Zamanı geri getirmek: Gençleşmek artık mümkün!!

Zamanı geri getirmek: Gençleşmek artık mümkün!!
  • 2
    0
    0
    0
  • Ünlü saat ustası Zacharius Usta'nın sözleri gerçek oluyor: "Saatlerin bir doktora ihtiyacı vardır lakin bedenlerin değil!" ( Kim bu Zacharius Usta? Jules Verne'nin roman karakteri)

    Babraham Enstitüsü Epigenetik araştırma programındaki araştırmacılar biyolojik yaşın moleküler ölçümlerini canlandırmanın yanı sıra, yaşlı hücrelerin işlevini kısmen geri kazanmayı başardı. İşte bu çalışma rejeneratif tıpta devrim yaratacak gibi duruyor.Nedir bu rejeneratif tıp? Yaşlandıkça hücrelerimizin işlev görme yeteneği azalır. Ve genomumuzda bu yaşlanmanın izlerini biriktir. İşte rejenerasyon burada devreye girer eski hücreler de dahil olmak üzere hücreleri onarmayı veya değiştirmeyi amaçlar.Rejeneratif biyoloji bunları nasıl yapar?  "Uyarılmış" kök hücreler yaratma yeteneği ile mümkün olur. Ve bu kök hücreler herhangi bir hücre tipine dönüşme potansiyeline sahiptir.Kök hücre çalışmalarının geçmişi ve rejeneratif biyolojinin imkanları Olgunlaşma fazı geçici yeniden programlama' adı verilen yeni yöntemi ortaya çıkardı. Yamanaka faktörlerine maruz kalan hücrelerin yaşa bağlı değişiklikler ortadan kalktığı ve hücreler geçici olarak kimliklerini kaybettikleri görüldü.

    Yaş sadece bir sayı değildir!! Araştırmacılar çoklu hücresel yaş ölçümüne baktılar. Birincisi, genom boyunca bulunan kimyasal etiketlerin yaşı gösterdiği epigenetik saattir. İkincisi, hücre tarafından üretilen tüm gen okumaları olan transkriptomdur. Bu iki önlemle, yeniden programlanan hücreler, referans veri setlerine kıyasla 30 yıl daha genç olan hücrelerin profiliyle eşleşti. Yani insan deri hücrelerini 30 yıl geriye atmak, zamanı geri almak...Dünyaların en iyisinde bile ruhun zaman zaman tazelenmeye ihtiyacı vardır demiş  Clarissa P. Estes ruhun tazenlenmesi kafada biten insana bağlı bir unsur olsada biyoloji bilimi bedenimizi tazelemeyi vaat ediyor bize. Muhteşem sanki bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi bir fikir. Ruhen tazelenme insana bağlı dedik ya peki nasıl? Galiba buna ışık tutan da Amerikalı yazar ve nörolog David Eagleman'ın sözlerinde saklı: "Algı dünyanız her zaman gerçek dünyanın gerisinde kalır. Bir başka deyişle dünyaya ilişkin algınız, gerçek anlamda canlı olmayan bir canlı yayın gibidir.İnsan düşünce barındıran bir bitkidir. Tıpkı bir gül ağacının gül, elma ağacının elma barındırdığı gibi." Evet elma mı gül mü yeni açan bir çiçek mi barındırdığımız bize başlı. İşte ruhsal tazelenme… Ama bir de paradoks var galiba benliğimizde yani tüm parametrelerde bize bağlı değil, gizemli. İşte bilim de burada susar konuşamaz. Carl Jung’un ifadesiyle, “Her birimizin içinde, tanımadığımız biri daha vardır.”Pink Floyd’un ifadesiyle de “Kafamın içinde biri var, ama o ben değilim.” 

     

     

     

    Kaynak

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.