Geleceğimize İlham Veren Kadınlar

Geleceğimize İlham Veren Kadınlar
  • 6
    0
    0
    1
  • 1-Marie Curie: Polonya'nın Varşova şehrinde doğan, kimyager ve fizikçi Marie Curie alıyor ilk sırayı.  ''Şimdi daha fazlasını anlama zamanı, böylece daha az korkabiliriz’’ diyen, bir zamanların en ünlü bilim kadınlarından olan Marie Curie, 1911'de 1911’de tarihte Nobel Ödülü kazanan ilk ve iki Nobel  kazanan tek kadın oldu. Adından söz ettirmeye ilk ödülünü alması ile başladı. 1903'te ise ilk Nobel Ödülü'nü eşi  Pierre Curie ve Henri Becquerel’den oluşan bir grupla paylaştı.1908’de Sorbonne’da eğitim veren ilk kadın profesör ve 1914’te Paris Üniversitesi’nde Radyum Enstitüsünün ilk müdürü oldu. Kendisini bilim dünyası tarihine altın harflerle yazdıracak olan çığır açacak keşifi, radyoaktivite adı verilen bir enerji türüdür. Pierre Curie ile birlikte polonyum ve radyum elementlerini bulmuş, bunu bazı hastalıkların tedavisinde radyoterapi adı verilen yeni bir yöntemin geliştirilmesi için kullanmış ve tüm bu çalışmalar bugün hastanelerde hayati öneme sahip olan X-ışınlarının geliştirilmesinde kullanılmıştır. 

    2-Jane Austen: İngiliz romancı Jane Austen, 1775’te Hampshire’da doğdu. 41 yaşında ölen Jane Austen’ın romanlarından bazıları şunlardır: Aşk ve Gurur, Mansfield Parkı, Emma, Sağduyu ve Duyarlılık, Northanger Manastırı, İkna, Lady Susan. Ve daha niceleri...

    Bugün Jane Austen’in hastalanmadan önce 8 yılını geçirdiği Hampshire’daki evi müze olarak ziyaret edilebiliyor. Burada yazara ve ailesine ait birçok kişisel eşya ve el yazmalarını bulabilirsiniz. 

    3-Frida Kahlo: Şu anda Frida'yı anlatacak olmak, onun acılarına biraz olsun ortak olabilmeyi başarmaktır aslında. Kendisinin çokça meşhur sözlerinden biri ise; ‘’Uçmak için kanatlarım varken, neden yürümek için ayaklara ihtiyacım olsun ki’’ dir. Frida demek, başkaldırış demektir. 47 yıllık ömründe sadece resim sanatında değil, yaşamı ve güçlü kişiliğiyle de en önde gelen isimlerden biridir.

    Çocukluğunda geçirdiği çocuk felci nedeniyle bir bacağı engelli kalan Frida, bununla baş etmeyi öğrenirken 18 yaşında, onu sonsuz acılarla yaşamak zorunda bırakan korkunç bir otobüs kazası geçirir. Bir daha anne olamayan, sağ bacağı kesilen ve 32 kez ameliyat geçiren Frida Kahlo, kalan ömrünü de ağrılarla geçirmek durumunda kalır. Frida tam olarak bu dönemde resim sanatıyla uğraşmaya başlar. Tavanındaki aynaya bakarak kendi otoportrelerini çizmeye başlayan Frida, ''Kendi gerçekliğimi çiziyorum'' derken tam olarak bundan bahseder. Kocası Diego Rivera, Frida’nın sanatını ‘’dayanıklılık ve gerçeğin, gerçekliğin, zulmün ve acıların kadınsı niteliklerini yücelten resimler’’ olarak tanımlamıştır. Kocası Diego Rivera, Frida’nın sanatını ‘’dayanıklılık ve gerçeğin, gerçekliğin, zulmün ve acıların kadınsıniteliklerini yücelten resimler’’ olarak tanımlamıştır.

    4-Helen Keller: Hem kör hem de sağır olarak dünyaya gelen Keller, 1900'lü yıllarda sadece Amerika'da değil, dünyanın her ülkesinde kör ve sağır insanların hakları için mücadele eden bir kadın olarak anılmaya devam etmektedir. 

    Ve daha nice kadınlarımız var saymakla bitiremeyeceğimiz kadar özel, adıyla nam salmış, güzel kadınlarımız. Gerçekten onları anlatmaya kelimeler, cümleler yetmez, yetemez.

    KAYNAKÇA:

    https://www.hotcourses-turkey.com/study-abroad-info/once-you-arrive/tarihte-ilham-veren-kadinlar-ve-hikayeleri/

    http://selimkerim.com/kormugormeengellimiamami.html

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.