Karma Yasası Nedir? Nasıl İşler?

Karma Yasası Nedir? Nasıl İşler?
  • 23
    4
    1
    0
  • Karmanın kelime anlamı “eylem” dir. İlk etapta Hinduizm’in kutsal metinleri olarak kabul edilen Upanişadlar’da, M.Ö. 9. yüzyıl tarihinde ortaya çıkmış, sonrasında Budizm’in vazgeçilmez öğretilerinden biri olmuştur. Devamında pek çok dinde ve pek çok toplumda yer alan bu felsefenin insan hayatını doğrudan etkilediğine inanılıp asırlarca varlığı sürdürülmüştür. 

    Karmayı en basit haliyle açıklamamız gerekirse eğer: Herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda ve herhangi bir şekilde yaptığımız tüm eylemler bir gün mutlaka bize geri döner diyebiliriz. Hatta bunu Newton’ın etki-tepki yasasıyla bile örneklendirebiliriz;

    “Her kuvvete karşılık, her zaman eşit ve ters bir tepki kuvveti vardır.”

    Nitekim bugünkü fiillerimiz de yarınımızı gölgeleyecektir. Bu durumla ilgili; “Rüzgâr eken fırtına biçer.” minvalindeki atasözümüzü örnek göstermemiz de yerinde bir çıkarım olacaktır.

    Karma felsefesine göre olumlu veya olumsuz ürettiğimiz her ne varsa arkasında durmalı ve savunmalıyız. Çünkü yaşamın olağan akışı sırasında karşılaştığımız bütün problemlerimizin sebebi biziz. Bilerek ya da bilmeyerek gerçekleştirdiğimiz davranışlarımızın hiçbirini geri alma imkânımız olmadığı için er ya da geç onlarla yüzleşmek zorundayız. Dolayısıyla kendimizle ne kadar çabuk hesaplaşırsak yine o kadar çabuk hatalarımızı telafi edip karmamızı temizleme şansı buluruz.

    Tüm bunların yanı sıra karma, hissettiğimiz sevinç veya kederin bizim eylemlerimizin bir getirisi olduğunu kabul etmekle beraber bize bir seçim olanağı da sunar. Zihnimizi; güçlü, yapıcı, dengeli ve sakin düşüncelerle doldurarak saf iyiliğe yönelirsek eğer bir şeyleri yoluna koyabileceğimizi anlatır. Kötülüğe maruz kalan tarafın biz olmamız halinde ise evrensel bir adalet sistemi olduğunu unutmayıp bütün meselelerle mutlaka ilgilenileceğini bilmemiz gerektiğini ifade eder.

    1877-1945 yılları arasında yaşayan ünlü medyum Edgar Cayce, bize farklı farklı boyutlarda geri dönen karmanın bir diğer nedenini önceki hayatlarımız olarak görmektedir. Cayce; bir insanın ortalama 200 ila 250 geçmiş yaşantısı, bir ruhun da yaklaşık 12 uzantısı olduğunu iddia eder. Dolayısıyla günümüzde başımıza gelen herhangi bir felaketin sebebi, hiç hatırlamadığımız bir zaman diliminde yaşarken ifa ettiğimiz davranışlar olabilir.


    Edgar Cayce

    Cayce bu konuyla alakalı karşılaştığı bir vakada, bugün lösemi hastası olup kan rahatsızlığıyla savaşan bir adamın durumunu; bir önceki hayatında birini bıçaklayarak kan kaybından ölmesine neden olmasıyla açıklar. Katarakt sıkıntısı çeken başka bir adamın da geçmişte üyelerini kızgın demirle kör eden bir kabile lideri olduğunu söyler. Yine kendisine başvuran diğer bir adamın öyküsü ise daha uzun ve daha ilginçtir:

    “Adam Ku Klux Klan üyesidir. Siyahi insanları hayvanlara benzetir. Onun nasıl bu kadar nefretle dolduğu incelenirken, ruhunun geçmişte Fenikeli olduğu ortaya çıkar. Adam M.Ö. 500’lü yıllarda Fenikeliler ve Kartacalılar arasında geçen savaşta yakalanıp bir gemide esir edilir. Diğer esirlerle birlikte ayakları zincirlenir ve kürek çektirilir. Bu sırada siyahi bir adam davul çalmaktadır. Davulun ritmine uymak zorunda olan esirler, ritmi kaçırdığı an bir başka siyahi adam tarafından kırbaçlanırlar. Görünüşe göre bu adamın eziyet dolu esir hayatı yaklaşık 30 yıl sürer ve ruhunun yarattığı sızıntı bugün bünyesinde yer alan ırkçılığın sebebi olur.”  

    Edgar Cayce bunun gibi sayısız olumsuz örnek sunmasına rağmen, reenkarnasyon ile alakalı olumlu ve iç açıcı şeyler de söylemiştir. Mesela ona göre 5 yaşındayken piyano çalmaya başlayan Mozart, önceki 4 yaşamında da ünlü bir müzisyendir. Yani esasen karma yasası kimi zaman bizim tekelimizdeyken kimi zaman enkarne olmuş yaralı ruhumuzun yansımalarından ibarettir.

     

    Kaynak: 1, 2 
    Joshua David Stone, "Karma Yasası"
    Günay Tümer, "Budizm"

                


    Yorumlar (1)
    • Newton'un etki-tepki yasasıyla Karma benzetmesi yapmaya çalışmak çok alakasız bir durum maalesef. Bilim (ki özellikle yasa kısmı) net gözlemlere, deneylere ve sonuçlara dayanır. Karma felsefesinde "Rüzgar eken fırtına biçer" biçiminde bir mantık kurabilmek için önce elimizde bir hayli fazla sayıda örnek grubu ve bağlantısallık gerekir. Bunun birçok kısmı da korelasyondan bağımsız olacağı için (hayatın akışının belirsizliği ve her an her şeyin olabilme ihtimallerinin eşit olması) karma ancak bir inanç ya da öğreti olabilir. Hele hele bir medyumun verdiği örneklerle bu durumu "yasa" şeklinde lanse etmek bilim açısından oldukça tehlikeli bir durum. Dediğim gibi, bunu bir öğreti-inanç olarak değerlendirmeye çalışmak daha mantıklı olacaktır.

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.