Deli, toplum tarafından aklını yitirmiş kişilere koyulan terimdir. Delilik , toplumsal normların dışında davranan insanlardır. Günün birinde arkadaşımdan çok önemli soru geldi .

Deliler dahi mi yoksa dâhiler deli mi ? diye sorusunu sordu. Zamanla bunu farklı insanlara sordu. Farklı farklı cevaplar aldı. Bu cevaplar tatmin edici değildi. Çünkü insanı tatminkar olmayan bir kuldur. Tanrı , insanoğlunu yaratırken zıtlıklar içinde var etmiştir. Bu zıtlıklar arasında delilik ve dahilik öne çıkmaktadır. Deli dediğimiz insanlardan birisi olan Einstein kendi zamanından okulunda aptal muamelesi gördü. Fakat insanlar onun yeteneğini ve dehasını fark etti. Çünkü o zamanın bükülmesini  olayını buldu . Olayın devamında Tesla ile devam edelim.  Tesla zamanın en iyi dehası olduğu halde insanlardan deli muamelesi gördü. Çünkü onun icatları ölümden sonra anlam ve değer kazanma başladı. İnsanlığın varoluşundan bu yana delilik ve dahilik gibi ying yang teorimi var . Delilik yaşatanlardan birisi hassas insanların duygularına yenilmesiyle takıntılı olmasıdır. Hassas insanlar duygularına yenilmesinin sebeplerinden birisi de duygularını insanlar tarafından yöneltilmesidir. Duygusuna kayıplar yaşatan insan artık paranoyak delilik sendromuna kapılıyor. Bu sendroma kapılan hassas insanlar deliliği yüzünden hiç boşluğunu yaşar. Deliler için her şey bayram havasında geçer. Deliler Bayramında dünyayı pek takmazlar. Dünyayı takmayan insanlar deli masalını yaşarlar. Kimsenin ne yaptığı umurunda değildir. Deli oldukları için toplum onlara göre sorumsuzlukla boğuşan ütopik rüyadır. Arada deliler doğru söyler ama toplum buna inanmamak istemez. Delilerin içinde dahi bir ruh vardır. Toplum her zaman göreceli davranmayı isteyen yapıya sahiptir. Toplum deliler için tavla zar atmayı sever. Zar atan toplum olasılıklarla hareket eder ve deli olan insanın dahi ruhunu öldürmeyi yeğler. Geçmişe bakarsak peygamberler doğru söylemler yüzünden kendi toplumları tarafından deli yaftası vuruldu. Deli yaftasının vurulmasının tek sebebi toplumun kofti normlarına karşı gelmesinden kaynaklanır. İnsanlar deliliği basit görse de o deli dediğimiz insan gerçekte dahiliği vardır. Yeteneği yanlış algılama yüzünden dışlanma görmüştür. Dışlanma yaşayan insan ruhen bilinçaltı kayıplar yaşar. Dahilik konusuna gelince olağanüstü fikirler bulabilir. Kendi kendine konuşan insanlara deli deriz ama onlar içedönük bir karaktere sahip olduklarından dolayı detaylı düşünürler. Deliler , ruhen özgürlüklerine düşkündürler. Özgür olduklarından delilikleri pek umarsız haldedir. Özgür insanlar içinde delilik genetiktir. Günümüzde deliler özgürlükleri kısıtlanmış haldedir. Kısıtlı olan özgürlükleri zincirlenmiş durumdadır. Özgürlükleri zincirlenen deliler zamana göre uymamak için kendilerini yıpratırlar. Özgürlüğünü kaybeden delilik başvuracağı yol dahi rolüne bürünmektir. Dahilerin yaptığı icat ya da çalışma toplum tarafından ilk başta beğenilmez deli damgası yemesi maruz kalır. Toplum delilik kavramını göreceli olarak bakar ve hareket eder.  Normlara göre hareket eden toplum deliliği farklı taraftan bakar. Yani keskin kılıcın haline benzer.

Delilik, toplumsal normun yazısız kurallarına göre yazılmış hikaye gibidir. Dahilik ise toplumun zekasının ve IQ’su olağanüstü kişilere verilen addır. İnsanlar normlara göre delilik ve dahilik değişkenlik gösterir. İnançlarımız yüzünden delilik absürte gelmektedir toplumlar için. Dünya yaratılışından yana zıtlıklarla doludur. Buna delilik ve dahilik dahi geçerlidir. Bir nevi kalıplara sıkıştırdığımız kavramların arasına girer. Günümüzde delilerin özgürlüklerine prangalar vurulmuştur. Bu prangalar özgürlüğünü çıkmaz sokaklara çıkartan deliliğin halidir. Artık delilik bile özgürlüğünü kaybetmiş hale gelmektedir.