Keyfi yerindeyse kellemin boynumda, anlamamışım demektir bu hayatı. Bir serçeyi bile esir edemediysem kemikten kafesimde, ne işime yarar bu kambur hayat. Öyleyse alın bu elleri nasırlı yaşamı benden, ya da verin şu hayat gayemi bana geri. Allı pullu edip onu, koyacağım en sevdiğimin mezarı üstüne. Biz ne anlarız yaşamdan ah, feda edemedik ki omurgamızı onlar gibi. Ah bir düşünebilsek kendimizden başkalarını, bencilliğin bandajını söküp atabilsek gözlerimizden… Yapabilsek bunu, kaç halimizle tanışacağız akşam karanlığının ortasında. Kaç defa güneşe sarılmış gibi uyanacağız kış sabahlarına öyle sıcak, bir bilseniz bunu.
Arınmayı bilmediğimizden yağıyor başımıza bu çamur. Ah şu… Şu sivri ve kirli dillerimiz var birde tabii. Dilerim devam etsin boşanmaya gökten çamur, dilimiz paklanacaksa yalnız. Özür dilerim, evet özür dilerim… Göz göre göre imkânsızları arzulayan aklım adına kalbimden özür dilerim. Kırılmış süngüler, rüzgârı ardına alıp bilinmeze uçan barutlar ve bozulmuş tankların düşleriyle sevişen aciz ruhum adına… Çaresiz ruhum adına tüm mantıklı eylemlerden bağışlanmayı diliyorum sayın konuklar.
Yorum Bırakın