Yalan, insanoğlunun iblisten öğrendiği en kötü öğretidir . Birer inkar etme biçimidir . İblis için yalan kandırma aracıdır . Gerçek , Tanrı’nın insanoğluna bahşettiği güzel öğretidir . 

Yalan, insanlığın yaratılışından bu yana var olmuştur. Yalan , tarih boyunca kitleleri manipüle etme aracı olarak kullanıldı . Bu manipüle olayının en büyük etkisi saf beyinleri kandırmaydı. Saf beyinler her denilen cümleyi sorgulamadı. İşte burada Tanrı’nın doğruyu yarattığı anlaşıldı . İblis, yalanı vesvese aracı olarak kulağımıza ve gönlümüze fısıltısını yaptı .  İnsan buna hemen kandı . Hiç sorgulama ve araştırma gereği duymadı. Kişinin doğru söylediğine inanmak istemedi . Gerçekler söylenen yalanın içinde değil söyleyenin diliydi . Söylen kişi bilinçaltındaki fesatlığı ortaya çıkarmamasıdır. Yalan zihnimize enjekte edilen süslü sözlerden ibarettir. Tanrı yarattığı varlık olan insanın gözünü açmak peygamberler gönderdi. Çünkü peygamberler gerçeği haykıran elçidir . Gerçeği duyan insanoğlunun azı yalan hipnozundan uyandı. Bir anda İblisin yeni yeteneklerini kullanmayı denedi. Para, hırs ve açgözlülük birer kandırma oyununda kullanıldı. Yalan nedense zevkler için kullanılan bahane aracı oldu. İnsanların aklı yalan kamikazesine har kiri yaşadı. Bu hari kiri insanlığın avantajına dönüştürdü. Gerçekler hari kiri sanatını kullanmaya başlayınca yalan artık korkusu saman alevi olmaya başladı. İnsanlar saman alevinin büyüsünden kurtulup gerçeklerin perde arkasına gitmeyi seçti. Tanrı yaratttığı iblisin oyununu bozuyordu. Fakat insanlık yalanı dünya markası çevirdi .   Meçhul yalan binlerce doğruyu sansürledi .Saf insanlar aptalca söylenen yalanları gerçek zannetti . Bu insanların kendince önyargı sebebi oldu . Gerçeğin ardından gitmeyi tercih etmedi. Gerçeği söyleyen insanlar haklılık payı vardı. Haklılık payını öğrenen çoğu insan masum insana verdiği yargıyı yüzünden kendisini sorgulama yaptı. İşte ne acınası durum sana gelen insana söz hakkı vermemizdir . Yalan  , gerçeğin kalbini kıran bencil kişiydi . Bencilliğimiz yüzünden insanlığımız masumiyete bile inanmaz hale geldik. Yalanlar insanlığın nefsini bencilleştirdi . Nefis bencilleştikçe yalan gün geçtikçe güç kazandı.  

Yalan, kalbin kara noktasıydı. Yalanı buradan temizlemek için gerçeğin gözyaşını denedik . Bu deneme işe yaradı . Gözyaşı ile Tanrı’yla konuşarak yalanı kalbimizden temizledik . Bunun sayesinde yalanı artık pek kullanılmaz hale gelse bile yalan her zaman kendine vücut bulacaktı.