Altın Küreli Successionun’un Başarı Sırrı

Altın Küreli Successionun’un Başarı Sırrı
  • 1
    0
    0
    1
  •                    Dizi genel olarak bir medya imparatorluğu olan Roy ailesinin oğulları arasındaki savaşı, tabiri caizse aralarındaki taht oyunu anlatıyor. Babalarının rahatsızlığı sonucunda şirketin başına kimin geçmesi gerektiği gerçeğiyle yüzleşen dört kardeşin macerası, seyircileri tam 3 sezondur ekran karşısında tutmayı başarabiliyor.

                   Succession’un bizden karakterlere ısınmamızı ya da sevmemizi istemiyor. Her karakter söylediği patavatsız sözlerle, yaptıkları zalim davranışlarla seyirciden çok uzak ve tiksindirici bir portre sergiliyor. Özellikle dizideki baba karakterinin, nam-ı diğer medya kralı “Logan Roy”’un sinir bozucu cümleleri, patavatsız tavrı ve sevgisiz bir baba figürü oluşuyla nefretimiz çoğunla Logan’ın üzerinde toplanıyor. Belki de modern zamanların Game of Thrones’u denmesinin en büyük sebebi buradan geliyor. Medya imparatorluğunun sektörde kalması uğruna, çocuklarını bile feda etmeye hazır bir durumda Logan Roy. Her bölümde daha da zalimleşiyor, akıl almaz hamleleriyle seyircide şok etkisi yaratıyor.

                   Gelelim Succession’un en büyük başarısına … Birbirinden iyi oyuncu kadrosuna… Jeremy Strong’undan Kiaran Culkinini’ne dönemin en iyi oyuncularını bünyesinde bulunduruyor Succession. Senaristlerin akıl almaz karakter çözülümleriyle oyunculuklar birleşince, gelmiş geçmiş en iyi dramalardan biri olmayı başarabiliyor. Özellikle dört kardeşi merkez alan hikaye, yaptığı ters köşeleriyle izleyiciyi 3 sezondur ekrana kitlemeyi başarıyor. Gelin bu dört kardeşi beraber inceleyelim.

     Kendall Roy- Jeremy Strong

    Kendall, başka bir deyişle ailenin sevilmeyen, ötelenen, susturulan fakat kardeşlerin en liderlik özelliğine sahip karakteri. Geçmişinde yaşadığı uyuşturucu problemi nedeniyle Babası Logan Roy, hatta kardeşleri, ailesi tarafından deli lakabına uygun görülüyor, küçümseniyor. Özellikle babası tarafından ağır hakaretlere uğrayan Kendall, yıllarca sindiremediği duygularını, yerle bir olmuş özgüvenini her bir bölümde hatta her bir karede seyirciye hissettiriyor. Burada, Kendall Roy’u oynayan karakterin, Jeremy Strong’un akılalmaz başarısı bulunuyor. Karakterin ses tonu, durakladığı yerler, yürüşü ve babasının karşısındaki o eğik, sinik duruşu, dalıp gitmeleri… Muhteşem bir kombinasyonla Kendall Roy’u oluşturuyor. Altın küre ve Emmy ödüllü Jeremy Strong adını tarihe yazmaya devam ediyor. Son duyumlara göre, Jeremy Strong’un karaktere daha iyi girebilmek için metot oyunculuğunu denediği söyleniyor; setteki kimseye selam bile vermiyormuş.

    Roman Roy- Kieran Culkin

    Belki de dizinin en karikatüristik karakteri Roman, yaşına rağmen çocuksu tavrı, en ciddi ortamlarda bile eğri büğrü ve belki de “pısırık” tavrıyla karşımıza çıkıyor. Babasının sevgisizliğine ve hakaretlerine karşı kalkan olarak kullandığı umursamaz tavrı, cinsellik problemleriyle ortaya çıkıyor. Kendini yeterli hissetmediğini hissetse de bunun üzerinde örtmek için her şeyi yapıyor; duygularını bastırıyor. Senaristler bu duruma parmak basmak için Roman’ı şirketin şu anki Ceo’su, 50’li yaşlarını yaşayan Gerri karakteriyle yakınlaştırıyor. Freudian bir yaklaşımla Roman’ın kendinden yaşça büyük olan Gerri’ye asıldığı, hoşlandığı sahneler izliyoruz. Yaşadığı özgüven problemlerini bastıran Roman’ın babasından bir “aferin” aldığında bile yaşadığı mutluluk, Roman’ın baba sevgisine olan ihtiyacını gözler önüne seriyor.

    Connor Roy-  Allan Ruck

    En büyük kardeş olan Connor, belki de serinin en suya sabuna dokunmayan, savaşa girmeyen karakteri. Kendini bu savaştan tamamen soyutlayarak sanata vermiş olan Connor, ailesine öfkesini “ailesine hiç de uymayan bir karakterle” nişanlanarak yansıtıyor. Belki de babasının imparatorluğun başına en çok geçirmek istediği kişi olan Connor, yarışa hiç bulaşmıyor, sakin ve belki de biraz saf bir tutum sergileyerek taht oyunlarından çekilmek istediğini gösteriyor.

     

    Shiv Roy, Sarah Snook

    Babasının deyimiyle “Pinky” lakaplı Shiv aslında Logan’ın en çok sevdiği çocuğu. Şirkette başa geçmek isteyen, son derece hırslı bir karakter Shiv. Ne kadar başa geçmek istese de Succession’un altını çokça çizerek medya devinden tiksinmemize neden olan cinsiyetçilik tavrından muzdarip. Özellikle Logan şirketin başına “kadın” birini geçirmek istemediğini üstüne basa basa söylüyor. Babasının bu tutumuna karşılık öfkesini aslında sevmediği ama yönlendirebileceği bir adamla evlenerek yansıtıyor Shiv. Eşi Tom’u etkisi altına alarak ve belki de bir noktada kullanarak, sindirerek içinde yaşadığı fırtınaları dindirmeye çalışıyor. 

         Succession bize dışardan mükemmel olarak görülen bu karakterlerin, içinde yaşadıkları fırtınaları anlatıyor. Her şey mükemmel olsa da hiçbir şey mükemmel değildir paradoksuna çeviriyor. 3 sezondur yaptığı ters köşeleriyle ve zekice hamleleriyle seyirciyi taht oyunlarının içine çekiyor.

     

     

                                                       


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.