Evet. Kaotik bir biçimde ilerleyen fakat bunun hiç de farkına varılmayan bir düzenden bahsediyoruz. Toplumları hizaya sokan, ama bunu da onları köleleştirerek gerçekleştiren bir düzen. Düzene uyanlar boğulurlar kendi köleliklerinde, fakat kimse de kölelik diye adlandırmaz bu durumu. Köleliğin her farkına varılmayışlarında daha çok kölelik yapılacakken, köleliğin getirdiği küçük çaplı kârları gerçek emeğin gerçek karşılığı olarak kabul edecekler. Bütün bu kölelikten insana kalan, onu da yaptırabilirse ancak bir mezar taşı olabilecek. Herkes gerçekleri arayıp duracak; fakat örtecek hepsi, asıl görünmesi gerekeni. Ve yine kendi kafalarına ait gerçekleri dağıtacaklar dünyaya. Kendilerini arayacaklar ülke ülke.
Kendi köleliğimizde boğulacak, fakat hiç de şikayet etmeyeceğiz bundan. Her susmalarımızda daha çok kölelik yapacakken, köleliğin getirdiği küçük çaplı kârları 'gerçek' emeğin 'gerçek karşılığı' olarak kabul edeceğiz. Herkes gerçekleri arayıp duracak, hayatı sorgulayacak fakat hiç bulunmayacak 'sorgulayanların' kendilerini sorgulamaları. Herkes özgürlük özgürlük diye sayıklayadursun, özgürlüğe mahkûm olanlar isyan edecekler köleliklerine. Ve susanlar her sustuklarında, yeni zincirler eklenecek zincirlerine. Bütün bu köleliklerinden insana kalan belki bir mezar taşı olacak, ve belki de yalnız beyinlerinde var olup hiç yaşanmamış ömürleri.
Yorum Bırakın