Yengi
Bir şeylere gebe saçlarımdan ılık ılık akan
Nefesimi kesen, sesimi boğan bu yağmur ki
Nasıl başladı gördüm
Bir kör testere parçaladı göğün karnını
Usul usul yağdı yağmur, dalgalandı sular
Islandıkça sordum, sormaya korktuklarımı
Ne kadar varsa beynimde kara kuruntulardan
Gömdüm içine ellerimle kazdığım çukurun
Bekledim başında bir mezarı bekler gibi
Her bir damlada dal atışını izledim
Koca bir ağaç oldu arşa değen
Ben budadıkça yabanileşen
Ne yapsam elde değil
Beynimin içinde tepişen her mahlûk
Varoluş, yaratılış, evrim
Rahvan yürüyen her at
Boynuna bıçak çalınan her körpe kuzu
Yârin gözlerini son gören köpeğin gözleri
Funda çiçeği, sürgülü merdiven, röntgen bilim, yan bakış, panjur
Güzelleştiren ya da çirkinleştiren her şey hayatı ama her şey
Bir çırpıda olupbitti
Bilmem kaç kere döndü dünya
Kaç yıldız doğdu ve de öldü
Zamanıdır artık sırası geldi
Bir çıkabilsek postumuzun içinden
Vereceğiz yılların en azılı savaşını
Çarpışacağız cahil güruhuyla
Ki onlardır kıyın çağının zalimleri
Aşka ve sevgiye düşman ne varsa
Bilenmişken fikirlerimiz letafetle
Salacağız üstlerine haykırarak
Dilimizde yenginin türküleri.
Yorum Bırakın