Kapı gıcırtısı bile duyduğunda içindeki duyguları şahlanan insanlar vardır, ben de onlardan biriyim. Duyduğum sesleri, müzikleri pür dikkat dinlerim. O sesin içine girerim. Yaşarım. Harfler, heceler, kelimeler ve uzunca sözler... Küçücük bir noktadan çıkan koca koca anlamlı cümleler... Bunların müzik aletleriyle birleşiminden meydana gelen bambaşka hisler ve benim yalancı hislerimden meydana gelen sen. Seni ben yarattım, üzgünüm. Sen koca bir hiçken, ben seni bir evren yaptım. Evrene en ufak faydası bile olmayan seni, dünyayı kurtaran adam yaptım. İşte ben böyle kocaman hislerle dolu ve gerçeği hayalden ayırt edemeyen biriyim, maalesef. Maalesef diyorum çünkü en sonunda üzülen hep ben olurum. Ha ama şunu unutmayalım, ben kendimi çok iyi kandırırım ve kocaman hislerimle yeniden bir süper kahraman yaratırım unutmak için. Acımı ve kendimi kandırdığımı unutmak için bir daha kendimi kandırırım. Burada girdiğim çıkmazlarda beni bulup yön göstermek isteyen var mıdır? Çevremde bana değer veren herkes elimden tutup çıkış kapısına götürecektir beni, biliyorum. Evettt, kandırmıyorum kendimi, hayııırrr! Siz ne düşünürseniz düşünün! Vardır elbet çevremde, birkaç adım ötemde benim iyi olmamı isteyecek o tatlı insanlardan. Neden emin konuşamıyorum? Bendeki bu güvensizliği yaratan yine ben miyim? Ben bile beni kandırırken diğerlerinin kandırması çok da ayıp olmaz gibi. Gibi. Peki kendime ayıp ediyor muyum? Hiç küsemedim kendime, hiç alınmadım. Vardır bir bildiği dedim hep. Yine kandırdım kendimi. Başkalarına karşı yaptığım yanlışlar yüzünden kızdım kendime, affetmem zaman aldı böyle zamanarda kendimi. Hırpalanmak hoşuma gidiyor bazen. Özellikle de bunu kendim, kendime yapıyorsam. Bütün duyguları en uçlarda yaşamak gerektiğine mi inanıyorum bilmem fakat bugüne kadara neredeyse öyle yaşadım. Bazen alışkanlık olur ve fark etmeyiz nasıl davranıp, neler hissettiğimizi. O öyledir artık ve öyle yaparsın. Beni hislerimin içinde yüzdüren şey de müziktir ve her şarkıda inanılmaz bir keyif alırım. En hüzünlüsünden en coşkulusuna kadar, hepsinde. Önemli olan bir şeyler hissetmek benim için. Beni o uçlara götürmesi. Kafam çok dağınık olduğu için bu yazı da epey dağınık oldu. Önemi yok. Kaygılarımın olmadığı bir gündeyim, yani sanattan çok uzaktayım. Uçlarda buluşmak üzere...
Yorum Bırakın