Charlie Chaplin & Modern Times

Charlie Chaplin & Modern Times
  • 0
    0
    0
    0
  •                          MODERN ZAMANLAR  

    Tarihsel süreç içerisinde sosyolojik, psikolojik ve politik değişikliklere yol açan tüm olgular gibi kapitalizm yani ekonominin büyük etkisi sinema da yerini almıştır. Modern Zamanlar filmi Büyük Buhran’ın yaşanmasından kısa süre sonra, sessiz olmasına rağmen oldukça gürültülü bir psikolojik olgu yaratmış ve bunu beyaz perdeye taşımıştır. Bu özelliğiyle benzer ekonomik ve politik filmlerden ayrılmakta ve süreci tüm sıcaklığıyla mizahi bir dil ve film, sinema, sanat sektörü yanı sıra endüstrileşmeye ilişkin önemli eleştirilere sahip olmuştur. Başrollerini Charlie Chaplin ve Paulette Goddard’ın paylaştığı, yönetmenliğini ise Charlie Chaplin’in üstlendiği 1936 yapımı film, değeri zaman içerisinde anlaşmış ve sinema tarihinde başyapıt olarak anılan bir film olmayı başarmıştır.

     

                İnsanların, organizmanın, endüstri ve makinalardan farklı olduğunu hepimiz biliyoruz. Onları yaratan ve kullanan bizleriz. Uzun süredir yaptığımız siyasi, ekonomik, endüstriyel her şeyin kölesi haline gelmiş bulunmaktayız. Tüm hayatımızı, yaşayacağımız saniyelerimizi derinlemesine bakarsak, materyalleri olan şeyler de bırakıyoruz. Film de başrolde bulunan kişi dünyadaki insanların her gün yaşadıkları, hissettikleri duyguları, sessiz bir şekilde anlatmış bulunmaktadır. Kaotik bir ortam vardır ve açlık, yoksulluk, işsizlik sorunları işlenmektedir. Sanayileşme çağında makineyle rekabet eder hale gelen insanı, sadece fabrikada çalışanları değil, sadece mavi yakalı insanları değil her sınıftan, her sektörden insanı uyarmıştır. Film, makinelerin çarklarıyla çalışan insanın o çarklardan biri haline geldiği hatta çarkların arasında aldığı darbeleri ironi şekilde gerçeğe vurgulamış, yaptığı işe yabancılaşan ve içselleştiremeyen insanın dramını yansıtmıştır.

    Filmde sürekli saat 6’ da iş başı yapılması, insanlara verimli çalışmaları ve kendilerini dinlemeleri, dinlenmeleri için zaman verilmemesi, yeni ve güvenirliği olmayan bir makinayı bile önce insanın hem de kendi çalışanlarının üstünde denemeleri zamanın, makinanın onlar için çok daha değerli olduğunu anlatmaktadır. Bir kavram var ve bu onlar için zaman kavramı, bunu da film de oldukça net bir şekilde yansıtmışlar. Fabrika çalışanlarının aşırı hızda hareket etmesi, sanki duyguları, hisleri, yorulma dereceleri yokmuş gibi yok sayılmaları kapitalizmin her sektöre her kişiye tüm dünyaya nasıl da yayıldığını bu filmde gözlerimizin önüne sermektedir. Fazla üretim, düşük maliyet, fazla insan gücü ile daha zengin olma daha çok yükselme amaçlanmıştır. Film de bantta eriyen cıvataların arasındaki fabrika çalışanı buna örnektir. Zamandan ve insanın yaşam kalitesinden vazgeçip, ruhsuz bir olguya nasıl da dönüştürüldüğü görülmektedir. Ayrıca film de insanlar çalışırken arka tarafta fabrika müdürünün hiçbir şey yapmadan insanların çalışmalarını kameralardan denetleyip, zamanı ve makinaları daha da hızlı ayara getirip bedensel ve psikolojik olarak onları yorması ve yıpratıp değersizleştirmesi de oldukça göze görünen önemli bir detaydır. Amaçladığı psikolojik bedensel baskıdır. Film de sistemin dayattığı gün boyu yapmak zorunda olduğu fiziksel hareketler artık Şarlo’nun sinirsel yapısını da bozmuştur. Devamlı baskı altında kalma durumu ise bireyin modern zamanlarda “stres” olarak adlandırılacak çağın hastalığı ile karşı kaşıya kalmasına yol açmıştır. Şarlo hastaneye yatarak sinir bozukluğu tanısı ile tedavi edilmiş fakat işsiz olarak hastaneden çıkmıştır. Ve yine sonraki sahnelerde Şarlo’nun iş ararken bir araçtan düştüğünü gördüğü, bayrağı alarak şoförün görmesi için aracın arkasından salladığı görülmüştür. Şarlo bu sahnede sendikal, kapitalist eylemin başında bayrak sallıyor gibi görünmüş ve tutuklanmıştır. Modern hayatta olayların ne kadar hızlı geliştiği, kısa sürede takibi mümkün olmayan şeyler yaşandığı Şarlo’nun ardı arkası kesilmeyen olay trafiğiyle ironik olarak anlatılmaktadır.

     

                Film de anlatılan şeylerin ortak tabanı Karl Marx’ında savaştığı bitirmek istediği kapitalist düzendir. Maalesef endüstrileşme bu kadar yaygın ve teknoloji çok ileri seviyelere gelmişken bu oldukça mümkün olmayan bir olgudur. Köleler ve kölelerden de aşağıda olan insan yapısı yok olmamış, sadece gelişen dünya da farklı noktalar da evrimleşip tekrar yerini almıştır. Bu tüm düzensizlik, adaletsizlik ve fordist tutum sosyalizmle iyileşebilir fakat bu da oldukça zaman alacaktır.

                


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.