Farkına Varmadığın Düşünce : Ümitsizlik Ya Da Umutsuzluk

Farkına Varmadığın Düşünce : Ümitsizlik Ya Da Umutsuzluk
  • 1
    0
    0
    0
  • Ümitsizlik ya da umutsuzluk insanların bu devranın içinde yaşadığı zorlu yaşama kötü bakma açısıdır. Bu yaşam o kadar zorludur ki prangalı özgürlüklere mahkum oluyoruz. Mahkum olduğumuz ümitsizlik bizleri ruhumuzu daraltıyor.

    Gri şehrin ortasında gökyüzündeki bulutlara bakarak özgürlük istiyoruz. Fakat özgürlüğümüzü umutsuzluk denilen ıssız çöle feda etmeye niyetli oluyoruz. Farkına varmadan zihnimizi popülerleşen mankurtlaşmaya veriyoruz. Unuttuğumuz bir şey vardı. Adı Umut idi. Dün umut vardı. Bugünde umut yine var. Nedense insanoğlu umutsuzluğu seçmeye karar verdi. Çünkü iblis bile Tanrı’dan umudu bekler. Mahşerde iblis Tanrı’dan zerrecik niyetinde umut bekler. Umudu kaybetmek insanoğlunun varoluş kodlarına aykırı durum değildir. Tanrı , insanoğlunu yaratırken zıtlıklar tahsis etmiştir. Bunların arasında en belirginleri ümit, umut , sevgi ve saygıdır. Göz önüne çıkan ise ümit ya da umut idi . Konumuz şurada başlıyor. İnsanlar umudunu kaybettiğinde derin çöküş yaşar. Çöküş yaşayan insan inanç sistemi bile değişime uğrar. Hatta kendisi bile değişir. Umutsuzluk yaşayanlar iyi bilir. Diplerin dibini yaşayanlar manevi olarak boğulmalar yaşar. Duyguları his kaybı yaşar. His kaybı yaşayan insanlar ruhen duygusuzluk denilen olayla karşılaşır. Zaman geçtikçe umutsuzluk ona acı kıvamında tatları tattırır. Umutsuzluk şuna benzer İsrailoğullarının vaat edilmiş topraklardan sürülmesi gibidir. Vaat edilmiş topraklardan kovulan İsrailoğulları artık umutsuzluk denilen topraklara yaşamaya tercih edildi. İşte umutsuzluk ya da ümitsizlikte böyledir. Umudumuz bize yol gösteren meşaledir. Ne zaman karanlıkta o meşaleyi korkup  yanlışlıkla söndürürsek o zaman umutsuzluk can bulur.  Umutsuzluk can bulduğunda korkulardan yeniden dirilir. Korkular ruhumuzu umutsuzluğa tetikler. Umutsuzluk yüzünden ruhsal olarak kalbimizi sökeriz. Sökülen kalbimiz bizi umutsuzluktan öldürür. Umut , zerreleri bile yoktan var eder. Fakat umutsuzluk bunun tam tersini yapan olgusu vardır. Özgürlüğümüzü bile umutsuzluğa teslim ettiğimizde maneviyatımız prangalara bağlar. İki ayağı prangalara bağlanan insan zihni umutsuzluk dürtüsüne zamanla alışır. Çünkü zihni kaçmaya kodlandığı halde prangalar yüzünden ümitsizliğe kapılır. Ümitsiz insanlar artık her şeyden vazgeçerler. Vazgeçiş bir nevi ümidini ya da umudunu geride bırakmaktır. Bu bırakma zamanın yavaş yavaş zihnine zehrin enjekte edilmesidir. Zihnine enjekte edilen zehir umutsuzluktur. Tüm bedenini sarar ve sadece izlemek sana kalır. Seyirci gibi izlerken artık vücudun bağışıklık kazanır. Umutsuzluk , aklının terapisel olarak vazgeçiş döneminin tedavi edilmeyecek duruma getirir. Ruhun karanlık çağ yaşamaya başlar. Umudunu kaybetmiş şekilde davranırsın. Hayata karşı savaşını zihninde bitirmişsin. Çaresizlik denilen sendroma yakalanmnış halde ruhun her yere savrulursun. Savrulan ruhun artık gelen ümit vari düşünceye kabul etmek istemez. Verdiğin tüm değerler bile kayıp olmaktadır. Değerini kaybeden ümitler zamanla silüete döner. Silüete dönen ümitler gün geçtikçe ümitsizlik girdabında kaybolur. Sanki tüm hayallerini bu girdapta kaybolup gider. Ümitsizlik sana çöldeki vahayı ümit olarak aşılar. Tanrı sana varoluşunda ümidi aşıladı ama seçimlerini bizlere bıraktı. Ümitsiz ya da umutsuz olmak insanoğlunun kaderle yaptığı anlaşmaya bağlıdır.

    Ümitsizlik, kalbimizin en karanlık tarafıdır. Bu karanlık tarafta kayboluruz. Karanlığın içinde adım attıkça ümitsizlik iyice aklımızı korkuya sevk eder.  Korkularımızdan beslenen bir canavar gibidir ümitsizlik. Tanrı, insanoğluna ümit olduğunu hep var etti. İblis ise insanoğluna ümitsizliği vaat etti. Ümitsizlik şöyle cümle kurar insanoğluna .

    “Ümitsizlik sayesinde içinize her türlü korkuları bilinçaltına ekerim. Fakat diğer kardeşim ile hep savaş halindeyim. Ümitsizlik , doğruları yok eden bir yanlış gibi davranırım. Kadim olan ise sizlerin basit gördüğünüz seçimlerdir .”der ve susar.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.