Atatürk'ü Ağırlayan Evler
19 Mayıs 1919, Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlığa olan arzusundan aldığı kuvvet ile milli mücadeleyi başlattığı tarihi gündür.
Bu mücadele sonraki yıllarda güçlenerek büyüyecek ve özgürlük arzusu tüm Türkiye’yi saracaktı. 29 Ekim 1923 tarihinde ise Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde cumhuriyet ilan edilerek Türkiye Cumhuriyeti adına ilk zaferini kazanacaktı.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için özel olarak hazırlanmış bu yazıda, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının bir kısmını geçirdiği kimisi karargah kimisi çiftlik evi kimi ise köşk olarak kullanılan çeşitli evlerden bahsedeceğim.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak ve yüce Türk milletinin bağımsızlığını kazanmak adına çalışan, savaşan ve emek veren Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve yüce Türk milleti olmak üzere herkese bir teşekkürü borç bilirim.
Atatürk Selanik Evi
Atatürk Selanik Evi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1881 yılında dünyaya geldiği ve bu gün Atatürk Evi Müzesi adını alan Selanik’teki evidir.
Günümüzde “Agiu Dimitriu Caddesi, Apostolu Pavlu Sokağı No:17” adresinde bulunan ev, 1870 yılından önce Rodoslu Müderris Hacı Mehmet Vakfı’nca yaptırıldı. Ev ilk önce İbrahim Zühdü Efendi’nin, daha sonra Selanikli Abdullah Ağa ve eşi Ümmü Gülsüm’ün mülkiyetine geçmiştir. 1878 yılında Mustafa Kemal’in babası Ali Rıza Bey tarafından kiralanmıştır. Mustafa Kemal ve ailesi Ali Rıza Bey’in 1888 yılındaki vefatına kadar bu evde yaşamıştır daha sonra bitişiğindeki küçük bir eve taşınmıştır. Taşındıkları ev günümüze ulaşmamıştır.
Atatürk Selanik Evi 1933’te Türkiye’nin kuruluş yıldönümü vesilesi ile Selanik Belediyesi tarafından satın alınmış ve Mustafa Kemal Paşa’ya hediye etmeye karar vermiştir. Satın alma işlemlerinin tamamlanması ve evin hediye edilmesi 1937 yılında gerçekleşmiştir.
Bahçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün babası Ali Rıza Bey tarafından dikildiği düşünülen bir nar ağacı bulunan ev yılda 50 binden fazla ziyaretçi ağırlamaktadır.
Bigalı Atatürk Evi ve Müzesi
Bigalı Atatürk Evi ve Müzesi, Çanakkale-Ecebat’ın kuzeyinde bulunan Çamyayla Köyü’nde bulunmaktadır. Çamyayla köyünde bulunan ev 19 Nisan-25 Nisan 1915 tarihleri arasında Yarbay Mustafa Kemal’in komutanı olduğu 19.Tümen’in Karargahı olmuştur. Ev, Çanakkale’nin yöresel mimarisinin izlerini taşır ve bağdadi olarak yapılmıştır. Dış kapısından girildiğinde ziyaretçileri küçük bir avlu karşılar. Alt katta birisi büyük, birisi küçük olmak üzere 2 adet oda bulunmaktadır. Üst kata çıkıldığında ise ziyaretçileri bir salon karşılar, bu salona açılan 3 adet kapı bulunmaktadır. Sağdaki kapı Atatürk’ün yatak odasına, Soldaki kapı Atatürk’ün yaverlerine ayrılmış odaya ve ortadaki kapı ise büyük oda olan Atatürk’ün çalışma odasına açılır.
Ev, 1973 yılında müze olarak hizmete girmiştir. Çamyayla köyünün meydanı, meydana bakan evler ve Atatürk Evi’ne giden yolda bulunan binalar 2006 yılında restore işlemi tamamlanarak ziyarete açılmıştır, Atatürk Evi ise 2019 yılında restorasyonu tamamlanarak tekrar ziyarete açılmıştır.
Atatürk Şişli Evi
Günümüzde müzeye çevrilmiş bir diğer Atatürk evi ise İstanbul-Şişli’de bulunan Atatürk müzesi veya diğer adıyla İnkılap müzesidir. 1910 yılında Kasapyan Osep Efendi’nin yaptırdığı bina, 1917 yılında Osep Efendi tarafından Madam Annik Kasapyan’a devredildi. 1.Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından 1918 yılında Mustafa Kemal İstanbul’a geldi ve Annik Kasapyan’dan bu 3 katlı evi kiraladı. Mustafa Kemal annesi Zübeyde Hanım’ı ve kız kardeşi Makbule’yi yanına alarak eve yerleşti. Mustafa Kemal annesi Zübeyde Hanım’ı ve kız kardeşi Makbule’yi üst kata yerleştirdi. Kendisi orta kata yaveri ise alt kata yerleşti. İstanbul’un işgal altında olduğu bu günlerde görüşmelerini bu evde gerçekleştirdi. Samsun’a hareket etmek için çıktığı 16 Mayıs 1919 tarihine kadar bu evde yaşadı. Mustafa Kemal 1922 yılında Çankaya Köşkü’ne yerleştiğinde annesi ve kız kardeşini de yanına aldı.
Bina 15 Haziran 1942 tarihinde Atatürk İnkılap Müzesi olarak ziyarete açıldı. 1962 yılında kısmi bir yangın geçiren bina hasar gördü ve Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü (1981) yaklaşırken onarım gördü ve 19 Mayıs 1981 tarihinde tekrar ziyarete açıldı. 2014 yılında son olarak restorasyona uğrayan yapı 10 Kasım 2015 tarihinde tekrar hizmete girdi.
Samsun Gazi Müzesi
Samsun Gazi Müzesi (Mıntıka Palas Oteli) 1902 yılında bazı kaynaklara göre Jean İonnis Mantika tarafından, bazı kaynaklara göre ise Yanko Abacıoğlu tarafından otel olarak inşa edilmiştir. İki katlı olan yapının dış duvarları yığma tuğla, iç bölmeleri bağdadî olarak yapılmıştır. 19 Mayıs 1919 tarihinde 9. Ordu Müfettişi olan Mustafa Kemal’in Samsun’a geleceği haberi alındığında hizmet dışı olan otel Mustafa Kemal’in hizmetine verilmiştir. Mustafa Kemal, 25 Mayıs 1919 tarihine kadar bu otelde konaklamıştır. Mustafa Kemal, Samsun’a her gelişinde bu otelde konaklamıştır.
12 Haziran 1926 tarihinde otel Samsun halkı adına Mustafa Kemal’e hediye edilmiştir ve 1938 yılında ölümüyle beraber vasiyeti üzerine kız kardeşi Makbule Hanım’a devredilmiştir. 5 Ekim 1940 tarihinde Samsun Belediyesi tarafından müze olarak hizmete sokulmuştur. Bina 1995 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiştir ve yenileme çalışmaları sonrasında 8 Kasım 1998 tarihinde yeniden müze olarak hizmete sokulmuştur. Son olarak 2006 yılında yenilemeye giren binaya Samsun Atatürk Müzesi’ndeki tarihi eşyalar da getirilmiştir ve iki müze birleştirilmiştir.
Erzurum Atatürk Evi
19. Yüzyılda 1890’li yılların üslubuna sahip olarak bir Erzurumlu tarafından konak olarak yaptırılmıştır. 1915-1916 yılları arasında 9 aylığına Alman Konsolosluğu olarak kullanılmıştır ve 12 Mart 1918 tarihinde Erzurum’un kurtuluşundan sonra Erzurum valiliğine verilmiştir. Mustafa Kemal kongre için Erzurum’a geldikten sonra 9 Temmuz 1919 tarihinde arkadaşlarıyla bu konağa yerleşmiş ve 29 Ağustos 1919 tarihine kadar 52 gün bu konakta kalmıştır.
13 Eylül 1924 yılında konak Gazi Mustafa Kemal’e şehir adına armağan edilmiştir. Konak, Atatürk’ün ölümü üzerine kız kardeşi Makbule Hanım’a devredilmiştir ve Makbule Hanım’ın ölümünden sonra isteği üzerine Çocuk Esirgeme Kurumu’na devredilmiştir. Konak 1980 yılına kadar Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından kullanılmış ve 1984 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onarılan yapı 3 Ekim 1984 tarihinde Atatürk Evi Müzesi ziyarete açılmıştır.
Sivas Kongre Binası ve Atatürk Etnografya Müzesi
Sivas Valisi Mehmet Memduh Bey tarafından 1892 yılında Sivas İdadisi(lisesi) olarak yaptırılan bina uzun yıllar lise olarak hizmet vermiştir. 19.yüzyıl geç Osmanlı mimarisinin örneklerinden bir tanesi olan yapının dış cephesinde taş iç mekanlarda ise ahşap ana malzeme olarak kullanılmıştır. Mustafa Kemal 2 Eylül 1919-18 Aralık 1919 tarihleri arasında 108 gün bu yapıda kalmıştır ve milli mücadelede çok önemli bir yere sahip olan Sivas Kongre’sini bu yapıda yapmıştır.
Daha sonra Cumhuriyetin ilk yıllarından 1970’li yıllara kadar ‘’Sivas Lisesi’’ sonrasında 1981 yılına kadar ‘’Kongre Lisesi’’ olarak kullanılmıştır. 1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiştir ve bakanlık tarafından yapılan onarım sonrasında 19 Aralık 1990 tarihinden itibaren “Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi” olarak kullanıma açılmıştır. Yapı 2009 yılında yeni bir müzeye dönüştürülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devredilmiştir.
Çankaya Köşkü (Müze Köşk)
Müze Köşk, Ankara’nın Çankaya köyünde tahminen 1800’lü yıllarda yaptırılmış olan ve sonrasında kentin zengin ailelerinden Bulgurzadeler'in eline geçen Kasapyan Köşkü olarak bilinen bağ evidir. Ankara'ya geldiği 27 Aralık 1919 tarihinden 1921 yılına kadar önce Ziraat Okulunda, TBMM Başkanlığına seçilmesinden sonra da İstasyondaki taş binada ikamet eden Mustafa Kemal Atatürk’e 30 Mayıs 1921 tarihinde daha rahat ikamet etmesi için Çankaya’daki bağ evi Ankara Belediyesi tarafından armağan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk ziyaretçilerini, büyükelçileri, yerli yabancı misafirlerini, gazetecileri bu küçük Köşk'te kabul eder ve ağırlardı. 1923 yılında Latife Hanım’la evlenen Mustafa Kemal Atatürk’ün gündelik yaşamı, askeri ve siyasi hayatı için yetersiz kalan köşk, Türkiye’nin ilk formel eğitim alan Türk mimarı olan Vedat Tek tarafından ilaveler yapılmak için projelendirilmiş ve 1924 yılında uygulaması tamamlanmıştır. Yapılan ilaveler; yapının ön kısmında bulunan ve girişi barındıran camekanlı alan, yapının arka kısmına uzanan ofis ve mutfak ilavesi ile yapının yan kısmına eklenen kuledir.
1932 yılına kadar Mustafa Kemal Atatürk Müze Köşk’ü Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanmış, 1932 yılında Pembe Köşk’ün yapılması ile oraya geçmiştir. 1950 yılında müze olarak ziyarete açılan köşk 2000-2007 yılları arasında kapsamlı bir yenilemeye girmiş ve bir müze olarak değil de dönemini yansıtan bir konut olarak tekrar düzenlenerek 19 Nisan 2007 tarihinde tekrar ziyarete açılmıştır.
Yalova Köşkü (Yürüyen Köşk)
Mustafa Kemal Atatürk 21 Ağustos 1929 tarihinde İstanbul’dan Bursa’ya yolculuk ederken Yalova açıklarından geçtiği sırada gördüğü bir çınar ağacı onu çok etkiler ve çınarın yanına kendisi için küçük bir ev yapılmasını ister. Yalova Köşkü ya da diğer adıyla Yürüyen Köşk 22 gün içerisinde çınar ağacının yanına inşa edilir. Mustafa Kemal Atatürk 1930-1937 yılları arasında aralıklarla Yalova Köşkü’nde konaklamıştır ve burada olduğu zamanlarda ziyarete gelmiş Türk ve yabancı devlet adamlarını bu köşkte ağırlamıştır. Köşkün Yürüyen Köşk ismini almasına neden olan olay 1930 yılı yazında yaşanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk yaz günü köşke geldiğinde bir bahçıvanın çınar ağacının dallarını kesmeye çalıştığını görür ve sebebinin ağacın dallarının köşkün çatısına ve duvarlarına dayanması olduğunu öğrenir. Bunun üzerine bahçıvanı durduran Mustafa Kemal Atatürk ünlü emrini verir, “Dal kesilmeyecek Köşk kaydırılacak!” Bu emir üzerine İstanbul Fen İşleri Yollar ve Köprüler Şubesi’nden gelen mimar ve mühendisler bir çalışma başlatır. Bu çalışma kapsamında köşkün çevresi temel seviyesinde kazılır ve köşk çevresine yerleştirilen raylara oturtularak doğu yönünde 4,80m kaydırılır. Böylece ağaç kesilmekten kurtulmuş olur. Çınar, hakkında 2015 yılında hazırlanan raporda Doğu Çınarı olarak 390 yaşında ve sağlıklı olarak belirtilmiştir.
Yalova Köşk’ü 2006 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır.
Florya Deniz Köşkü
Florya Atatürk Deniz Köşkü, 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün ilgisi olması ve doktoru Neşet Öner’in sağlığına iyi geleceği yönündeki tavsiyesi üzerine İstanbul Belediyesi tarafından yapılan bir yarışma sonucu projelendirilmiş ve yarışmayı 2. Cumhuriyet dönemi önemli mimarlarından olan Seyfi Arıkan kazanmıştır. 43 gün içerisinde inşaatı tamamlanan köşkü Mustafa Kemal Atatürk denize yakınlığı nedeniyle seçmiştir. Köşk, karadan 70 metre uzaklıkta bulunuyor ve deniz tabanına dikilen kazıklar üzerine inşa edilmiştir ve köşke ulaşım iskele yoluyla sağlanmaktadır. Köşk, Türk mimari tarihinde, erken cumhuriyet dönemi mimarisinin simge eserlerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Mustafa Kemal Atatürk, Dolmabahçe Sarayı’nda yaşadığı dönemde sık sık deniz yoluyla bu köşke gelip ikamet eder ve halkla beraber burada denize girmiştir. Bu dönemlerde siyasi ve bilimsel toplantılar için köşkü özellikle kullanmış ve çok önemli misafirlerini burada ağırlamıştır.
Köşk Mustafa Kemal Atatürk tarafından son olarak 28 Mayıs 1938 yılında kullanılmış, kendisinin ölümünden sonra köşkü Mustafa Kemal Atatürk sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’ne Cumhurbaşkanlığı yapmış devlet adamları kullanmıştır. Köşk, 1993 yılından beri Milli Saraylar Dairesi’ne bağlı olarak müze olarak kullanılmaktadır.
Atatürk Marmara Köşkü
Marmara Köşkü, 1928 yılında Ankara’nın şekillenmesinde pek çok önemli yapı tasarlamış olan Avusturya ve İsviçre kökenli mimar Ernst Arnold Egli tarafından tasarlanmıştır. Köşk 2. Cumhuriyet Dönemi Mimari yapılarının ilklerinden bir tanesidir. Yapı Atatürk Orman Çiftliğinin içerisinde bulunmaktadır ve Mustafa Kemal Atatürk 11 Haziran 1937 yılında AOÇ'yi şartlı olarak halka emanet ettiği belgeleri bu yapıda imzalamıştır.
Atatürk Marmara Köşkü Beştepe Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi inşaatının yapımı sırasında yıkıldı.
Dolmabahçe Sarayı
Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk'ın karşısında yer alır. İnşaatı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitmiştir.
Dönemin önde gelen Osmanlı mimarları Karabet ve Nikogos Balyan tarafından yapılmıştır. Avrupa saraylarının anıtsal boyutlarına özenilerek yapılan Dolmabahçe Sarayı, değişik biçimlerin, yöntemlerin öğeleriyle donandığından belirli bir biçime bağlanamaz.
Büyük bir orta yapıyla iki kanattan oluşan planında, geçmişte mimari açıdan işlevsel değeri olan öğelerin farklı bir anlayışla ele alınarak süsleme amacıyla kullanıldığı gözlemlenir. Dolmabahçe Sarayı'nın kendine has, belirli ekollere giren bir mimari biçemi olmamasına karşın Fransız Baroku, Alman Rokokosu, İngiliz Neo Klasizmi, İtalyan Rönesansı karışık bir şekilde uygulanmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk 1927 ve 1938 tarihleri arasında 31 defa İstanbul’a gelmiştir ve bu ziyaretlerinde çalışmalarını ve ikametini Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirmiştir.Savarona yatında geçirdiği rahatsızlık günlerinden sonra Mustafa Kemal Atatürk 25 Temmuz 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’na gelmiştir ve 10 Kasım 1938 günü saat dokuzu beş geçe Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan odasında ‘’Bedenen’’ aramızdan ayrılmıştır. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan odası olduğu gibi muhafaza edilmiş ve günümüzde ziyarete açıktır.
KAYNAKÇA
Atatürk Müze Evleri ve Köşkleri (Çiğdem Berdi GÖKHAN)
Atatürk''e Kapılarını Açan Evler
Bigalı Atatürk Evi ve Müzesi
Atatürk Evi Müzesi (Selanik)
Atatürk Müzesi
Şişli Atatürk Evi
Gazi Müzesi - Samsun
Gazi Müzesi
Atatürk Evi Müzesi - Erzurum
Sivas - Kongre Binası Atatürk ve Etnografya Müzesi
Kongre Binası
Ankara - Atatürk'ün Mekanı Müze Köşk
Çankaya Köşkü
Atatürk Müze Köşkü
Yürüyen Köşk
Ernst Arnold Egli
Dolmabahçe Sarayı
İstanbul - Dolmabahçe Sarayı'nda Atatürk'ün Vefat Ettiği Oda
Yorum Bırakın