Hayatın kendi içindeki işleyişi hakkında ne biliyoruz? Başımıza tatsız bir olay geldiğinde bunun bizim için hayırlısı olduğu düşünmeye iten şey nedir? Dünyada her şey hayırlı olacak sonuçlara göre mi işler? Aklınızdaki bir fikrin mantıklı olup olmadığını sınamak için bazen o fikri uç noktalara götürüp deneye tabii tutmak iyidir. Bir düşünce deneyi yapalım:
Uzun süredir üzerinde çok fazla çalıştığınız bir proje kabul almadı. Veya çok ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz bir iş başvurusu olumlu sonuçlanmadı. Veya çok sevdiğiniz erkek/kız arkadaşınızdan ayrıldınız. Bu gibi hayatın olağan akışında önümüze çıkan olumsuzluklar karşısında çoğumuz "olsun, hayırlısı böyleymiş." telkinini duymuşuzdur. Gerçekten hayatta meydana gelen her eylem biz insanlar için hayırlısı olacak şekilde mi sonuçlanır, yoksa yalnızca olumsuz sonuçları kayırarak kendimiz için iyi olduğunu düşünmeye mi ihtiyacımız vardır yalnızca o an olumsuzluklar karşısında?
Her şeyin hayırlısına göre işlediği dünya düzenini teste tabii tutalım ve başka koşullar üzerinde deneyelim:
Haberlerde seyrettiğiniz kanınızı donduran, izlerken boğazınızın düğümlendiği haberleri düşünün. Bunlar size uzaktan hikayelermiş gibi anlatılır ekranlardan. Birilerinin hikayesi...Ancak onlar dünyanın üzerinde başka bir noktada yaşayan insanların ilk elden şahit olduğu acı deneyimlerdir. Olumsuz her sonucun hayırlısına göre işlediğini iddia ettiğimiz bu dünya düzeninde kendi öz babası tarafından her gün istikrarlı bir biçimde tecavüze uğrayan çocuk için hayırlısı böyle midir? O ailenin içine doğmuş olması hayırlısı öyle olduğu için midir? Küçük kız çocuğunun ileride ders alması için bir sınav mıdır bu da? Sevgilisi tarafından dövülerek öldürülen kadınların, dünyanın başka bir noktasında açlıktan hastalanan ve ölen insanların içinde bulunduğu hayat, hayırlısı öyle olduğu için midir? Küçük bir kız çocuğu babası tarafından tecavüze uğradığını anlattığında dilimiz "hayırlısı böyleymiş" demeye gitmiyorsa, iş başvurusu kabul edilmemiş birine hakkında hayırlı olanın gerçekleştiğini söylemenin ardındaki düşünce nedir? Hakkımızda her şeyin hayırlısını uygulayan güç, insan mı kayırıyor, durum mu? Sizi yanlış iş başvurusundan korurken, bir çocuğu babasından neden korumuyor? Ayrıldığınız için sizi toksik bir ilişkiden koruduğunu düşündüğünüz bu işleyiş, bir başka kadını neden bir katilin elinden almıyor?
Ayrıca, bir olayın sonuçları tek yönlü değildir. 2 kişi arasında yaşanmış bir durumun sonucu, biri için hayırlı olacak şekilde sonuçlandıysa, bu karşı taraf için hayırsız olacak bir sonuç olabilir. Öyleyse, evrende her şeyin hayrına işlenecek insan kayırması neye göre seçiliyor?
Bunların hepsini bir kenara bırakıp, hayatın tamamen tesadüflerden oluştuğunu anlarsak, kendimizi rahatlatıcı yalanlarla kandırmak yerine gerçekleri ve hayatı olduğu gibi kabul etmenin daha kolay olduğunu temin ederim. Buradaki tesadüf kavramı hayatta hiçbir şeyin tesadüf değil, her şeyin bir amaç için olduğu anlamını taşımıyor. Tam tersi. Her şey bir tesadüftür. Evet, toz pembe ve size odaklı dünya yıkılıyor belki ama, hayatın gerçek rengi çıkıyor ortaya. Kim hayatın toz pembe olduğunu söyleyebilir?
Hayatın tesadüflerden ibaret olduğunu, bunun ardında hiçbir şeyin bir amaç uğruna gerçekleşmediğini söylerken ne demek istiyorum?
Bir insan düşünün 15. kattan aşağı düşmesine rağmen ölmemiş olsun. Kader inancına sahip bir kimsenin ilk kuracağı cümle "İşte alnında ne yazıyorsa o anacım", "Henüz vakti gelmemiş." "Allah korumuş." gibi şeyler olacaktır. Aslında baktığınızda, kişinin düşüşünü incelediğinizde, o saatte tam da o sıralarda rüzgarın yönüne kadar her şeyi incelediğinizde o insanın neden düşüp ölmediğine dair gerçek cevapları bulacaksınızdır. O an, o saatte rüzgarın esiş hızı, esiş yönü, aşağı düşen kişinin üstüne giydiği kıyafetler, düşerkenki pozisyonu... Örneğin kişi bir gömlek giymişse, bu düşüş esnasında bir paraşüt etkisi görerek düşmesini yavaşlatmış olabilir.
Ama diyebilirsiniz ki sabah o gömleği giymesinin bir amacı vardır. Elbette bu diyalektik istediğimiz sürece devam edebilir. Ancak vurgulamak istediğim kısım, hayatın yalnızca olasılıklar uzayından ibaret olduğu ve bu olasılıklar içinde birinin gerçekleşmiş olmasının kesin bir anlam ifade ettiği anlamına gelmesinin yalnızca psikolojik bir illüzyon olduğudur. Hayatın kutsal geometrisi, olasılıkların ihtimalidir. Hayatta bilmediğimiz boşlukların nasıl olmasını arzuluyorsak, gerçeğin de öyle olduğuna inanırız.
Yorum Bırakın