Ortam Koşullarının İnsanın Kararlarındaki Etkisi Üzerine

Ortam Koşullarının İnsanın Kararlarındaki Etkisi Üzerine
  • 2
    0
    0
    1


  •        İnsanın başına gelen her şey bir nedensellik barındırır ve bu nedensellik, içinde bulunduğu ortam koşullarıyla beslenir. İçinde bulunduğumuz ve bugüne kadar onunla şekillendiğimiz çevresel faktörler tüm davranışlarımızın temelinde rol oynarken, günün hava durumuna göre bile ruh halimiz kolayca değişkenlik gösterebilir. Dolayısıyla, yapılan hiçbir eylem kişinin salt kendi iradesine bağlı değildir. Alınacak en küçük kararda bile dışsal bir tetikleyiciye ihtiyaç duyulurken, karar verilecek olan seçenekler de yine dış faktörlerin etkisiyle belirlenir. Hayatımıza girecek insanlar, planlarımızın ya da mevcut konumumuzun gerektirdiği sosyal ortamlara dahil olmamız, bu ortamlarda takınmamız gereken çeşitli personalar ve nihayetinde ortak bir amaç için bir araya geldiğimiz; zorunlu olarak uyum sağlamamız gereken insanlarla arkadaş olmamız, karmaşık ve birden fazla dış unsurla etkileşim gerektiren durumlardır. Peki bu koşullar altında, nasıl olur da her olay kendi davranışlarımıza bağlıymış gibi kararlar alabiliriz?

          Oysa o davranışı gerçekten biz yapmadık; böyle bir hayatı biz istemedik. Böyle bir insan olmamız tamamen bizim irademizle şekillenmedi. Ya bu duruma mecbur bırakıldık, ya zaman ve koşullar bizi bu kişiye dönüştürdü ya da daha iyi bir seçenek yoktu. Tıpkı Roma dönemindeki köle sınıfında yer alan nice dahi ressamlar, sanatçılar, matematikçiler ya da potansiyel bilim insanlarının, içinde bulundukları şartlar nedeniyle köle olarak yaşamaya zorlanmaları ve iradelerinin etkisiz hâle getirilmesi gibi. Sonuçta bir mermerden sanat yaratmak için bir dış faktör olan çekiç gereklidir. Çünkü bir nesneye ancak dışsal müdahalede bulunursan ona şekil verebilirsin. Dolayısıyla hayatımızda olan herhangi bir hareket de, ortam koşullarının öyle gerektirmesinden ötürü meydana gelir bu yüzden hayatımız tamamen bizim sorumluluğumuz altında değildir. 

          Özetle, bize dayatılan sınırlı seçenekler arasından birini seçtiğimizde, özgür irademizle karar verdiğimiz yanılgısına düşmez miyiz? Evet bu bir yanılgıdır, çünkü "seçim" yapmamız gerekiyorsa, elimizde sınırlı seçeneklerin olduğu ve bunlar arasından birini tercih etme zorunluluğunda olduğumuz anlamına gelir. Ve bu seçenekler arasında karar verdiğimiz sırada bile bilinçdışımızda ve dış dünyada etkili olan pek çok faktör devreye girer. Dolayısıyla bu durum özgürlüğün tanımına aykırıdır; zira seçim yapmaya karar veren kişi sen olsan bile, seçenekleri sen yaratmadın, ortam koşulları sana dayattı.

    -Rümeysa Akgül

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.