Şiir, Tazarru

Şiir, Tazarru
  • 3
    0
    0
    1
  • Tazarru

    Daha gün düşmemişken gözlerime, sen düştün yüreğime aralandı gözlerim. 

    Tılsımını yitirdi ay kapandı kapısı gecenin. 

    Kuşandım ellerini, çelikten duvarlar ördüm, demirden kilitler kapılarda. 

    Ne çocuk sesleri duydum ne de kuş, ne bahar gördüm ne de kış. 

    Kilitleri harap eden sesini duydum bir gün sanrılarda.

    Nasıl soğuk kelimeler dilimde, nasıl soğuk kirpiklerim, nasıl buzdağı gibi dursun aramızda nalçasız yüreğim. 

    Sevda bu kadar soğuk yollardan mı geçmeli, korkmadan yaşanmak için?  

    İsminin son hecesi gibiyken kıpkırmızı gök, ilk hecesi gibi nöbet bekledin geceyi, direndin de yandın
    o yüzden beyazdın. 


    Kanatlarından süzülen erkesiyle günün, yıkandın da kurulandın.

    Öfkem, yeni palazlanmış kısrak bir küheylan içimde, dizginlenmeyen. 

    Gözlerinin avlusunda titrerken ben, içimi yakan sevdamı haykıramazken, gittiğim yol sana çıkacak derken,
    en çok da kendime öfkem. 


    Tam tekmil gelmişken aklına, sevmekle doğrulanmıyorsa madem, sus pus cebelleşerek sokulsam yüreğine. 

    Yokum, yokum gülcem, seni severken üzmeye.

    Son bir gayretle salsam da köklerimi, sevda saikanla parçalandım kuru bir ağaç gibi. 

    Son kez baktım gözlerinin avlusuna, orada seyrettim bitkin aksimi.

    Yağmur yağmaz, güneş doğmaz, ateş yakmaz, dilim söylemez ismini. 

    Gelmez artık yarınlarım.

    Ümidim, umudum ve damarlarım,

    Hangisini kessem yoktur akacak kanım.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.