Yunan Mitolojisi'nin Savaşçı Bilgesi: Athena

Yunan Mitolojisi'nin Savaşçı Bilgesi: Athena
  • 4
    0
    0
    1
  • İlk olarak Athena'nın doğumundan başlayalım...

    Zeus, Merkür'ün koruyucusu güzeller güzeli Metis’e aşık olur ve ısrarla peşini bırakmaz. Sarf ettiği büyük çaba sonucunda onu ikna etmeyi başararak ilişkiye girer. Fakat Metis hamile kaldıktan sonra ortaya çıkan Gaia (ana tanrıça)’nın kehaneti, bütün bu mutluluğu alt üst eder. Gaia’nın söylediğine göre, ilk çocuk kız olacak ancak daha sonra yine Metis’in doğuracağı erkek çocuk Zeus’u devirip onun yerine geçecektir. Tanrıların Tanrısı böyle bir ihtimalin varlığına dahi tahammül edemez ve kehanetin gerçekleşmemesi adına karısını yutar. Onu kendi vücudundan bir parça haline getirirerek çok uzun bir süre kafasının içinde taşır.

    Sonrasında Zeus bir gün Tirton gölü kenarında yürüyüş yaptığı sırada şiddetli bir ağrı çeker ve hemen ateş tanrısı Hephaistos’u yanına çağırır;

    “Başımın ağrısına dayanamıyorum. Keskin baltanı hızlıca alnıma doğru vur. Sakın korkma, ben ne olacağını biliyorum. Emrimi yerine getir.” der.

    Hephaistos tedirgin olmasına rağmen Baş Tanrı'ya itiraz edemez ve dediğini yapar. İşte tam da o sırada inanılmaz bir şey gerçekleşir. Zeus’un yarılan başından zafer çığlıkları atan çakır gözlü güzel bir genç kız fırlar. Zırh giymiş, elinde mızrak ve kalkan tutan, altın miğferli bu kız; dans etmeye başlar. Herkes büyük bir şok içerisindedir. Güneş bile gördüklerine inanamaz, deniz kabarır. Olimposlu tanrılar hayretle izlerler olanları. Athena silahlarıyla birlikte Zeus’un başından doğduğu için, o günden sonra Zeus’un ete kemiğe bürünmüş aklı olarak kabul edilir. Zeus ona çok büyük değer verip diğer bütün çocuklarından üstün tutacaktır. 

    Bu sebeple kadim Yunan mitolojisinde zeka, strateji, savaş ve barış denilince ilk akla gelen tanrıça Athena'dır. O; bilgeliğini annesi Metis’ten, üstün savaşçılık yeteneklerini ise babası Zeus’tan almıştır. Zeus’un yıldırımlarını kullanma hakkı bir tek ona bahşedilmiş ve yine Zeus’un kalkanını teslim ettiği tek kişi de o olmuştur.

    Savaşçılık alanında çok yetenekli olmasına rağmen, savaş tanrısı Ares gibi vahşi ve kan meraklısı değildir. Babası gibi hem yürek hem de akıl gücünü birleştirir. İşlerini strateji yoluyla halleden, hiç yorulmadan orduları yöneten, barış yanlısı, temkinli bir tanrıçadır o. Merhametlidir ve yardıma koşmayı sever. Homeros'un İlyada Destanı'nda anlattığına göre, Troya Savaşı'da Akhalar'dan yana durarak Truva Atı'nın yapımına da katkıda bulunmuştur.

    Athena'nın birtakım sembolleri vardır. Bunların arasında; bilgeliği simgeleyen baykuş, barışı simgeleyen zeytin dalı, savaşı simgeleyen mızrak ve kalkan yer alır. Ayrıca kalkanının üzerindeki Medusa kabartması da onu daha bir yenilmez kılar. Çünkü lanetlidir Medusa’nın başı ve kendisine bakan kişileri taşa dönüştürdüğüne inanılır. Athena’nın bu akıllıca taktiği sayesinde en büyük ordular bile hezimete uğramaktan kaçamamıştır. 


    Medusa kabartması.

    Yunanistan ile ilgili de ilginç bir hikayesi vardır bilge tanrıçanın, anlatalım…

    Atina şehri kurulduktan sonra oraya kimin hükmedeceğine dair bir yarışma gerçekleştirilir. İlk etapta bütün büyük tanrılar arasından finale Poseidon ve Athena kalmıştır. Olimposlu tanrılardan oluşan Jüri; “Şehre en güzel hediyeyi veren tanrı Atina’nın baş tanrısı olur.” der ve böylece iki güçlü tanrının çekişmesi başlar.

    İlk olarak Poseidon 3 başlı mızrağını yere vurur, topraktan bir at çıkar ve hayvanı gören herkes mest olur. “Bu evcil bir attır. İnsanları istediği yere götürür ve bu sayede kimse yorulmaz.” diyerek böbürlenir.

    Sessizce olanları izleyen Athena, sıra kendisine geldiğinde mızrağını hafifçe yere saplar. Topraktan bir filiz yükselir. “Bu zeytin ağacıdır. İnsanlar bunu yer, yemeklerine katar ve çok güzel lezzetler elde ederler. Ayrıca yağını yapıp yakarlar ve geceleri aydınlanırlar. der.

    Hem daha kalıcı hem de daha ekonomik bir hediye sunan Athena, tüm tanrıların hayran kalmış bakışları arasında şehrin Baş Tanrısı seçilir. Şehrin ismi de o günden itibaren "Atina" olur. Öfkeden deliye dönen Poseidon ise mızrağını bir dağa fırlatacaktır. Fakat bu güzel tanrıçanın bilgeliği karşısında yapabileceği pek de bir şey yoktur. Athena, ülkesini tüm kötülüklerden korumaya ve becerilerini başkalarına da öğretip yararlı olmaya adeta ant içmiştir.

     

    Kaynak: 1, 2, 3

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.