Konum: New York, ABD
Tarih: 1943-1959
Mimari Üslup: Modern Mimari
Mimar: Frank Lloyd Wright
Solomon R. Guggenheim Müzesi, 1943 yılında Frank Lloyd Wright tarafından tasarımına başlanan ve 1956–1959 yılları arasında yapımı tamamlanan bir projedir. Frank Lloyd Wright’ın vefatından 6 ay sonra açılabilmiştir. Bu bağlamda Wright’ın en uzun süren projelerinden bir tanesidir.
Yapının inşa edilme hikayesi iş adamı olan Solomon R. Guggenheim’ın 1939’da açılan Nesnel Olmayan Eserler Müzesi’ne dayanmaktadır. İlk Guggenheim müzesi (ikinci Guggenheim Bilbao) olan müzeyi yaptırmasının nedeni önce kendi resim koleksiyonunu sonra diğer ünlü ressamların eserlerini sergilemek istemesidir. New York'taki binayı yapması için Frank Lloyd Wright'la anlaşmalarına rağmen projedeki tereddütler -çünkü o yıllarda (1943-1959) bu büyüklükte iskeletimsi organik bir yapının ayakta duracağına ihtimal vermiyorlardı- ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra artan maliyetler nedeniyle vazgeçilmek üzereyken Wright'ın ısrarları ve kararlılığı sayesinde hayata geçirilmiştir. Wright’ın vefatına kadar olan on beş yıllık süre içerisinde müze için altı ayrı çalışma hazırladığı ve yedi yüzü aşkın eskiz çalışması yaptığı bilinmektedir. Guggenheim'ın 1949'daki ölümünden sonra, müzenin adı onun onuruna değiştirilmiştir. Katı Manhattan şehir dokusuna tamamen zıt olan müzenin organik eğrileri hem sanatseverler hem de ziyaretçiler ve yayalar için ikonik bir yapı halini almıştır.
Tasarım aşamasında amaçladığı “devamlı bir zemin üzerinde tek bir geniş mekân” fikri mimari ölçekte gerçekleştirilmiştir. Guggenheim Müzesi'nin dışı, gökyüzüne doğru dönen betonarme yığılmış beyaz bir silindirdir. Bununla birlikte, müzenin dış cephesinin dramatik kıvrımları, iç mekânda daha da çarpıcı bir etkiye sahiptir.
Yapıya girildiğinde ilk karşılaşılan 28 metre uzunluğunda cam bir kubbeye ulaşan atriyumdur. Atriyumun hemen yanında, 6 kat boyunca yükselen bir katın diğerine akmasına izin veren 400 metre uzunluğunda rampa bulunmaktadır. Rampa aynı zamanda ziyaretçinin gökyüzüne doğru tırmanırken duvarlar boyunca sergilenen sanat eserlerini deneyimlediği bir mekâna dönüşmektedir. Müzenin açık atriyuma bakan rampa seviyeleri ile devamlı bir kat olarak tasarımı, farklı katlardaki insanların etkileşimine izin vererek, yapının tasarımını güçlendirmiştir.
Ancak, heybetli bir boşluğa ve anıtsal mimariye sahip olmasına rağmen işlevsellik bakımından tam olarak başarılı değildi. İç mekânın kavisli duvarları, resimlerin "sanatçının şövalesinde olduğu gibi" geriye doğru hafif eğilmesi gereken şekilde tasarlanmıştır. Bu başarısız oldu, çünkü duvarların içbükeyliği nedeniyle resimlerin duvarlara asılarak sergilenmesi aşamasında sıkıntılar doğmuştur. 21 sanatçı müzenin açılmasından önce açık bir mektup yazarak New York Times gazetesi üzerinden protesto etmiştir. Başka bir kesim ise yapının ihtişamlı tasarımının, sergi içindeki sanat eserlerini gölgede bıraktığını ve yapının kendi amacı dışına çıktığını savunmaktadır.
1992'de müze, Wright'ın başlangıçta amaçladığı Gwathmey Siegel & Associates Architects tarafından tasarlanan bir ek inşa etti. Mimarlar, Wright'ın orijinal eskizlerini analiz ettiler ve onun fikirlerinden sanatın sergilenmesi için daha uygun olan düz duvarları olan 10 katlı bir kireçtaşı kule yarattılar.
2005-2008 yılları arasında Guggenheim Müzesi, orijinal yüzeyinden on bir kat boyanın çıkarıldığı ve iklimsel nedenlerden dolayı birçok çatlak ortaya çıkarıldığı bir dış tadilattan geçti. 2008 yılında Amerika Birleşik Devletleri İçişleri Bakanlığı Millî Park Hizmeti Dairesi tarafından Ulusal Tarihi Simge ilan edilmiştir ve 2019 Temmuz ayı içerisinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir.
Çağdaş eleştirmenler tarafından “çamaşır makinesi”, “taklit arı kovanı” ve “dev bir klozet” olarak reddedilen Wright'ın tasarımı, böyle bir mimarinin sanat eseriyle rekabet edeceğini iddia eden avangart sanatçılar tarafından bile yerildi. Nihayetinde, Guggenheim müze mimarisini muhafazakâr kısıtlamalarından kurtardı. Wright'ın müzesi, sanata bakma deneyimini şekillendirmede aktif bir rol üstlendi ve modern müzenin derinden borçlu kaldığı güçlü bir emsal oluşturdu. Tüm eleştirilere rağmen mekansal olarak en güzel uluslararası tarzdaki mimari eserlerden biri olarak kabul edilmelidir.
Ayrıca, 625'ten fazla sanatçının 1.700'den fazla sanat eserini içeren müzedeki koleksiyonlar, müzenin internet sitesinden çevrimiçi şekilde görülebilir.
Böyle değerli bir müzenin tarihini paylaştığınız için teşekkürler