İpler

İpler
  • 2
    0
    0
    0
  • Kuklalar, ipsizler, bağlantısız ve hissizler. Renkliler, güzeller. Sahneleri her yer, duraklar, evler. Eskinin tozu, havanın kiri, zamanın isi, rengin pası. Daha rengi solmaz ki dünün, renk çiçek mi ki, diye de sormazlar; görmez, izlerler. Bizleri bilmezler. Başkaları da böyle gibiler.

    Davrandın, su içtin, düşündün, yedin, yürüdün, kukla değilsin diyebiliyor muyuz aklını görünmez iplere dolayanlara? Bağlandık diyorlar; aslında değip iç içe giriyor, kaosu görünmez iplere taşıyorlar. Kendilerinden emin bağlanmış, örülmüş ipleriyle gergin duran hamak ipi gibi boşlukta duruyorlar. Birileri değiyor, seziyorlar ve akılların ucundan yine geçmiyor düğümler, kelimeler ve gülmeler. İzliyoruz, her yeri, sahneleri. Dağınık saçları, parlak düşleri ipsiz duran akıllarından görünüyor. Güneş dönüyor, yazın kışı, kışın yazı arıyor, iplerini bu sefer boşlukta sarkan kolunun ucuna takıyoruz. O da geriliyor, aklımız da gerilince elimiz kolumuz havaya kalkmıyor. Sen kalk ruhun otursun, sen uyu ruhun dikilsin, diyor, gülüşüyorlar, yer değiştirip ilişiyorlar başka sahnelere. Bazısı sarılmayı hak ediyor, özlüyor, üzülüyor ama en çok da kuklalar gibi raflardan olan bitene el bile edemiyorlar. Yine de her yer sahneleri olanlar için bunların önemi; renkleri, sıfatları, kolları, bir de olmayan ipleri.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.