Eloğlu
Yaş almışlar, toplanmışlar
Çağırdılar oturduk
Gırgır şamata gırla
En serkeşleri Selami abi
Romatizması azmış
Yağmur yağacakmış
Hava da açık ama kapanacakmış
Dizleriymiş söyleten onu
Ya söyleten beni
Hangisinden başlasam
Kurusun diye asıvermiştim ipe kalbimi
Aramız bozuk şimdilik dinlemeyeyim hiç onu
Bu gözler de her şeyden nem kapar oldu
Arada bir tutukluk da yapıyor hergeleler
Mide desen zaten hepten pestil
Pundunu kollar yedi bela, bariz
Eller ayaklar desen titremeye durur
Ufaktan bir de çarpıntı
Ağzım kurudu, dilim dolandı
Ortalık da amma pahalandı
Bunlar da alametifarikaların senin
Böyle değildim evvelden
Yağmur gibi girince ensemden
Sırılsıklam olmadan anlayamam ben
Çok yaşa sen Selami abi
Kupkuru bir gömlek var üstünde
Ayakta körüklü çizme
Dededen yadigâr köstekli saat elinde
Saat epey geç olmuş
Ha düştün ha düşeceksin aklıma
Selami abi çok konuşuyor
Eli ayağı bukağı gibi salmıyor kimseyi
Bir boşluk bulsam kaçacağım
Ama Selami abi susmuyor
Sen hiç konuşmuyorsun oysaki
İşin gücün aklıma düşmek
Geçen gülmüşsün birisine
Bana mahsus sanmıştım gülüşünü
Aslı var mıdır bilmiyoruz
Hanımı, yeşim asma istemiş Selami abiden
Bulmuş getirmiş hemen
Bence yalan
Çaylar bitti Selami abi
Bizde de sabır
Dikkati dağıldı gibi
Yıldırım gibi kalktım masadan
Duldasız kalmışım, sokaklar boş
Seni bekliyorum
Eve gidiyorum
Yorum Bırakın