail Tunçbilek gibi isimler de yer alacak. Farklı tarzlarda müzisyenlerle her parçayı seslendirmenin amacı neydi? 
Her müzisyen farklı tarzlara hâkim. Ben de bir halk müziği yorumcusu değilim ve o ağızla, tavırla söylemem mümkün değil. Sanatına ve kişiliğine saygı duyduğumuz kıymetli dostlara dinlettiğimizde, hatta projeyi Genco Arı yapıyor olduğu için, çoğu kişi dinlemeden severek kabul ettiler sağ olsunlar. Desteklerini esirgemediler. Halkın beğenisine hitap etmekle birlikte müzik camiasında da saygınlığı ile yer edinmiş tüm müzisyenler, iyi bir projede bulunmayı, birbirine destek olmayı ve egolardan sıyrılıp sadece güzel müzik yapalım demeyi bilen naiflikte kişiler. Hep beraber ortaya nasıl güzellikler çıkacak dinleyeceğiz.

Müzikle ilgili en güzel ve en üzücü anını paylaşır mısın?
Sahnedeyken sesimle ve söylediğim parçayla insanların duygu durumlarının değiştiğini görmek çok keyifli. Ancak kötü performans sergilemek veya insanların ilgisini toparlayamamak, karşılıklı enerji akışı ve etkileşim olmaması üzücü.

En huzurlu olduğun yeri tanımlamanı istesem?
Eşimin omuzu. Bir de doğa.

 Şu anda bulunduğun noktadan memnun musun? Gelecekte bizi neler bekliyor? 
Gayet memnunum. Beni dinlediklerinle güzel şeyler hisseden ve beğenen insanlar olması yeterli. Bir kişi bile olsa, insanın kalbine dokunmak çok kıymetli. Hedeflerim elbette var ama bunlar sadece iyi müzik yapmaya ve üretmeye devam etmek üzerine. Müzikle tedavi ile ilgili özel çalışmalar gelebilir.

Müzisyen olmasaydın hangi mesleği seçerdin? 
Oyuncu olurdum. Uzun yıllar amatör olarak tiyatroda bir çok oyunda oynadım. Şarkıcılık kendiliğinden ve plansız gelişen bir serüvendi. Neden müzisyen olduğumu ve bunu hayat amacımla nasıl birleştireceğimi anlamam ise kırk yaşımdan sonra oldu.

Son olarak, pandemi sürecinde müzik sektöründe huzursuzluk hala devam ediyor. Sen bu süreci nasıl atlatıyorsun? 
Sahneden günlük para kazanan, hiçbir güvencesi olmayan on binlerce müzik emekçisi ve müzisyen var. Ve onların yapmayı bildikleri başka bir işleri yok ne yazık ki. Daha ciddi adımlar gerekiyor, hayata tutunabilmeleri ve ailelerini geçindirmeleri için. Benim şansım yirmi beş yıldır emek verdiğim müziğin son on yılında stüdyo çalışmalarında kendimi geliştirmek oldu. İlk on beş yıl, aktif sahne hayatından sonra işin mutfağında bambaşka bir uzmanlık alanı olduğunu gördüm. Ve stüdyoda eşim Genco Arı ile birlikte, çalışmaya başladım. Bir de eğitimciliğe devam etmek ayakta kalmak için bana güç verdi.