Anadolu'nun Rengarenk Emojileri

Anadolu'nun Rengarenk Emojileri
  • 6
    0
    0
    0
  • İnsanoğlu için ‘konuşmak’ iletişim yöntemlerinden sadece biridir. Bakışmak, gözle ya da başla işaret etmek ve beden diliyle belli etmek de diğer iletişim yollarından bazılarıdır. Ancak duyguları desenlerle ve motiflerle ifade etmek çok kadim, köklü ve ustalık isteyen bir zanaattır. Üstelik ifadeleri eğirilmiş yün ipliklerle, binlerce ilmekle ve kök boyalarla renklendirilmiş çözgülerle yapmak daha da meşakkatli ve gönül isteyen bir iştir. Rastgele dizilmiş gibi görünen desenlerden anlamlı bir kompozisyon yaratmak ve motifler üzerinden duyguları, arzuları ve hazları verebilmek, saygın bir Anadolu geleneğidir.

    İnsan motifi temelde baş, gövde, kollar ve bacaklardan oluşsa da, figürlerde göreceğiniz üzere birbirinden farklı ruh hallerine işaret eder. Dokuyucu mesajını verir ve maharet sizin anlayabilmenizdedir. Hani Emoji’yi Japonlar icat etmişti? İşte bin yıllık semboller.

     

    Genel itibarla Bereket motifi olarak tanımlanan bu figürle doğurganlık, çoğalma ve üreme vurgusu verilir. Şekillere baktığınızda birer vajina, yumurtalıklar ve rahim ağzı, doğum kanalı ve yumurta görmüyor musunuz? O mahcup, kendi halinde betimlenen Anadolu kadını, bir halıya ya da çoraba bunları nakşedecek denli âlimdi.

    Elibelinde motifi kilimlerde, yeleklerde, yastıklarda ve yorgan kenarlarında sık kullanılan bir figürdür. Otoriteyi, sağlam duruşu, dikkati, odaklanmayı ve hükmetmeyi ifade eder. Ancak asıl manası; gelinin nişan töreninde giyindiği ve uzun etekli ‘bindallı’ elbisesinin mutlak figürü olmasıdır. Yani gelinin verdiği mesaj, elleri belinde, sert, dik ve soylu duruşudur. Muhteşem değil mi?

    Saçbağı figürünü nakşeden örgücünün aklında ümitler, hazırlıklar, ziyaretler vardır. Saçlar yıkanmış ve kemik tarafla taranmış, örülmüş ya da bağlanmış ve yola çıkmak için hazır beklenmektedir. Çünkü yol umuttur, gitmek bir tavırdır ve varılacak menzil de ümittir.

     

    Özellikle büyük duvar halılarında tercih edilen Göz figürü hem bilgeliği bir irfanı temsil eder, hem de insanın her davranışını seyreden İlahi bir kudreti hatırlatır. Bu yüzden duvarlarda, minberlerde, bazen tavan işlemelerinde kullanılır. Böylece kişi daima izlendiğini, izleyenin alimane halini ve müşahede gücünü hisseder.

     

    İlk bakışta tarağa benzeyen Parmak-El motifinde amaçlanan iki farklı mesaj vardır. Birincisi açılmış bir el olarak varlığa da yokluğa da razı gelen bir kabullenişin selamı ( Derviş selamı ), ikincisi varlığı da, yokluğu da veren büyük elin varlığı olarak tasvir edilir. Seccadelerde, mescit ya da cami zeminlerinde tercih edilir. Yeryüzünün bir el, bir avuç gibi üstündekileri taşıyıp barındırdığı ve biz misafirlerin de ibadet halinde avcumuzu yere koyup yeryüzüyle temasa geçtiğimizi betimler.

    Bukağı terim olarak besi hayvanlarının ayağına geçirilen bir nev’i kilit mekanizmasıdır. Bu motifi işleyen dokumacının ifade ettiği tutsaklık hali, kısılmışlık ve kıstırılmışlık duygusudur. Daha çok evin ‘reisi’ olan babanın giyeceği yün çoraplara ya da mendil kenarlarına işlenerek, bir boğuntu ve esaret halinde olunduğu mesajı verilir.

    Motiflerin anlamlı bir sıra ve geometrik bir düzen içerisinde kullanılması, renk ahengi ve kesim yönü ilişkisiyle birlikte, bir halı bazen bütün bir dünyayı anlatabilir. Motiflerden tekâmül eden desenin kullanılacağı mekan, zemin ve zaman ilişkisiyle birlikte mana kazanan iş, kimi zaman üzerinde gezinen, kimi zaman duvardan izlenen, bazen üstüne uzanılan, bazen ellere, ayaklara, sırta giyilen zanaatın ve dokumacının zihninde gezinip duran duyguların tezahürü olur.

    Bu yüzden harfsiz, sözsüz, kelimesiz ve cümlesiz duygulara ihtimam göstermek gerekiyor. Şimdi şu Hereke işi halıya, bir de bu gözle ve dikkatle bakınız. Mesajı görebildiniz mi?

     

     

     

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.