Bir Çocuğun Gözünden Irkçılık: Bülbülü Öldürmek Romanından 15 Alıntı

Bir Çocuğun Gözünden Irkçılık: Bülbülü Öldürmek Romanından 15 Alıntı
  • 3
    0
    0
    1
  • 1960 yılında yayımlanıp edebiyat çevrelerinde adeta bir fırtına estiren "Bülbülü Öldürmek", işlediği konu ve kullandığı üslup itibariyle oldukça dikkat çekici bir eser. Nitekim Harper Lee'nin ırkçılık gibi yüz kızartıcı bir suçu 9 yaşındaki bir çocuğun gözünden en yalın haliyle aktarması da, okuyucuyu derinden etkileyen unsurlardan yalnızca biri.

    Kitabın içeriğine bakacak olursak eğer, olayların; önyargılı olmadığını iddia edip içten içe siyahi insanlara karşı gizli bir nefret besleyen kasaba halkı, kendini adalete adayan bilge avukat Atticus Finch ve tüm yaşananları masum bir çift gözle izleyen, Atticus'un küçük kızı Scout'un etrafında geçtiğini söyleyebiliriz. Yazar, 60'lar Amerikası'nda sürmekte olan ırk ayrımcılığının ne denli örtülü bir şekilde devam ettiğini açık seçik ortaya döküyor.

    Eserin ilk bölümü; Scout, Jem ve Dill'in küçük maceraları ekseninde sönük geçse de esas hikayenin ikinci bölümde başladığını görüyoruz. Çocukların o çıkarsız ve saf dünyaları bir anda haksız yere suçlanan siyahi bir Amerikalı'nın davası ile tepetaklak oluyor. Yaşanan insanlık dışı iftirayla neredeyse tek başına mücadele eden Atticus ise bir yandan komşularının kapıldığı sürü psikolojisini kırmaya çalışırken, bir yandan da çocuklarını bu riyakar toplumun çağ dışı görüşlerinden korumak için çaba sarf ediyor. Durumu çocuklarına aktarım şekline değinecek olursak eğer, kullandığı dil becerisinin günümüz dünyasına bile ders verecek nitelikte olduğundan söz edebiliriz.

    Yazar Harper Lee, ilk kitabı olan "Bülbülü Öldürmek" ile 1961 yılında Pulitzer ödülüne layık görüldükten sonra birkaç deneme haricinde herhangi bir yazı yayımlamadı. Öyle ki hiçbir söyleşi ve program davetini de kabul etmeyerek mütevazi yaşamına yapılacak en ufak bir müdahaleye dahi izin vermedi. Biz de 2016 yılında aramızdan ayrılan bu usta yazarı saygıyla yad ediyor ve en büyük mirası olan Bülbülü Öldürmek'in ders niteliğindeki alıntılarını sizlerle paylaşıyoruz. Keyifli okumalar dileriz.

     

    15.  Arka avluda konserve kutularına ateş etmeni tercih ederim ama kuşların peşine düşeceğini biliyorum. İstediğin kadar saksağını vur vurabilirsen. Ama unutma bülbülü öldürmek günahtır.

    ...

    Bülbüller bizi mutlu edecek şarkılar söylemekten başka bir şey yapmaz. İnsanların bahçelerinde yetiştirdiği şeyleri yemez, mısır ambarlarına yuva yapmaz, tek yaptıkları tüm kalpleriyle bize şarkı söylemektir. O yüzden bülbülü öldürmek günah sayılır.

     

    14. Bazen bir adamın elindeki İncil, babanın elindeki viski şişesinden tehlikeli olabilir.

     

    13. Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.

     

    12. Çocuklar gördüklerinin ve hayal dünyalarının içinde yaşarlar ve onlar her şeyi yalansız görürler. Bizler, içimizdeki bütün kötülükleri onlara aşılamakla en büyük görevi üstleniyoruz (!)

     

    11.

    -Sen zencileri mi savunuyorsun Atticus?

    +Elbette savunuyorum. Zenci deme Scout. Bu kabalıktır.

    -Okulda herkes öyle diyor.

    +Bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek.

     

    10. Kendi kilisemde tanık olduğum gibi yine burada da bütün din adamlarının kadınların iffetsizliği öğretisini takıntı haline getirdiklerine tanık oldum.

     

    9. İnsanlar kendilerinden daha çok şey bilen birini çevrelerinde görmekten hoşlanmazlar. Sinirlenirler. Doğru konuşarak onları değiştiremezsin, kendileri öğrenmek istemelidir. Onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsın, ya çeneni kapar ya da onlar gibi konuşursun.

     

    8. Başınızı dik tutun, yumruklarınızı da indirin. Kim size ne derse desin, sinirlerinize hakim olun. Değişiklik olsun diye, kafanızla mücadele edin... Öğrenmeye dirense de kafa denen şey iyi bir şeydir.

     

    7. İnsanların çok tuhaf yaratıklar olduğu sonucuna varmayıp da ne yapabilirdim? Onları düşünmekten vazgeçtim, düşünmek zorunda kalıncaya kadar da düşünmedim.

     

    6. Bana kalırsa tek bir tür insan var. İnsanların hepsi insan.

     

    5. Bir zencinin cehaletinden faydalanmaya bakan bir beyaz adamdan daha aşağılık kimse olamaz.

     

    4. 

    -Bizim mahkemelerimizde, beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası karşı karşıya geldiğinde, her zaman beyaz adam kazanır. Bunlar çirkin ama hayatın gerçeği. 

    +Gerçek olması doğru olduğu anlamına gelmez.

     

    3. Akıllı insanlar hiçbir zaman kabiliyetleriyle övünmezler.

     

    2.

    -Galiba ben büyüyünce soytarı olacağım. Evet efendim, bir soytarı. Dünyada başka insanlar için yapabileceğim hiçbir şey yok, gülmekten başka. İşte ben de bu yüzden bir sirke katılıp gülmekten öleceğim.

    +Ters söylüyorsun, Dill. Soytarılar kederlidir, insanlar onlara gülerler.

     

    1. Çocuklar çocuktur ama kaçamaklı lafları büyüklerden daha çabuk anlarlar.

     

    Kaynak: 1,


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.