Steven Soderberg, Frank Sinatra, Dean Martin, Sammy Davis Jr.'lı orjinal yapımından, üç filmlik bir serinin daha başlamasına vesile oldu ve Ocean's11'ı 2001'de bizimle buluşturdu..Şunu da belirteyim, Türkçe dublaj tarihinin en iyi seslendirmelerinden birine sahip.

Kumarhane soymak için; Sağlam eski bir dost, işlerinde uzman bir ekip ve ana karakterimizi derinden yaralayan acısı temaları ile beraberiz.

Ocean's serisinde klasikleşmiş figürleri görsek bile oyunculuklardan, senaryodan müziklerden film keyifli bir hal alıyor ve izlettiriyor. 

Serinin ilk filminde hedef, Las Vegas’taki 3 kumarhane ve Terry Benedict. Aslında işin gerçek yüzünü sonradan anlıyoruz ama bu durum hikayeyi, keyifli bir soygundan sıkıcı aşk hikayesine döndürmediği için daha eğlenceli hale getiriyor.

Serinin ikinci filminde ise Benedict'e yapılan vurgundan sonra birkaç yıl geçmiş, herkes hayatına bakar ancak beklenmedik bir durumla karşı karşıya kalan ekip tekrar toplanmak zorunda kalıyor. Bu filmde ise Fransız meslektaşlarıda işin içine giriyor ve işler daha çok karışıyor. Bu durum açıkcası benim için bir noktadan sonra sıkıcı-durağan bir hal almaya başlamıştı ta ki soygun macerası geri dönene kadar. İlk filme göre daha zayıf olduğu gerçek..

Julia Roberts-Bruce Willis sahnesi ise 'saçmalık mı komik mi?' dedirten bir bölümdü.

Serinin sonu Al Pacino'lu Ocean's 13.. İntikam üzerine kurulan bir soygun planı ile karşılaşıyoruz. Yine başarılı bir hikaye ancak ilk film kadar etkileyici değil. Eleven'da bırakıp seriyi uzatmamak daha mı doğru olurdu bilmiyorum ama bu yıldızlar geçidi seri, senaryosuna veya oyuncu karmaşıklığına rağmen kendini izlettiriyor 'Bu sefer ne yapacaklar ki' dedirttiriyor.

Brad Pitt'in yaramaz çocuk edasıyla o serseri halleri; Matt Damon'ın kötünün iyisi, tatlı halleri; George Clooney'nin tüm karizması ve son filmde Al Pacino'nun ön planda olmasa bile onu gördüğümüzde ağırlığını hissettiren halleri ile eğlenceli bir soygun üçlemesi. 

Film boyunca ise bu üçlüye bayıldım..Benim için, ikinci filmin bazen sıkan/yoran yanlarından dolayı 11-13-12 sıralaması en iyisi. Bu tarzlardan hoşlananların kesinlikle izlemesi lazım..

Henüz geliştirme aşamasında olan ve Warner Bros'un resmi olarak yeşil ışık yakmadığı, "Ocean's Eleven" olaylarının çok daha öncesini anlatması planan film için hazırlıklar başlanmış ancak her şey net değil.. Baş rolde ise Margot Robbie olacağı konuşuluyor..

PEKİ OCEAN'S EİGHT ?

Sandra Bullock'un başrolünde olduğu spin-off filminde, kadın karakterler karşımıza çıkıyor. Cate Blanchett, Anne Hathaway, Helena Bonham Carter, Rihanna, Mindy Kaling..

Gala gecesi soyma planında ekibi kuran karakterimiz üçlemelerden tanıdığımız başrol George Clooney (Danny Ocean)'ın kız kardeşi Debbie. Debbie hapishaneden çıkar, arkadaşına gider, ekip kurulur, plan yapılır...

Hikayeden mi yoksa oyunculuklardan mı bilmiyorum ama filmde yavanlık var.

Rihanna'yı görmek güzel, Helena Bonham Carter'ı görmek çok çok güzel ancak zorlama gibi duran karakterler filmde olmamış gibi..

 

Anne Hathaway'ın tatlılığı ile sonu güzel bağlanan bir senaryo ancak ilk seriye göre yetersiz.

IMDb'de 6.3 puan ile en düşük puanlı yapım.

''Çünkü kasa her zaman kazanır. Aynı miktarla uzun süre oynarsan kasa tüm paranı alır. Mükemmel el gelip büyük oynarsan başka. O zaman kasayı alırsın.''