Okunması Gereken Tiyatro Eserleri "Part II"

Okunması Gereken Tiyatro Eserleri "Part II"
  • 8
    0
    0
    0
  • Cadı Kazanı - Arthur Miller

      Cadı Kazanı, Amerikalı yazar Arthur Miller'ın (1915-2005) 1952'de yazdığı oyunudur. 1962 yılında ABD'nin Salem kentinde cadılıkla suçlanan bir grup insanın cadı mahkemelerinde yargılanması ve bunun sonucunu ele alır. Cadı Kazanı, özgür düşünceye yaşama hakkı tanımayan bazı bağnaz Hristiyanların dini inançları kullanarak, toplumsal düzeni ve hukuku ele geçirmelerinin ibret niteliğinde bir hikâyesidir. Arthur Miller 1950'lerin ABD'sinde, birçok sanatçının yaşamlarını karartan McCarthy dönemine çarpıcı bir eleştiri yöneltmiştir. Bu eserden ötürü Miller, 1957'de Amerika Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesi tarafından yargılanmıştır. Gerçeğin her zaman var olacağını vurgulayan Cadı Kazanı, kalıcı bir iz bırakmıştır. 

    "Adım olmadan nasıl yaşayabilirim? Ben size ruhumu verdim, siz de adımı bırakın bana!"

     

     

    Bir Yaz Gecesi Rüyası - William Shakespeare

      William Shakespeare'in yazmış olduğu Bir Yaz Gecesi Rüyası tam olarak hangi tarihte yazıldığı bilinmemekle beraber 1594-1596 yılları arasında yazılmış olduğu tahmin edilmektedir. Shakespeare, komedya türünde yazdığı bu eserde bir aşk öyküsünü o dönem revaçta olan cin ve peri masallarını kullanarak anlatır. Oyun aşk üzerine kurulmuş olsa da, bu eserinde de birey ve toplum eleştirisini ihmal etmeyen Shakespeare; imgesel tasarımlar ve sınırsız bir hayal gücüyle muazzam bir komedya yaratmıştır. 

    "Melankoli nöbetleri, hayaller ve iç çekmeler, arzular ve gözyaşları zavallı âşıkların kaderi."

     

     

    Vanya Dayı - Anton Çehov

      Rus yazar Anton Çehov'un yazmış olduğu Vanya Dayı, bir çiftlikte toplanmış ve her biri kendi mutsuzluğuna gömülmüş karakterleri konu alır. Hiçbir sonuca ulaşmayan iç gözlemler sürüp giderken, bu melankolik atmosferde bir 'kahraman' yoktur. Vanya Dayı kayıp zamana, gerçekleşmeyen umutlara, boşa harcanan hayatlara ve imkânsız aşklara adanmıştır. Eserde kimi yaşlılıktan, kimi angaryalarla geçen ömürden, kimi de kaçırılmış fırsatlardan hayıflanmaktadır... Amaçtan yoksun hayatlar çarpıcı bir şekilde işlenmiştir. 

    "Bence gerçek, niteliği ne olursa olsun, belirsizlik kadar korkunç değildir."

     

     

    Nora, Bir Bebek Evi /// Hedda Gabler - Henrik Ibsen

      'Nora, Bir Bebek Evi' eleştirel tiyatronun en önemli temsilcisi Henrik Ibsen tarafından yazılmış bir oyundur. İlk kez 21 Aralık 1879'da Danimarka Kraliyet Tiyatrosu'nda oynanmıştır. 19. yüzyılda evlilik normalarına karşı tutum sergileyen oyun, ilk oynadığı dönem sansasyona yol açmıştır. Henrik Ibsen bu eserinde özgüvensiz, yapay ve bencilce duygu-düşüncelerle kurulu burjuva evlilik ilişkilerinin içyüzünü ortaya dökerken kadın özgürlüğü ve eşitliği sorununu tartışır. 

    "Eğer bizzat kendimi ve sosyal çevreyi kazanmaya mecbursam, tamamen kendi başıma ayakta durmalıyım. Bu yüzden seninle daha fazla kalamam."

     

      'Hedda Gabler' Henrik Ibsen'in 1890 yılında yayımlanan oyunudur. Oyun aristokrat bir ortamda yetişmiş, güzel, iddialı, dik duruşlu, sevgi ve saygı gibi değerleri bir kenara iten Hedda'nın pek isteyerek yapmadığı evlilik sonrasında, insanların kaderlerinde önemli değişiklikler yaratması ve tutkularının etkisiyle sürüklendiği trajik öyküsünü anlatır. 

    "Kendim için söylüyorum. Bu dünyada kendi isteğiyle yapılan cesur bir davranışın bulunabileceğini bilmek bana bir kurtuluş olarak geliyor. Üzerine güzelliğin parıltılı ışığı düşen bir şey..."

     

      Henrik Ibsen'in, yazıldığı dönemde tutucu kesimlerin büyük tepkileriyle karşılaştığı ve özgün birer kadın yarattığı iki gerçekçi oyunu "Nora, Bir Bebek Evi" ve "Hedda Gabler" okunması gereken eserlerdir. 

     

     

    Hastalık Hastası - Moliére 

      İlk olarak 1673 yılında Palais-Royal'de sahnelenen Hastalık Hastası, Moliére'in yazdığı son komedyadır. Tıp eğitimi ve hekimlik gibi temaları ele alır. Saf, ölümden ve hastalıktan korkan bir adamın, kendisini gelir kapısı olarak gören doktorunun yalanlarına kanarak kendisini ölüme giden bir hasta olarak görmesini konu alır. Hastalık Hastası, toplumun ahlaki yapısını ve bilgisiz hekimleri eleştirir. Moliére, oyunun ilk temsillerinde hastalık hastası olan Argan karakterini de kendisi oynamıştır. Bu temsillerden birinin sonuna doğru sahnede fenalaşmış ve kısa bir süre sonra da hayatını kaybetmiştir.

    "Evlilik öyle bir bağ ki hiçbir kalp buna zorlanmamalı."

     

     

    Kaynakça:

    https://www.wikipedia.org

    Miller, A., Cadı Kazanı, İstanbul, Mitos-Boyut Yayınları, 2017

    Shakespeare, W., Bir Yaz Gecesi Rüyası, İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2012

    Çehov, A., Vanya Dayı, İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2014

    Ibsen, H., Toplu Oyunları 2, İstanbul, Mitos-Boyut Yayınları, 2019

    Moliére, Hastalık Hastası, İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2016

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.