Körü körüne, aptalca tutkularım uğruna kaybettiğim bir dostum var. Son zamanlarda çok aklıma geliyor ve bunun en azından biraz yazıp içimi dökmem için bir işaret olduğunu düşündüm.
Öncelikle üstünkörü kendi düşüncemle başlayacağım. Şöyle ki bir dönem doğru ve samimi bir romantik ilişkinin arkadaşlık ilişkisinden doğacağına inanırdım. Bu sebeple birini gözüme kestirir, onunla arkadaş olur ve sonra durumumuzu romantize etmeyi hedeflerdim. Çok yakın ve samimi hissettiğim bir arkadaşım vardı. Belki de yüzde yüz samimi arkadaşlık duyguları beslediğim tek kişiydi. Onun bir arkadaşına ulaşabilmek için onu kullandım ya da kullandığımı sandım o her şeyin farkındaydı. Böylece onun dostluğunu kaybettim. Belki de beni kendine arkadaş olarak yakıştıramadı çünkü ona yaptığım şey bir ayıptı. Haklıydı. Özür diledim. Affetmedi. Bazen sanki ben elimden geleni yapmışım da o beni gözden çıkarmış gibi geliyor. Kolay vazgeçildim gibi.
Zamanı geriye alsam anlık heveslerim ve tutkularım asla umrumda olmazdı. Dostumu kaybetmemek için her şeyi yapardım. Belki de biraz daha çabalamalıydım onun için.
Yorum Bırakın